Hani bazen hayatınıza biri girer ve siz, “keşke yollarımız kesişmeseydi” dersiniz ya, işte “O” da böylelerinden biriydi.
Profesyonel kariyerimin ilk çeyreğinin sonlarına doğruydu ve “O”, şirketimizde, yeni yıla girerken yapılan bir organizasyon düzenlemesiyle başımıza gelmişti. Genç ve hırslıydı; bir de bekar…
Mesai sonrası yapacak hiçbir şeyi yokmuşçasına akşamın geç saatlerine kadar çalışıyor, bununla da yetinmeyip ekibini de yanında olmaya zorluyordu. Çok süre geçmeden özellikle evli olanlarımızdan huzursuzluk işaretleri almaya başladık. Ama sanki o bunun hiç farkında değildi.
Sonra daha da tatsız şeyler olmaya başladı. Ekibinin kararlarını sürekli olarak yok saymaya başladı. Herkesin fikirlerinin dinlendiği toplantılar kısa süre içinde monoloğa dönüştü. Çalışanlarına karşı iletişim kanallarını kapatmaya başladı. Eskiden fikir alışverişi yaptığı bizlerle artık neredeyse hiç konuşmuyordu. Kendimizi karşısında ifade etmekte zorlanıyorduk. Haliyle sorunlar da birikmeye başlamıştı.
Yıl sonunda ise hiç beklemediğimiz, ama olabilecekler arasından en kötüsü oldu. Performanslarımızı değerlendirirken adil bir yaklaşım sergilemeyip yalnızca kendisine yakın olan çalışanları ödüllendirdi. Fark ettik ki sadece ona sadakat gösterenleri terfi ettirmişti.
Unvanı yanlış kullanmak
Yöneticinin sahip olduğu unvanı yanlış kullanması, yöneticinin pozisyonundan kaynaklanan yetki, güç veya sorumlulukları suistimal etmesi ya da sınırlarını aşarak uygunsuz bir şekilde kullanması anlamına gelir. Bu, genellikle iş yerinde adaletsizlik, baskı, güvensizlik ve verimlilik kaybına neden olur. Unvanını yanlış kullanan bir yönetici, yetkisini çalışanlar üzerinde haksız avantaj sağlamak, kendi çıkarlarını ön plana koymak veya çalışanların katkılarını ve fikirlerini göz ardı etmek için kullanabilir.
Gelin, bu keyifsiz ama neredeyse büyük bir çoğunluğumuzun yaşadığı konuyu deşip unvanların yanlış kullanmalarına dair bazı örnekler verelim.
1. Yetki Aşımı
Yöneticinin yetkisi dahilinde olmayan konularda karar alması veya çalışanların görevlerine ve sorumluluklarına aşırı müdahale etmesi. Bu, yöneticinin kendisine verilmiş olan yetki sınırlarını ihlal etmesi anlamına gelir.
2. Mikro Yönetim
Yöneticinin, çalışanların iş süreçlerine gereğinden fazla müdahale etmesi ve her detayı kontrol etmeye çalışması. Bu, çalışanların yetki ve sorumluluklarının görmezden gelinmesine ve iş yapma özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olabilir.
3. Güç Gösterisi ve Zorbalık
Yöneticinin çalışanlar üzerinde baskı kurarak onları korkutması, zorbalık yapması veya haksız bir şekilde kontrol altında tutmaya çalışması. Bu tür bir davranış, yöneticinin gücünü kötüye kullandığını gösterir.
4. Adil Olmayan Davranışlar
Unvanını kullanarak bazı çalışanları kayırma, adil olmayan şekilde terfi veya ödüllendirme kararları alma ya da bazı çalışanlara haksız davranışlarda bulunma. Bu, iş yerinde ayrımcılık ve adaletsizlik yaratabilir.
5. Çalışanların Fikirlerini Göz Ardı Etme
Yöneticinin, unvanını kullanarak ekip üyelerinin görüş ve önerilerini dikkate almaması, karar süreçlerini tek taraflı yönetmesi ve çalışanların katkılarını göz ardı etmesi. Bu, çalışanların motivasyonunu düşürür ve verimliliği azaltır.
6. Yetkisini Kendi Çıkarları İçin Kullanma
Yönetici unvanını, kişisel çıkarları doğrultusunda kullanarak iş yerinde kendisine avantaj sağlamaya çalışması. Örneğin, kaynakları uygunsuz bir şekilde kullanma ya da iş ilişkilerini kendi menfaatleri için yönlendirme gibi durumlar bu kategoride yer alır.
7. İletişim Engelleri Kurma
Unvanını kullanarak iş yerinde iletişim kanallarını kapatması, çalışanların kendisine ulaşmasını zorlaştırması ya da şeffaf olmayan bir yönetim tarzı benimsemesi. Bu, güven eksikliği yaratır ve çalışma ortamını olumsuz etkiler.
8. Gereksiz Sert Yönetim
Yöneticinin, çalışanlarını sürekli olarak aşırı bir disiplin altında tutması, katı kurallar uygulayarak esneklik göstermemesi ya da çalışanların üzerinde gereksiz baskı kurması. Bu durum, çalışanların iş yerindeki rahatlığını ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebilir.
9. Sorumluluktan Kaçınma
Bir yönetici, sahip olduğu unvanın getirdiği sorumlulukları üstlenmek yerine bu sorumluluklardan kaçınabilir. Bu durumda, unvanını sadece bir prestij sembolü olarak kullanır ve gerçek liderlik yapmaktan kaçınır.
10. Kötü Örnek Olma
Yöneticinin, sahip olduğu unvanı doğru bir şekilde kullanmaması, diğer çalışanlara kötü bir örnek olabilir. Bu durumda, diğer çalışanlar da yöneticinin olumsuz davranışlarını model alabilir ve iş yerinde genel bir disiplin ve motivasyon kaybına neden olabilir.
Bu tür durumlar hem yönetim becerileri hem de iş yeri kültürü açısından sorunlara işaret eder. Yöneticinin unvanını doğru bir şekilde kullanması hem çalışanlarının gelişimine katkı sağlamak hem de iş yerinde sağlıklı bir ortam oluşturmak için çok önemlidir. Unvanın yanlış kullanımı, iş yerinde uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurur.
Özetle;
Yöneticinin unvanını yanlış kullanması, pozisyonunun getirdiği sorumlulukları ve yetkileri etik dışı, adaletsiz veya profesyonellikten uzak bir şekilde kullanmasıdır. Bu durum, iş yerindeki iş birliğini, çalışanların motivasyonunu ve genel iş performansını olumsuz etkileyebilir. Yöneticilerin, sahip oldukları unvanın bir ayrıcalık değil, bir sorumluluk ve liderlik rolü olduğunu unutmaları gerekir. Etkili bir lider, unvanını gücünü göstermek için değil, çalışanlarına destek olmak, rehberlik etmek ve adil bir iş ortamı yaratmak için kullanmalıdır.
