Perşembe, Eylül 12, 2024

Okula başlamanın maliyeti arttı

Geçen yıl bin TL’ye dolan okul çantasının maliyeti, bu yıl kırtasiye ürünlerine gelen zamlarla birlikte sadece temel okul ihtiyaçları hesaplandığında 2 bin TL’yi aşıyor


GÜLCİHAN ALTINKAYA

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024-2025 eğitim öğretim takvimine göre okullar 9 Eylül’de açılacak. Okulların açılmasına az bir zaman kala veliler için de alışveriş telaşı başladı. Geçen yıl bin TL’ye dolan okul çantası, bu yıl kırtasiye ürünlerine gelen zamlarla birlikte neredeyse iki katına doluyor. Sırt çantası, kalem kutusu, matara, beslenme çantası, 5 adet kalem ve defter olmak üzere sadece temel okul ihtiyaçları hesaplandığında masraf 2 bin TL’yi aşıyor. Üzerine bir de okul kıyafetleri de eklenince okula başlamanın maliyeti artıyor. Geçtiğimiz yıl bin 500 TL olan okul kıyafetleri, bu yıl 2 bin 500-3 bin TL bandında değişiyor. Diğer yandan okulların bir bölümünün kıyafetlerini tek bir mağazaya yönlendirmesinin esnaf için haksız rekabet oluşturduğu ifade ediliyor.


“Ürünlerin kalitesi düşük, fiyatları yüksek”

Okulların açılmasına sayılı günler kala okul alışverişi telaşının şimdiden başladığını hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ailelerin alması gereken okul kıyafetleri, eşofmanlar ve hangi okula gidiyorsa o okulun özel kıyafetleri var. 19 milyon çocuğumuz okula başlayacak ancak okulların bir bölümü kıyafetlerini tek bir mağazaya yönlendirmek suretiyle oradan temin ediyorlar. Dolayısıyla hem ürünlerin kalitesi düşük hem de fiyatları yüksek. 2 bin 500- 3 bin TL’ye bir okul kıyafeti alınıyor.  Oysa daha önce herkes bütçesine uygun bir şekilde pazarlık ederek, piyasa araştırması yaparak alışveriş yapsın diye serbest kıyafete geçilmişti” dedi.

Palandöken, defter, kalem, silgi, çanta, suluk gibi diğer okul araç gereçlerinin de olduğunu belirterek, “Sadece kıyafetler ortalama 2 bin 500 TL- 3 bin TL’ den başlayınca aileler düşünüyor. Öte yandan bazı okulların kıyafet masrafları 3-5 bin TL’den çok daha yüksek oluyor. Veliler bu kıyafetleri çocukların sağlığı için sentetik olmasın diye özen göstererek seçmeye gayret ediyor. Ama bu yönlendirmeler hem fiyatlardaki birlikteliğin sağlanmasını yani rekabet unsurunun ortadan kalkmasını ve onların dikte ettiği, çok da kaliteli olmayan ürünleri alma mecburiyetinde bırakıyor” diye konuştu.


“Piyasa eğitim- öğretim sezonunu bekliyor”

Okula başlayacak 19 milyon öğrencinin piyasa için çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, okul kıyafetlerinin tek bir noktada satılmasının haksız rekabet oluşturduğunu söyleyerek, “Bütün piyasa eğitim- öğretim sezonunu bekliyor. Diğer anlaşmalı olmayan ve okul kıyafeti satanların hepsi perişan oluyor.  Halbuki tek tip olsun istemiyoruz ama her okul için yakasında amblemini takabilecek bir yer olsun. Ama kalitesini aileler ve bütçeleri tespit etsin. Böyle ben yaptım oldu mantığıyla hareket edip aileleri zor durumda bırakıp çocukların da hevesinin kırılmasına gerek yok. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ve okul aile birlikleri en azından piyasadaki fiyat analizlerinin düzgün yapılarak satın alınmasını sağlayacak bir tedbir lazım. Yapılan uygulama gerçekten de fiyat istikrarını bozucu, aileleri huzursuz edici, aynı zamanda çocukların şevkini kırıcı bir pozisyon alıyor. Bir an evvel buna bir çözüm bulunmalı. Serbest kıyafetse onu aileler hangi yerde, hangisi bütçesine uygun onu alabilmesi sağlanması lazım. Çocuklarımızın ve ailelerinin bu konudaki rahatsızlıklarının da giderilmesi şart” ifadelerinde bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM