İletişimin ilişkiler dünyasının başat unsuru olması günümüzde medya kapsamındaki son derece genişlemiş araçların insanın zihni faaliyetlerini bilimden siyasete donanımlı kılan, münhasıran bu yüzden “varlığı önemli iyeliğin” başlıca nedeni sayılmasıdır. Bu meyanda şekillenen siyaset ve sonrasında güvenliğin, elle tutulur metaları olan endüstri ve finans, algı yaratma ve yayma sistematiği, nesiller arasında şekillenebilen en etkili sosyal kavramlarıdır.
Güvenlik; önceleri tekil ‘can güvenliği’ iken, zaman içinde ‘can ve mal’ kurumsallığına evrilerek, basitten karmaşığa uzanan algılamaların çok sayıda fakat hatırı sayılır misallerinden sadece birisidir.
Verileri doğa’dan alınan kadarı ile öne çıkanlarca yansıtılanlar bir takım usuller ile hayrete mucip katma değerlerle, akıllara durgunluk vesilesi unsurları kapsarlar. Tabii tecrübelerin öğretileri muhteşem bir dengenin sayısız yansımalarını teşhir ederken, bunlardan esinlenmesi mucip ‘zihni’ faaliyetler zaman içinde iddialı bir biçimde kendi dengeleri içinde yürümekte. Giderek nesnel olandan kendine göre öznel gerçekçiliğe tabi olarak evriliyor.
Zihinsel faaliyetlerin, insanlık adına ortak koşul olduğu düşüncesinden hareketle görüş belirtenler bugün insanlığın eski çağlara göre çok daha güçlü ama çok daha mutlu olmadığından dolayı iktidar savaşımının sakinleşmesi gerekliliğini öne sürmektedirler.
Onlara göre iktidar sahibi insanoğlu bununla ne yapacağını bilemez haldedir. “Oysa memnuniyetsizliğin derin köklerini anlamaya daha çok zaman ayırarak, buna çaba göstermeliyiz”. sorgulaması aşırı gücün bizi sadece daha fazla sorumsuz yapacağını ifade ediyor olmalı.
Buradan hakim zihinsel anlayışın, algı yönetimi vasıtası ile bütün bir insanlığa mal edilmesi, neticelerinin dolaylı ya da dolaysız insanoğlunu genelde menfi etkilemesi ‘coğrafya-birey-finans’ sıralamasında ‘insan’ ın konumu da, gücün yerinde kullanılmadığından dolayı artık sınırlı-sorumlu sayılmamalıdır.