Cuma, Kasım 22, 2024

2027’de ISO haftası etkinliklerine TSE ev sahipliği yapacak

Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim Vadisinde düzenlenen 14 Ekim Dünya Standartlar Günü etkinliğine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,  Türkiye’nin uluslararası standardizasyon camiasında temsilini güçlendirecek gelişmeyi duyurdu.  Geçen ay Kolombiya’da düzenlenen Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO) Konsey Toplantısında alınan karar doğrultusunda ISO Haftası etkinliklerine Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE), 2027 yılında İstanbul’da ev sahipliği yapacağını aktaran Kacır, “ISO Genel Kurul Toplantısı, Konsey Toplantısı, Politika ve Finans Daimi Komite Toplantıları ile Gelişmekte Olan Ülkeler Komitesi toplantılarını kapsayan bu büyük organizasyonla dünya genelinden 1500’den fazla paydaşı İstanbul’umuzda ağırlayacağız. Benzersiz konumuyla kültürlerin, fikirlerin, yeni girişimlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul; uluslararası standardizasyon camiasını da aynı çatı altında toplayacak” diye konuştu.


“Stratejik hamlelerle TSE’yi yeniden yapılandırdık”

Türkiye’nin üretim ve teknoloji geliştirme yolculuğunda yeni bir sayfa açtığını ve son 22 yılda ise, kurumu gelişmiş bir alt yapıya, modern inovasyon ve teknolojiye, geniş kapsamlı bir organizasyon yapısına kavuşturduklarını ifade eden Kacır, “Kurumumuzu, evrensel normları dikkate alarak, stratejik hamlelerle TSE’yi yeniden yapılandırdık. Uluslararası standartlara yön veren, ülke sathı ve dünya pazarında rekabet gücü sağlayan sanayimizin omurgası haline getirdik” dedi. Kacır, kurumun bugün nitelikli insan kaynağı ve dünya standartlarındaki laboratuvar altyapısıyla nitelikli ihracatın katalizörü vazifesi gördüğünü belirterek  standartları tayin edenlerin aynı zamanda küresel ticaretin oyun kurucuları olduğu yaklaşımıyla sanayicilerin hak ve menfaatlerini uluslararası platformda en güçlü şekilde savunduğunu açıkladı.


“Ar-Ge harcamalarımızı yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara çıkardık”

Türkiye’nin ikinci asra, Türkiye Yüzyılı’na yaraşır kazanımlarla, güçlü ve stratejik hedeflerle adım attığını ifade eden Kacır, “Hayata geçirdiğimiz reform niteliğinde hamlelerle hemen her alanda yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında önemli başarılara imza atıyoruz. Sanayide çalışan sayımızı 3,9 milyondan 6,7 milyona, Ar-Ge harcamalarımızı yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara çıkardık. Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik” diye konuştu. Otomotivden kimyaya, makineden demir çeliğe, beyaz eşyadan savunma ve havacılığa, tekstilden mobilyaya sanayinin tüm sektörlerinin öncülüğünde ihracatı 22 yılda 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttiklerini aktaran Kacır, “Yerli ve millî elektrikli otomobilimiz Togg’u, milletimizle buluşturduk. Büyüme ve kalkınma yolculuğumuzda yakaladığımız ivmeyi daha yukarıya taşıyacak, Milli Teknoloji Hamlemizi güçlendirecek adımları kararlılıkla atıyoruz” ifadelerinde bulundu. 


“Türk sanayisini küresel arenada daha güçlü, bir konuma hep birlikte yükselteceğiz”

Katma değerli ve ileri teknolojiye odaklanmış bir üretim zemininde, yeşil ve dijital dönüşümü hayata geçirip Türk sanayisini küresel arenada daha güçlü, daha etkili bir konuma hep birlikte yükseltildiğini vurgulayan Kacır, kalite ve standardizasyonu önceleyen bir üretim anlayışı da Türkiye Yüzyılında güçlü üretim altyapısının sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için vazgeçilmez olduğunu söyledi. Vatandaşların güvenilir ve kaliteli ürün ve hizmetlerle buluşturmanın anahtarı olduğunun altını çizen Kacır, “42 bin 660 deney raporu: TSE; belgelendirme, muayene, gözetim, doğrulama, deney, kalibrasyon ve eğitim hizmetleriyle, geliştirdiği standartlarla vatandaşlarımız, sanayicilerimiz ve müteşebbislerimizin her zaman destekçisi konumundadır. Yalnızca geçtiğimiz yıl Enstitümüz; 42 bin 660 deney raporu, 13 bin 640 kalibrasyon sertifikası, 18 bin 963 ürün belgesi, 1448 CE belgesi, 5 bin 12 sistem belgesi, 585 helal belgesi düzenledi. İthalat denetimleri kapsamında 155 bin ürünü denetleyerek 4 bin 200 uygunsuz ürünün Türkiye’ye girişini engelledi” dedi.


“TSE, küresel standartların oluşturulmasında etkin çalışan bir kurumdur”

TSE’nin ayrıca girişimcilerin, vatandaşların güvenli, küresel standartlarla uyumlu ve çevreye duyarlı ürünlerle buluşmasında köprü görevi üstlendiğini aktaran Kacır, adil rekabet ortamını savunarak; “Türk Malı” etiketinin marka değerini güçlendirdiğini söyleyerek düzenlediği eğitimlerle de standardizasyon kültürünün ülkemizde daha geniş kitleler tarafından benimsenmesini, yaygınlaşmasını ve hayata geçirilmesini teşvik ettiğinin altını çizdi.
Kacır, “Enstitümüz standardın, ticaret sahasında üretim ve rekabet gücünü artıracak stratejik bir adım olduğunun bilinciyle, sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı ve ilgili tüm paydaşları bir araya getirmeyi sürdürecek. Bugün, yapay zekadan kuantum teknolojilerine, hidrojen teknolojilerinden elektrikle çalışan araçlara 158 ayna komite ve bu komitelere üye 2 bin 748 uzmanıyla TSE; küresel standartları yalnızca uygulayan değil, aynı zamanda bu standartların oluşturulmasında etkin çalışan bir kurumdur. Özellikle ikiz dönüşümün iş dünyasının ajandasında en üst sıralarda yer aldığı bu dönemde yürüttüğü çalışmalarla sanayimizin ihtiyaçlarına cevap vermektedir” diye konuştu. 

