Pavel Durov’a suç faaliyetlerine izin verdiği iddiasıyla açılan soruşturmayı Telegram “saçma” olarak nitelendirirken, Rus yetkililer Durov’un tutuklanmasını siyasi bir hamle olarak değerlendirdi.
Telegram’ın CEO’su ve kurucusu Pavel Durov, popüler mesajlaşma uygulamasında suç faaliyetlerine izin verdiği iddiasıyla Fransa’da soruşturma altında. Fransız yetkililer, soruşturma devam ederken Durov’un ülkeyi terk etmesini yasakladı. Ancak Durov, 5 milyon eurokefalet ödeyerek gözaltına alınmaktan kurtuldu.
Sky News’un haberine göre; 2021’de Fransız vatandaşlığına geçen Rus doğumlu milyarder, cumartesi günü özel jetinin Paris yakınlarındaki Le Bourget havaalanına inmesinin ardından tutuklandı. Durov, çocuklara yönelik cinsel istismar materyalinin yayılmasına ve uyuşturucu kaçakçılığı ile dolandırıcılıkla uğraşan organize suç gruplarının platformu kullanmasına olanak sağlamakla suçlanıyor. Ayrıca Telegram’ın, yetkililerle bilgi ve belge paylaşmayı reddettiği iddia ediliyor.
Fransız hukukuna göre Durov’a yönelik ön suçlamalar, bir suçun işlendiğine dair güçlü kanıtlar olduğunu gösteriyor. Fransız Hükümeti, dava açılma kararını vermek için daha fazla soruşturma zamanı tanıyor. Telegram, AB düzenlemelerine uygun davrandığını ve moderasyon uygulamalarının sektör standartlarına uygun ve sürekli iyileştiğini belirtti. Şirket, yaptığı açıklamada “Bir platformun veya sahibinin, o platformun kötüye kullanımı nedeniyle sorumlu tutulması saçmadır” dedi.
Durov’un tutuklanması ve ardından yapılan sorgulamalar Rusya’da öfkeye yol açtı. Destekçileri, dayanışma göstergesi olarak Moskova’da Telegram’ın logosunu temsil eden kâğıt uçaklar bıraktılar. Bazı Rus yetkililer, Durov’un gözaltına alınmasının siyasi motivasyonlu olduğunu ve Batı’nın ifade özgürlüğü konusundaki çifte standartlarını vurguladığını savundu. Kremlin eleştirmenleri ise Rus yetkililerin 2018’de Telegram’ı yasaklamaya çalıştığını ancak başarısız olduklarını, 2020’de yasağı kaldırdıklarını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Durov’un tutuklanmasının siyasi amaçlı olduğu iddialarını reddetti. Macron, Fransa’nın ifade özgürlüğüne olan bağlılığını vurgulayarak X platformunda şunları söyledi: “Özgürlükler hem sosyal medyada hem de gerçek hayatta, vatandaşları korumak ve temel haklarına saygı göstermek amacıyla yasal bir çerçeve içinde korunur.”
