Önce, çok yıllık bitki denince hangi bitkileri konu ediyoruz, buradan başlayalım? Doğal olarak ağaçlar, çalılar, odunsu bitkilerden tutun da, bambu, zambak, süs yulafına, sibirya süsenlerine (diğer süsenleri de bu gruba alabiliriz), lalelere, lavanta gibi baharlı bitkilere kadar bir çok bitki çok yıllık bitkiler sınıfına girerler. Yalnız burada bizim söz ettiklerimiz genel olarak otsu bitkilerdir.
Söz konusu bitkilerin çoğunluğunun, kışın toprak üzerinde görünen parçası kalmaz. Lavanta, adaçaylarının büyük kısmı, lavantin (santolin) gibi odunsu bitkileri köklerinden ayırarak çoğaltamazsınız. Bir şartla, lavantinlerde ya da kekiklerde çok da gördüğümüz gibi, toprağa değen dallarda köklenme olursa, bu durumda bu bölümü rahatlıkla ana bitkiden ayırarak başka bir yere dikebilirsiniz. Bunun yanında, süsen yumruları, ya da zambak soğanları bir süre sonra çoğaldıklarından çiçek verimlerinin azalmaması için birbirlerinden ayrılmaları şarttır. Biz de, bu yazıyı yazarken, çiçek verimi azalan Sibirya süsenlerini ayırarak saksılara aldık.
Çok yıllık bitkiler, belli bir süre sonra çepeçevre bellenerek olanaklar elverdiğince kök ağına zarar vermeden topraktan çıkarılır. İyi de, bu işlemi neden yapıyoruz dersiniz? Bahçenizde hostalar, süs tahılları, çuha çiçekleri ya da güneşşapkaları varsa bir süre sonra çok fazla çoğaldıklarından, sıklaştıklarından orta kısımlarda zayıflama, canlılıklarını kaybetme, beslenememeye bağlı olarak sararma görülür. Çalı şeklindeki çok yıllıklarda, alt yaprak bulunması gereken bölgelerde kelleşme başlar.
İşte bu cansıkıcı olaylarla karşılaşmamak için, çok yıllık otsu, ya da çalı benzeri bitkileri iki ile beş senede bir yerlerinden çıkartarak köklerini en az 3’e ayırarak en sağlıklı parçaları tekrardan dikebiliriz. Doğal olarak, elinizde kalan diğer parçaları ise bahçenizin değişik bölgelerine dikebilir, arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Bitkinizi bölme esnasında her parçada 3 ya da 5 adet filiz olmasına dikkat ediniz.
Niçinini anlattık, pekiyi nasıl? Ne zaman yapalım? Önce aklınızda olsun, bir bitkiyi yerinden çıkarıp başka bir yere götürecekseniz, önce çelik alma işleminde olduğu gibi birkaç gün öncede bitkiyi iyice sulayacaksınız. Daha sonra, alt kenarı daha doğrusu palası keskin bir bel ile bitkiyi çepeçevre köklerini dairesel olarak keserek çevre toprağından ayıracaksınız, yavaş yavaş bel ile köklerin altına girerek bitkiyi kaldıraç gibi topraktan kaldırarak çıkartacaksınız. Diğer taraftan, başkası ya da siz, bitkiyi bir elle tutarak, fazla da zorlamadan yavaş yavaş yukarı çekebilirsiniz.
Bitkiyi topraktan çıkarmak için en iyi zaman, ilkbahar ya da sonbahardır. Böylece, bitki kökleri, ne sıcaktan ne de soğuktan etkilenirler. Çiçek veren bir bitkiyi çiçekli iken sakın topraktan çıkartmayın. İlkbaharda çiçeklenen bir çalıyı sonbaharda; sonbaharda çiçeklenen bir çalıyı ise ilkbaharda çıkardıktan sonra, kök ağının içine bulunduğu toprak kütlesini keskin bir aletle bölerek yeniden bahçenizin değişik bölgelerine dikebilirsiniz. Yazın çiçeklenen bitkileri ise sonbaharın ikinci yarısında yer değiştirebilir, bölebilir, tekrardan dikebilirsiniz. Yalnız söz konusu bitkileri çıkarttığınızda, önceden dikeceğiniz yeni yerleri de hazırlamanız gerekir.
Dikim için, elinizdeki bitki bölümününün kök çapının iki misli kadar bir çukur açarak, bolca kompost ile bitkiyi yerleştirebilirsiniz. Dikim sırasında bolca kompost koyabilirsiniz ama, gübreden yana cimri olmanız yeğlenmalidir. Bitkiyi topraktan çıkartır çıkartmaz, bir an önce bölerek, belki biraz suyun içinde bıraktıktan hemen sonra yeni yerlerine hızlıca yerleştirmeniz, dikmeniz gerekir. Bu sırada hava çok sıcak olmasa, hatta hava kapalı, bulutlu olursa bitkiler çok daha mutlu olur.
Sonbaharda çiçeklenen bitkiler, ilkbaharda daha rahat bölünebilir, demiştik. İlkbaharda yağan yağmurlar nedeniyle, bitkinin tüm organları suya doymuştur. Bu sırada, yeni çıkan yapraklar oldukça ufaktır, bu nedenle yer değiştirme ve bölünme nedeniyle olacak şoka, büyük gelişmiş yapraklardan çok daha dayanıklıdır. Üstelik bitkinin önünde çiçeklenmeye kadar, diğer deyişle sonbahara kadar uzun zaman olacaktır. Üstelik kışı geçiren bitki, tek ya da iki yıllık değilse tüm enerjisini köklerde toplamıştır. Buna karşılık, ilkbaharda veya yazın çiçeklenen bitkiler ise sonbaharda topraktan çıkarılarak bölünür.
Otsu şakayıklar, gelincikler, zambaklar, süsenler Aralık ayının sonuna kadar bölünebilir. Yalnız burada ufak bir ayrıntıyı atlamayın. Bölme işini öyle bir zamanda yapmalısınız ki, işlemden sonra 1 ay don olmamalıdır. Bu reçete daha çok, çok soğuk bölgelerde geçerlidir. Anlayacağının yaz ve kış ayları, bitkilerin alştıkları yerlerinden oynatılması için en kötü aylardır. Önümüzdeki hafta, konuyu biraz daha derinleştireceğiz.
Bu hafta Serpil Üçok fotoğrafları ile yazımızı sonlandırıyoruz. Önce bir Amerikan bataklık servisi Taxodium distichum, sonra da geyikdili eğreltisi (Asplenium scolopendrium) fotoğraflarını gazete okurları yazımızda görecekler. Geyikdili yapraklarının alt yüzündeki sporların çizgi halinde olması, sadece kendi cinsine özgüdür.
Keyifli Bahçeler…