Kacır, “Enstitümüz; cep telefonu, tablet, akıllı saat, bilgisayar, oyun konsolu ve modemlerin yenilenerek yeniden satışa sunulması sürecinde uyulacak standartları belirleyerek elektronik ürünlerin ekonomiye yeniden kazandırılmasına imkan sağladı. Veri merkezlerinin sürdürülebilir ve enerji verimliliği odaklı faaliyet göstermeleri için devreye aldığımız Veri Merkezi Belgelendirme Programıyla da yatırımcıların ve işletmecilerin uygunluk değerlendirme faaliyetine kolay erişiminin önünü açtı” ifadelerini kullandı. Kacır, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefleri doğrultusunda; ürün karbon ayak izi, su ayak izi, Yeşil OSB, Su Verimliliği Yönetimi alanlarında devreye aldığı yeni standartlarla iş dünyasının ihtiyaçlarını adresleyen kıymetli çalışmalara imza attığını belirtti. 


“TSE, söz sahibi bir kuruluş olma vizyonuyla çalışmaya devam edecek”

Savunma sanayii, demiryolu sistemleri, rüzgar ve nükleer enerji santralleri gibi stratejik alanlarda teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek belgelendirme, sertifikasyon ve uygunluk değerlendirme altyapısı ile bilgi birikimini de TSE bünyesinde oluşturulduğunu aktaran Kacır,  “Böylesine kritik görevler yürüten, geniş bir yelpazede görev ve sorumluluğu bulunan enstitümüz; Türkiye Yüzyılında sanayicilerimiz ve tüketicilerimizi tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir hizmetlerle buluşturmaya devam edecek. Ulusal, bölgesel ve uluslararası alanda tercih edilen, küresel standartların oluşturulmasında söz sahibi bir kuruluş olma vizyonuyla çalışmaya devam edecek. Modern altyapısı ve nitelikli insan kaynağıyla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli ürün pazarında Türkiye’yi devler ligine taşıma iddiamızı sahiplenmeye devam edecek” diye konuştu. 


“Ankara Kalite Kampüsün açılışa hazırlanıyor”

Ankara Kalite Kampüsünün, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ ruhuna yaraşır bir proje olarak hızla açılışa hazırlandığını söyleyen Kacır, “Türkiye’nin kalite ve uygunluk değerlendirme üssü olacak bu merkez; yalnızca ulaşımdan enerjiye, elektroteknikten yapı malzemelerine farklı sektörlerin deney ve test ihtiyacına cevap vermekle kalmayacak, Ülkemizin üretim altyapısı için güç çarpanı vazifesi görecektir. TSE’yi küresel uygunluk değerlendirme pazarında bölgesel bir oyuncu konumuna taşıyacaktır” dedi. Bugün yapay zekadan nesnelerin internetine, büyük veriden robotiğe pek çok yenilikçi teknolojiyle tüm dünyada iş modelleri yeniden tanımlandığını vurgulayan Kacır, ” Teknoloji; insanlığın karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği, açlıkla mücadele, kuraklık gibi farklı sınamaların çözüm adresi olarak görülüyor. Küresel düzenin teknolojiyle yeniden şekillendiği bir dönemde teknolojinin standartlarını belirleyenler; kuşkusuz küresel teknoloji yarışında hangi ülkelerin, zümrelerin ve firmaların rekabet üstünlüğüne sahip olacağını da işaret edecektir” ifadelerini kullandı. 


“Teknoloji yaklaşımımız küresel ortak menfaati önceliyor”

Kacır, “Türkiye olarak tüm platformlarda, her ülkenin stratejik değere sahip teknoloji ürünlerini kendi kabiliyetleri ile geliştirip üretebilmesinin ulusal egemenliği açısından kritik önemde olduğunu vurguluyoruz. Teknoloji geliştirmede ve üretmede tekelleşmeye neden olacak yaklaşımların insanlık için huzur ve refah getirmeyeceğini savunuyoruz. Küresel ortak menfaati önceleyen teknoloji yaklaşımımızı uluslararası platformlarda seslendirirken bugün olduğu gibi gelecekte de TSE öncü rol üstlenecek” diye konuştu. 

Türkiye’nin uluslararası standardizasyon camiasında temsilini güçlendirecek bir gelişmeyi  paylaşan Kacır, “Geçtiğimiz ay Kolombiya’da düzenlenen Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO) Konsey Toplantısında alınan karar doğrultusunda ISO Haftası etkinliklerine Enstitümüz, 2027 yılında İstanbul ev sahipliği yapacak. ISO Genel Kurul Toplantısı, Konsey Toplantısı, Politika ve Finans Daimi Komite Toplantıları ile Gelişmekte Olan Ülkeler Komitesi toplantılarını kapsayan bu büyük organizasyonla dünya genelinden 1500’den fazla paydaşı İstanbul’umuzda ağırlayacağız. Benzersiz konumuyla kültürlerin, fikirlerin, yeni girişimlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul; uluslararası standardizasyon camiasını da aynı çatı altında toplayacak” ifadelerini kullandı..

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM