Perşembe, Eylül 12, 2024

Mükellef kim ise vergiyi ödeyen de odur

Elon Musk’ın satın almasından sonra adı X olarak değişen Twitter’de geçen günlerde dikkatimi çeken bir paylaşım yer aldı. Paylaşımda şu ifade yer alıyordu: “Gaziantep’in en büyük 5 tekstil şirketi son 3 yılda toplam 54 milyon TL vergi öderken, bu şirketlerde çalışan işçiler 490 milyon TL vergi ödedi.” Haber sitesinin alt başlığında yer alan ifadede de “Antep’te işçileri ucuz, sendikasız ve güvencesiz çalıştıran beş büyük tekstil devi kendileri için çalışan işçilerden daha az vergi ödedi” deniyordu.

Haberde şirketlerin isimleri de verilerek son 3 yılda ödedikleri vergiler şirketin ödediği ve çalışanların ödediği şekilde ayrılmış. Habere göre Zeki Mensucat 36,3 milyon çalışanları 41,2 milyon; Merinos 14,2 milyon, çalışanları 211,2 milyon; Karafiber 2,9 milyon, çalışanları 53,5 milyon, Melike Tekstil 0 lira, çalışanları 87,5 milyon ve Şireci Tekstil de 9,43 milyon, çalışanları ise 96,5 milyon lira vergi ödemesi yapmışlar.

Mevcut vergi sistemimizde mükellefiyet diye bir kavram bulunmaktadır. Verginin sorumlusu da mükelleftir. Vergisini ödemez, ya da eksik öder ise Maliye’nin muhatap alacağı kişi ya da şirket mükellefiyeti olan bireysel ya da tüzel kişiliktir. Çalışan işçiler mükellef olmadıklarından hiç bir zaman için vergi ödememektedirler. Aslında kurumlar ya da bireyler yanlarında çalıştırdıkları kişiler için devlete vergi ödemektedirler. Yani bir nevi istihdam vergisi şeklinde bir ortam oluşmuştur. Devlet aslında vergiyi çalışandan değil, işverenden aldığı ve kesinti de brüt maaş üzerinden yapıldığı için çalışanın bordrosunda kesilen vergi gözükmektedir ama o verginin mükellefi her ne şartta olursa olsun kişiyi çalıştıran şirkettir.

Şirketlerin ya da bireylerin mükellefiyet nedeniyle sorumlulukları burada bitmemektedir. Çalıştırdıkları kişiler için sosyal sigorta primi de ödemekte ve ayrıca yarattıkları katma değer için de KDV de ödemektedirler. Herhangi bir kurum ya da işletmenin işgücü için ödediği bedel, aslında yarattığı katma değerin de bir parçasıdır. Dolayısıyla ödenen Katma Değer vergisi de çalışanlara yapılan ödeme ile direkt ilişkili olmaktadır.

Bu konuyu gündeme getirmemdeki sebep, bu tür haberlerin özellikle sosyal medyada hızlı bir şekilde yayılması sonucu fiilen üretim yapan birey ya da kurumların hakkında oluşan kanının menfi olarak kamuoyuna yansıtılmış olmasıdır. Mükellef az vergi ödemiş, yasal olarak istisnalardan yararlanmış, ihracat ve yatırım ya da benzeri teşviklerden faydalanmış olabilir. Ama bütün bunlar yasal bir çerçeveye dayanarak yapılmış ise, bir çok riski üzerinde taşıyan bu mükelleflerin bu şekilde kamuoyuna tanıtılması büyük haksızlıktır. Yaratılan algı, girişimcilik ruhuna ne yazık ki balta vurmaktadır.

Yazımın başında Elon Musk’tan bahsetmiştim. Söz ondan açılmışken X’te onun geçen hafta yazdığı bir değerlendirme şöyle: “Inflation is caused by the Federal government spending more than it earns, because they just print more money to make up the difference. To solve inflation, reduce wasteful government spending. Your tax dollars should be spent well, not poorly.” Türkçesi şöyle ifade edilebilir: Enflasyon, Federal hükümetin kazandığından daha fazlasını harcamasından kaynaklanır, çünkü farkı kapatmak için daha fazla para basarlar. Enflasyonu çözmek için, müsrifliğe varan hükümet harcamalarını azaltın. Vergi için ödediniz dolarlıklarınız iyi harcanmalı, kötü değil.

Tüm dünyada hükümetler özellikle pandemi esnasında para basmalar sonucu enflasyonla karşılaştılar ve onunla mücadele ediyorlar. Bizim durumumuzda başka ekonomik faktörler ve kararlar nedeniyle de çok zor günlerden geçtiğimiz ve Sayın Mehmet Şimşek’in de ilk hedeflerinden biri olan enflasyonla mücadele için ne yazık ki Elon Musk’ın yukarıda sarfettiği cümlelerin karşılığı olan tedbirlerden uzak bir şekilde, ne kadar çok vergi alırsak o kadar iyidir yaklaşımı içinde, bütçede tasarruf ile alakalı hemen hemen hiç bir şeyin yapılmadığı bir dönemden geçiyoruz.

İlk 7 ayda bütçe açığımız %94,17 artarak 434 milyardan 843 milyara, personel giderleri %119,69 artarak 697 milyardan 1.531 milyara yükselmiş bulunuyor. Bir de unutmamak gerekir ki bütçe dışı kalan ve boyutları hakkında da gizli olduğu için herhangi bir bilgi sahibi olunmayan Varlık Fonu gibi bir harcama kaynağı daha var.

Velhasıl ekonomimizin geçtiği bu zor dönemde, yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi, çarkı döndürenleri kötüleyen yaklaşımlardan vazgeçmemizin gerektiğine inanıyorum. Ancak ekonominin düzelmesi için de Elon Musk’ın da belirttiği gibi hükümet harcamalarını da sadece ilave vergi almaya çalışarak karşılamak değil, tasarruf yapmaya gayret ederek azaltma yönüne gitmenin zarurui olduğu kanaatindeyim.

Ahmet Sükûti Tükel

Diğer Yazarlar