Pazartesi, Eylül 16, 2024

Ekonominin 3 yıllık yol haritasına revizyon

2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) da enflasyon beklentisi yükseldi, büyüme hedefi düştü


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı. OVP’de büyüme, enflasyon işsizlik, cari açık başta olmak üzere ekonominin bütün parametrelerinde revizyon yapıldı. Büyüme hedefleri önümüzdeki üç yıla yönelik olarak her yıl için 0,5 puan düşürüldü.

Buna göre 2024 yılında büyüme beklentisi yüzde 4’den yüzde 3,5’ e çekildi. 2025 yılında yüzde 4, 2026 yılında yüzde 4,5 ve 2027 yılında yüzde 5 olarak revize edildi. 2024 enflasyon hedefi ise yüzde 41,5’e revize edildi. Önceki OVP’de bu oran yüzde 33 düzeyinde idi.

Önceki OVP’de yüzde 15,2 olarak belirlenen 2025 enflasyonu da yüzde 17,5’e yükseltildi. 2026 için ise önceden yüzde 8,5 olan hedef, yüzde 9,7’ye yükseltildi. Kişi başına gelir 2024 sonunda 15 bin dolar olarak revize edildi. Önceki OVP’de kişi başı gelir 2024 sonunda 12 bin 875 dolardı.

Bütçe açığı GSYH’ye oranla 2024 yılı sonunda yüzde 4,9 olarak hedeflendi. Önceki tahmin yüzde 6,4 düzeyindeydi. Bütçe açığının öngörülenden daha düşük gerçekleşeceği daha önce açıklanmıştı. 2025 için bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 3,1 olarak belirlendi. Öte yandan OVP’de 2024 yılı ihracatının 3 milyar dolar azalma ile 264 milyar dolar olacağı tahmin edildi. Aynı dönemde ithalatın ise 345 milyar dolar olması öngörüldü.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan yeni dönem hedefleri 8 temel politika alanı üzerinde oluşturuldu.

Para ve maliye politikasında eşgüdümün sağlanmasının hedeflendiği programda temel amaç enflasyonda tek hane ve gelir dağılımının adaletli dağılımı olarak vurgulandı.


Dezenflasyon süreci başladı

Sunumunda finansal istikrarı kalıcı şekilde arttırmayı hedeflediklerini söyleyen Yılmaz, “Öngördüğümüz takvime uygun olarak dezenflasyon sürecinin etkileri 2024 yılı haziran ayından itibaren başlamıştır. Bu tarihten itibaren enflasyon oranında 23,5 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir. Büyüme kompozisyonundaki dengelenme ile birlikte cari işlemler dengesi, beklentilerimizin de altına gerileyerek olumlu bir tablo çizmiştir. İstihdam alanında ise iktisadi faaliyetteki dengelenme eğilimine rağmen, işsizlik oranları hedeflerimizin de ötesinde bir iyileşme göstermiştir. Kamu harcamalarında etkinlik ve verimlilik arttıkça, bütçe açığı da tahminlerimizden daha olumlu bir seyir izlemiştir. Bu durum, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuştur. Ayrıca, makroekonomik göstergelerdeki bu olumlu gelişmeler, yatırımcıların ülkemize olan bakışını da olumlu yönde etkilemiş, kredi notları ve ulusal rezervlerimiz artarken, ülkemizin risk primi düşmüştür. Geçiş döneminin tamamlandığını ve dezenflasyon döneminin başladığını görebiliyoruz. Ağustos verileri dezenflasyon sürecinin etkili olmaya başladığını gösteriyor, eylül ve sonrasında da bu eğilimin sürmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Cari işlemler açığındaki gerilemenin ekonominin dış şoklara karşı direncini arttığını ve sürdürülebilir bir dış ticaret dengesine zemin hazırladığını belirten Yılmaz, “TL’ye olan güven geçtiğimiz yıl süresince önemli oranda arttı. TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı ciddi bir yükseliş kaydetti. KKM 47,8 milyar dolara kadar düştü. KKM mevduatlarının payına baktığımızda, yıl ortalarında yüzde 30’lara yaklaşan oran, Ağustos 2024’te yüzde 10,1’e gerilemiştir. Brüt uluslararası rezervlerimizin 26 Mayıs 2023 tarihinde 98,5 milyar dolar seviyesinden 23 Ağustos 2024 tarihinde 150,4 milyar dolara yükseldiğini görmekteyiz. Bu, rezervlerimizde 52 milyar dolarlık bir artışı ifade etmektedir Risk primi ise, Mayıs 2023’te 703 baz puan seviyesindeyken, 3 Eylül 2024 itibarıyla 283 baz puana gerilemiştir” dedi.


36 tedbirin 24’ü tamamlandı

2024 yılının ilk yarısında 36 tedbirin planlandığı ve bunlardan 24’ünün başarıyla tamamlandığı anlatan Yılmaz, “Bu da, reform sürecinde belirlenen hedeflere büyük oranda ulaşıldığını ve OVP kapsamında önemli adımların atıldığını göstermektedir. 2025-27 dönemi programının temel amacı enflasyonun kademeli olarak tek haneye düşürülmesi, büyüme potansiyelinin enflasyon baskısı oluşturmadan yükseltilmesi. 2025-27 döneminde para, maliye ve gelirler politikalarının güçlü eşgüdümle çalışması sağlanacak. Yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracat artırılacak. Gelirin tüm kesimlere adil bir şekilde dağılımı sağlanacak. Orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkılmasını sağlayacağız” diye konuştu.


Büyüme, dezenflasyonla uyumlu

Büyüme patikasının dezenflasyon süreciyle uyumlu olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Büyüme patikası, enflasyonist baskı oluşturmadan sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı hedefleyen bir yaklaşımla oluşturuldu. Kısa vadede enflasyonla mücadele büyüme üzerinde geçici etkiler yapsa da, orta ve uzun vadede iki hedef uyumlu” dedi.

EKONOMİDE TAHMİNLER

Büyüme
OVP’de GSYH beklentisi 2024 için yüzde 3,5 (Önceki yüzde 4), 2025 için yüzde 4 (Önceki yüzde 4,5), 2026 yılı yüzde 4,5 (Önceki yüzde 5), 2027 yılı yüzde 5
 
Kişi başına milli gelir
Kişi başına milli gelirin 2024’te 15.551 dolar, 2025’te 17.028 dolar, 2026’da 18.990 dolar ve 2027’de 20.420 dolar olması hedefleniyor.
 
İşsizlik
OVP’de işsizlik oranı beklentisi 2024 için yüzde 9,3 (Önceki yüzde 10,3), 2025 için yüzde 9,6 (Önceki yüzde 9,9), 2026 yılı yüzde 9,2 (Önceki yüzde 9,3), 2027 yılı yüzde 8,8
 
Dolar/TL kuru
OVP hesaplamasında kullanılan ortalama dolar/TL tahmini 2024 için 33,2, 2025 için 42, 2026 için 44,4 ve 2027 için 46,9
 
Enflasyon
OVP’de TÜFE beklentisi 2024 için yüzde 41,5 (Önceki yüzde 33), 2025 için yüzde 17,5 (Önceki yüzde 15,2), 2026 yılı yüzde 9,7 (Önceki yüzde 8,5), 2027 yılı yüzde 7
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM