Türkiye’de işsizlik oranı ağustos ayında yüzde 8,5’e geriledi. İşverenler, çalışanlarını elde tutmak için maaş iyileştirmeleri ve prim uygulamalarına yöneliyor.
Ağustos ayı işsizlik verilerini değerlendiren Allservice Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akyüz, “Asgari ücrete ara zam yapılmamış olmasına rağmen, işverenler kurum aidiyetini artırmak adına maaş iyileştirmeleri, performans primleri ve işe devamlılık primleri gibi çeşitli yöntemler uyguluyor. Bu stratejiler, çalışanların motivasyonunu yükseltmekte ve şirket içinde güçlü bir bağlılık oluşturmayı hedefliyor. Özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde, iş gücü kaybını önlemek kritik bir öneme sahip. İşverenler, çalışanlarını elde tutmak adına yalnızca finansal teşvikler sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanlarına sağladıkları çalışma ortamını ve iş hayatındaki deneyimlerini de iyileştirmeye yönelik adımlar atarlar. Bu doğrultuda, çalışanların memnuniyetini ve verimliliğini arttırmayı hedefleyen bu tür uygulamalar, uzun vadede şirketlerin başarısına önemli katkılar sağlar” dedi.
Ekonomik şartlar firmaları zorluyor
İstihdam piyasasının canlı olduğunu ancak ekonomik şartların firmaları zorladığını söyleyen Akyüz, firmaları istihdamı azaltmak yerine operasyonel giderleri azaltmaya yönlendirdiklerini vurguladı. Akyüz, “Allservice olarak farklı sektörlere yönelik istihdam sağladığımız için açıkçası personel havuzlarınızı sürekli güncel tutuyoruz. Buradaki stratejimiz istihdam ofislerinden online CV almak yerine Türkiye’nin yedi bölgesinde kariyer uzmanlarımız birebir mülakat yaparak seçme yerleştirme yapıyor. Bu konuda kamu kurumlarımız ve yerel yönetimlerle entegre çalışıyoruz. Şu anki piyasa koşullarında şirketlerin eğilimi kamuda olduğu üzere tasarrufa yönelik. Biz çözüm ortağı olduğumuz firmalarla bu tasarruf hedeflerini gerçekleştirmek için istihdam azaltmak yerine diğer operasyonel giderlerin azaltılmasına yönelik stratejiler sunuyoruz” diye konuştu.
“Z kuşağı çalışma hayatını hibrit olarak tanıdı”
Şu an personel istihdamında yaşanan en büyük problem Z kuşağının çalışma hayatına entegre edilmesi olduğuna dikkat çeken Akyüz, “Yaptığımız araştırma ve anketlerde edindiğimiz sonuç genç kuşağın en büyük probleminin odaklanma ve sürdürülebilir işlere konsantrasyon sıkıntısı. Z kuşağının çalışma hayatına girişi pandemi dönemine denk geldiği için bu kuşak iş hayatını evden çalışma (hibrit) olarak tanıdı. Pandemi sonrası Z kuşağının ofis ortamında 7,5 saat kapalı kalması onların alıştığı özgür çalışma ortamına ters düştü. Biz bu handikapları bildiğimiz ve yaşadığımız için Z kuşağı personel çalışma ortam ve saatlerini verimli ölçümlerine göre düzenliyoruz. Tabii ki burada önemli bir rolde onları yöneten X & Y kuşağı gibi üstlerinin de yaklaşımlarını değiştirmesi konusunda eğitimler düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.