Ülkemizin her yerinde yüzlerce yangın var. İktidar yetkililerini ve yandaşları dinliyoruz: Başarı haberi veya güzel haber olarak “yangınların enerjisi azaltıldı” diye bilgi veriyorlar. Bu slogan Bakan beye ait. Yangınların enerjisini azalttık diyor. Yeşil vatan savunması yapıyoruz diyor. Sonra devam ediyor: 5 uçak 11 helikopter ile yangın söndürme çalışmasını sürdürüyoruz.
Sloganlar mükemmel lakin yangınlar devam ediyor. Her gün onlarca yerden yangın haberi geliyor. Orman bakanlığı aciz kalıyor. Yangınların nedeni olarak iletim hatlarındaki elektrik kıvılcımı, tarlalarda anız yakılması, bilinçsiz kesme makinelerinin kullanımı, mangal ateşi gibi nedenler sıralanıyor.
19 Ağustos’ta Tele1 TV’deki Sabah Pusulası programında, Prof. Dr. Erdoğan Atmış’ı konuk ettiler. Hocanın saptaması şöyle: Yangınlar 2020’den beri ilk yıl üç kat arttı, sonraki yıl 20 kat arttı. Bunun nedeni, şehirleşmenin orman alanlarına yaygınlaştırılmasıdır.
Orman alanları orman vasfından çıkarılıyor. Termik santral, maden araştırması, otel, turizm tesisi gibi 80 çeşit tahsisi var. Enerji iletim hatları ormanlık alanlardan geçiyor, zira yer tahsisi ile bedavaya geliyor.
Bakım yapılmadığı zaman da yangının çıkmasına neden oluyor. Bu yıl yaşanan yangınların yüzde 25’i iletim hatlarından çıkmış durumda. Turizm tahsisleri ile de yerleşim alanları ormanın içine kaymış . Yani insanlar orman alanlarında yaşıyor.
Orman yangınları 40 bin hektar ise 160 bin hektar da otel, dinlenme tesisi halinde tahrip ediliyor, orman statüsünde devam ediyor.
Prof. Dr. Erdoğan Atmış, bir konuya vurgu yapıyor: 3 bakan değişti, orman genel müdürü aynı kişi.
Saptamalara katılmamak mümkün değil. Yanlış politikalarla, kent rantının yanında orman rantını paylaşmak isteyenlerin yarattığı hazin bir gelişmeyi yaşıyoruz.
Eşzamanlı olarak yüzlerce yangının çıkmasını iklim değişikliğine, aşırı sıcaklara bağlamayanlar var. Gündem değiştirmek için yapılıyor olabilir diyenler de var. Önceki yıllarda elinde benzin bidonu ile yakalanan, para ile tutulmuş kişiler gündem olmuştu. Daha önce Abdullah Çatlı’nın bazı yerlerde ormanı yakın talimatını verdiğini iddia edenler de olmuştu.
Yorum yapmak herkes için özgür bir söylemdir. Sosyal medyada kırsal alanda, orman içinde mangal yakanlara müdahale edenlere mangalcılar biz yakarız hakkımız dediler.
Sözümü şöyle bitireyim: Daha önce hastanede sıra alamazdık, şimdi doktor dövüyoruz diyenler, daha önce giremedikleri orman alanlarında şimdi rahatça mangal yakıyorlar. Bu kişiler orman yangınına neden olunca sadece kendi geleceklerini değil, çocuklarının geleceğini de yaktıklarının bilincine ne zaman varacaklar?
