Cumartesi, Eylül 21, 2024

Aslında Semizotu Sukkulent Ailesinin Bir Bireyidir

Anlayacağınız gibi, bu hafta semizotundan bahsedeceğiz ya, işe can sıkıcı tarafından başlayalım. Semizotu bitkisi (Portulaca oleracea), içinde oksalik asit barındırır. Barındırırsa ne olur diyeceksiniz? Hemen söyleyelim. oksalik asit billurlaşarak (kristalize olarak) idrar yollarında oksalat taşı haline gelebilir. Diğer taraftan, romatizmal hastalığı ve gut (damla) hastalığı olanların da oksalik asit alımına dikkat etmesi gerekir.

Burada iki adet ayrıntıyı atlamayalım. Semizotu pişirilince, oksalik asiti de parçalanarak etkisiz hale gelir. Zaten, günlük, yeterli D vitaminin alımı durumunda, ya da biraz güneş ışını ya da ultraviyole alımında da  oksalik asitin kötü etkileri yok olur. Hemen başka oksalik asit barındıran sebze var mıdır diye bakındık? Meğerse karahindiba, ıspanak, karabuğday, pazı, patlıcan, havuç, lahana, kereviz, pırasa da oksalik asit barındırırmış.

Biz yemek yapmayı bilmediğimiz için, çiğ  yemek taraftarıyız. Sandviç içine peynir vs. ile konduğunda, damakta hafif limonumsu, asitli hoş bir tat bırakıyor. Semizotunu çiğ tüketmeyi seven Meltem Olcay kardeşimiz, yoğurtlu semizotunun içine parça ceviz attığını söyledi. Ceviz deyince, aklımıza geldi. Semizotu  da, ceviz kadar olmasa bile omega 3 yağ asitlerinden zengindir. Belki de omega 3 açısından en zengin sebzedir.

Mutfak işlerini isterseniz bir kenara bırakalım. Semizotuna biraz daha yakından bakalım. Toprağınız hafif kumlu ya da çok geçirgen ise bu ot neredeyse kendiliğinden çıkıyor. Anlayacağınız tam bir kötü ot, neredeyse bir ayrık otu diyebiliriz. Yaprakları, sapı, çiçeği, tohumu yenilebiliyor. Tohumunun neredeyse keten tohumu tadına yakın bir tadı var.

Bitkinin içinde, havuçtan 7 kat daha fazla karoten vardır. Ayrıca B, C, E vitaminleri, magnezyum, demir, kalsiyum, potasyumdan da zengindir. İşte semizotunu pişirdiğiniz zaman, belki oksalik asitin parçalanmasını sağlıyorsunuz, ama diğer yandan da bu vitaminlerin de, yağ asitlerinin de parçalanmasına neden oluyorsunuz. Dolayısı ile semizotunu, kısık ateşte, kısa sürede pişireceğiniz yemeklerde kullanın.

Sayfamızın destekçilerinden Dr. Evren Altınel, semizotu diğer adıyla pirpirimin çok dallanınca keserek hatta sökerek toprak örtüsü, diğer deyişle malç olarak kullanılabileceğini söyledi.  Bahçede kullanımı söz konusu olunca, özellikle tavukların çok sevdiği bitkilerin başında geldiğini ekleyelim. İnsanda mı öyle midir, bilmiyoruz? Süt veren hayvanların sütünü arttırdığı söylenir.

Yanlış bilmiyorsak, semizotunu neredeyse tüm kıtalarda görebiliyoruz. Çok dayanıklı bir bitki olduğu için, herhalde birçok ülkenin mutfağına giriyordur diye düşünüyoruz. Semizotu kökleri toprak altında inanılmaz bir ağ oluşturuyor. Bu nedenle toprağın havalanması ve diğer bitkilerin köklerinin daha sonraki sene çok kolay bir şekilde ilerlemesini kolaylaştırıyor.

Kolaylıkla semizotunu yeşil gübre olarak ekebilir, daha sonra da biçerek toprak üzerinde bırakıldığında yavaşça toprağa karışmasını sağlayabilir, ayrıca da istenmeyen otların çıkmasını önleyebiliriz. Kıdemli çiftçimiz Dr. Şemi Alp ise, semizotunun toprağın azotunu, mineralini, suyunu kendine çektiğini iletti. Gerçekten böyle ise, yavaş salınımlı yeşil gübre olarak toprağa sermek gerçekten çok işe yarayabilir.

Gastronominin kraliçesi Saadet Saral ise bize kolay bir semizotu tarifi yollamış: Kullanılacak malzemeler şöyle: 1 bağ semizotu, 1 soğan, 2 domates, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 2 küp şeker, 1 tatlı kaşığı salça, 1 fincan pirinç, tuz, sıcak su. Semizotları yıkanarak süzülüyor, doğranıyor. Yağla soğan kavruluyor. Arkasından salça ve şeker ekleniyor. Semizotunu, pirinci,1 bardak suyu ve tuzunu koyuyoruz. Sonunda kısık ateşte, pirinç yumuşayana kadar 10 dakika kadar pişiriyoruz.

Yukarıda söylediğimiz gibi aslında semizotu tam bir “sukkulent”dir. Örneğin “Crassula portulacaria” ya da semizotu ağacı ile yakınlığından emin olmasak da, ipek çiçeği (Portulaca grandiflora) ile de aynı ailenin bir ferdi olduğunu unutmayalım. “Crassula portulacea”nın Güney Afrika’da, aynı bizim semizotu gibi .türlü türlü yemeğe, salataya konduğunu ekleyelim. 

Yazıyı sonlandırırken, kişisel bir deneyimimzden söz edelim. Bir böcek sizi ısırdığında, en azından çok etkili bir ilaç alana ya da tıbbi yardım gelene kadar, semizotunu hemen parmaklarınız arasında sıkarak çıkan özsuyunu yaranın üzerine sürdüğünüzde, sizi bayağı rahatlatacağını göreceksiniz.


Bu hafta sağolsunlar, çorbada tuzu olanlar yine bizi yalnız bırakmadılar. Saadet Saral ve Fadime Can semizotu fotoğraflarını yolladılar. Bunları, internet gazetesinde görebileceksiniz. Fadime Can hocamızın yolladığı ipek çiçekleri ile bizim çektiğimiz “Crassula portulacea” ya da ağaç semizotunu hem internette hem de gazetede görebileceksiniz.


Keyifli Bahçeler…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar