Çarşamba, Eylül 18, 2024

“Türkiye’de tip 1 diyabet, son yıllarda artış gösteriyor”

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede yaklaşık 20 bin çocuk ve genç tip 1 diyabet tanısı ile yaşıyor


Diyabet hastalığı son zamanlarda ani olarak ortaya çıkmakta ve çocuklarda yaygın olarak görülüyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi bölümünden Doç. Dr. Sebahat Yılmaz Ağladıoğlu Tip-1 diyabet hastalığıyla ilgili önemli yerlere dikkat çekti.

Tip 1 diyabetin, pankreastaki adacık hücrelerinin otoimmün harabiyeti sonucunda ortaya çıkan mutlak insülin eksikliğinin olduğu bir durum olduğunu belirten Doç. Dr. Sebahat Ağladıoğlu, “İnsülin, pankreastaki adacık hücrelerinden sentezlenen, kan şekerini düzenlemek için gerekli, yaşamsal bir hormon. İnsülin eksikliği durumunda hücreler enerji için ihtiyacı olan glukozu kullanamadığı için kan şekeri seviyeleri yükselir. Bu durum genellikle çocukluk veya genç yaşlarda ortaya çıkmakla beraber her yaşta ortaya çıkabilir. Tip 1 diyabet ömür boyu insülin kullanımın gerekli olduğu, bir hastalıktan çok yaşam biçimi. Türkiye’de tip 1 diyabet, son yıllarda artış gösteriyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede yaklaşık 20 bin çocuk ve genç tip 1 diyabet tanısı ile yaşıyor. Bu sayı, dünya genelindeki artışla paralel olarak yükseliyor. Özellikle 5-14 yaş grubu çocuklarda bu hastalık daha sık görülüyor” diye konuştu.


“Enerji eksikliği ve halsizlik hissedilebilir”

Tip 1 diyabet, genellikle ani belirtilerle ortaya çıkar. Çocuklarda en sık görülen belirtileri Doç. Dr. Ağladıoğlu şu şekilde sıraladı: Çocuklar çok fazla su içmeye başlayabilir ve geceleri sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyabilir. Tuvalet eğitimi tamamlanmış bir çocukta sonradan ortaya çıkan gece veya gündüz alt ıslatma durumu da oraya çıkabilir. Enerji eksikliği ve halsizlik hissedilebilir. İnsülin eksikliği nedeniyle vücut, enerji için yağ ve kas dokusunu kullanmaya başlar. Kan şekeri seviyelerinin yükselmesi, göz merceğinde şişmeye neden olabilir. Vücut enerjiyi düzgün kullanamadığı için daha fazla yemek yeme ihtiyacı doğabilir.”


“Nadir olmayan bir sağlık sorunu’’

Tip 1 diyabetin, hızlı bir şekilde ilerleyebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Ağladıoğlu, “Ketoasidoz adı verilen hayati tehlike taşıyan bir duruma yol açabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin ve öğretmenlerin belirtiler konusunda bilinçli olmaları ve şüpheli durumlarda hemen bir sağlık profesyoneline başvurmaları önemli. Tip 1 diyabet, çocukluk çağında ortaya çıkabilen nadir olmayan bir sağlık sorunu. Erken teşhis ve etkili bir tedavi planı ve diyabet teknolojileri ile çocuklar sağlıklı bir yaşam sürebilir. Bu nedenle, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi, ailelerin belirtiler konusunda dikkatli olması ve sağlık politikaları uygulayıcıların her diyabetli çocuk için diyabet teknolojilerinin sağlanması konusunda eylem planı uygulaması büyük önem taşıyor” sözlerine yer verdi.


“Diyabet gözü bozuyor”

Kontrol altına alınmayan diyabetin başka birçok kronik sorun yarattığı biliniyor. Göz sağlığının da diyabetten etkilendiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Diyabet birçok göz hastalığına neden olabiliyor. Ancak bunların arasında retinada meydana gelen bir hasar sonucu oluşan diyabetik retinopati ciddi sonuçlarıyla dikkat çekiyor. Maalesef ki bu hastalık görme kaybına yol açan nedenlerin başında geliyor. Hızla artan diyabet sorunu, diyabetik retinopati rahatsızlığına sahip hasta sayısını da artırıyor. Diyabetin multisistem hasarlara zemin hazırlayan önemli bir hastalık olduğu ve vücuttaki pek çok fonksiyona zarar verebileceği unutulmamalı. Hastaların bilinçli yaşam alışkanlıkları oluşturmaları hayati önem taşıyor” diye konuştu.


“Hastalık sinsi ilerlediği için düzenli kontrol şart”

Diyabete bağılı komplikasyonların hastalık iyice ilerleyene kadar neredeyse hiç belirti göstermediğini veya hastanın dikkatini çekmeyecek minimal şikayetlere sebep olduğunu belirten Op. Dr. Uslu, “Dolayısıyla diyabetik hastaların dahili, endokrin ve göz takiplerini ihmal etmemeleri gerekiyor. Buradaki kritik amaç retinopati gelişmeden veya hastalığı erken fazlarda yakalamak ve süreci bütüncül olarak yönetmek” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM