Çarşamba, Ekim 23, 2024

Sistemi Bilgi Çalıştırır

Hastaneler halk sağlığı için olmazsa olmaz kuruluşlar. Devletin yetişemediği yerde vakıfların, yani gelir amacı gütmeyen kuruluşların sağlık hizmeti verdiği yerler. Örneğin, Türkiye’de 1920’de Amiral Mark Lambert Bristol öncülüğünde kurulan, kar gayesi gütmeyen Amerikan Hastanesi. İstanbul’daki Rum cemaatine bağlı üç hastane var. Birisi Balıklı Rum Hastanesi, bir vakıf hastanesi. Hastane 1753 yılında bakkallar esnafının loncası tarafından inşa edildi.

1980’lerden sonra özelleştirme furyasında özel okullar, üniversiteler ve hastaneler de gelişmeye başladı. Gelişmenin yönü ve denetimi ne derecede kontrollü oldu? Burası tartışma konusu.

Hizmet kuruluşları eğitim kurumları ve hastaneler kâr amacını önceliğine alınca, verilen hizmet kalitesi giderek düştü. Bu arada yasa ve yönetmeliklere uygun olarak para kazanma yöntemleri de değişti.

Örneğin; özel hastaneler AKP’den önce de vardı. Sahte faturalar da… AKP ile özel sağlık hastaneleri hızla arttı. Sahte faturalar da…

Sağlık bakanlığı 2015 yıkı verilerine göre 707 kamu hastanesi var. Halk sağlığı merkezi 177 adet, üniversite hastanesi de 70 adet. Özel sağlık hastane sayısı da 560.

Sağlık bakanlığı verilerine bu tarihten sonra ulaşamıyoruz, neden?
Kanımca devlet doktorlarının yurtdışına püskürtülmesi planın bir parçasıydı. Kalan doktorlarla yeterli servis verilemeyeceğini düşünen iktidar yanıldı. Doktorlar gece gündüz çalıştı. Devlet hastaneleri de kapatılarak şehir hastanelerine devredildi. Bugün Türkiye’de 19 ilde toplam 23 şehir hastanesi var. Nüfusun 16 milyon olan İstanbul’da 4 şehir hastanesi var. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri için müdürlük açtı.

Devlet hastanesi ile şehir hastanesi arasında ne fark var?
Birincisi adı üzerinde devletin hastanesi. İkincisi ise kentin hastanesi görünümünde birilerine kiralanmış, yıllık hasta garantili hastane. Doktoru ehil olmuş, yabancı olmuş, Suriyeli olmuş önemli mi? Yönetimi ayrı zira…

Bu yaklaşım aklımıza ne getiriyor?
Hasta garantili sağlık sistemi aklıma geçiş garantili otoyolları, köprüleri, uçuş garantili yani yolcu garantili havaalanı projelerini getiriyor. Burada kazanan tabii ki yandaş yüklenici, kiminin beşli çete dediği bir organizasyon.

Varlık sahibi olan bazı eğitimli ve vizyonlu kişilerin tıp fakültesi ve hastane kurarak ülkemize değer katmaya çalıştıklarını biliyoruz. Onların isimlerine yakın isimleri kullanarak halkın sağlık beklentisini verilmeyen hizmetle paraya çevirenler gittikçe arttı. Denetime kaç özel hastane takıldı, bilinmiyor. Ta ki, bebekleri küvözde öldürenleri bir anne 2023 yılında Cimer’e şikayet edinceye kadar.

Daha önceleri şikâyet yapıldı mı, nereye gitti bilemiyoruz. Ancak bu şikâyetin gönderildiği savcı görevini yaptı. Üstelik kendisi ve ailesi ölümle tehdit edildiği halde dosyasını tamamladı ve dava açıldı. Bugün için 22 kişi tutuklandı, cezaevine kondu. Bilinen 12 bebeğin ölümü saptandı. Bakalım altından daha neler çıkacak? 10 Hastane de kapatıldı başlangıç olarak.

Sanırım özel sağlık hastaneleri bir süre için çok sıkı devlet denetimine tabi tutulmalı. Yoksa hasta olarak hangi hastanede ne ile karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Bugün devlet hastanesinden randevu almak istediğiniz zaman da randevu almakta zorlanıyorsunuz.

Ortada ciddi bir sağlık sorunu var ve sarmal haline gelmek üzere.

Önceki İçerik

İskender Odabaşoğlu

Diğer Yazarlar