Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılını kutladık.
Biz kimiz? “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkının” çocukları, torunlarıyız. Yani Türk Milletiyiz. Ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu Türk Milleti olarak kutladık.
Türk milleti kimdir? Atatürk bunu şöyle tanımlar: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir”, “Türkiye halkı, ırken veya dinen veya harsen birleşik ve yekdiğerine karşı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve mukadderat ve menfaatleri ortak olan bir toplumsal hey’ettir.”
Bu ülkede kurtuluş savaşı verenler din, ırk, kültür olarak farklıydı, ancak bir diğerine saygı duyan fedakârlık yapan, geleceklerini ve kaderlerini ortak gören insanlardı. Bugün “farklılaşmak” isteyenler o gün kentlerini azınlık değil Türkiye halkının bir parçası görenlerdi. İngilizlerin tahrikleriyle isyana kalkışan Saidi Nursi ve benzerlerine karşı bu ülkeye sahip çıktılar, ayrılıkçılarla mücadele ettiler.
Sonuçta Birinci dünya savaşının ve işgallerin yıkıntılarından, yani küllerinden bir Türkiye Cumhuriyeti doğdu ve dumanlar arasından bir güneş gibi parladı.
Türkiye Cumhuriyeti devleti altyapı zenginlikleriyle her zaman Batının hedefi oldu. Batı Türkiye ve Ortadoğu üzerindeki egemenlik talebinden hiçbir zaman vazgeçmedi.
Daha bir hafta önce “Terörist başı meclise gelsin DEM grubunda silahı bıraktığını ilan etsin…” diyen bir “milliyetçi” lider. Karşısında da “Bırakın tecrit kalksın, Öcalan gelsin, konuşsun” diyen bir parti.
Sanki 30 binden fazla vatandaşımızı, öğretmeni, çocuğu, şantiyeciyi o terörist başı öldürtmedi. Bunu görmezden gelip “hapisten çıksın, gelsin parlamentoda konuşsun” diyen de bu ülkenin nasıl kurtarıldığının farkında değil herhalde.
Bu ülkede cumhuriyeti kuranlara karşı, başka bir devlet isteyenler kimler?
Bir kısmı, sınırlarımızın ötesinde başka ülkelerin azınlıkları, vatandaşları. Türkiye’den toprak alıp devlet kurma peşindeler. Arkalarında kim var, tabii ki başta Amerika olmak üzere Batılı devletler. Ülkemizdeki destekçileri de yabancı örgütlerden destek bulan işbirlikçiler.
Türkiye’yi işgal edip parça parça yapanlar, aradan 100 yıl geçmeden Yugoslavya’yı altıya parçaladılar. Lübnan’ı bile parçalama peşindeler. Irak fiilen üçe bölündü. Suriye de 4 parçaya ayrılmak isteniyor.
Bu düşünce sahiplerinin Türkiye Cumhuriyeti’ni de birçok parçaya ayırmak istemesini, bunun için on yıllara uzanan planlar yapmasını “olağan” kabul edip dikkatli olmak gerekir. 25 Yıl emek verip yetiştirdikleri Fethullah Gülen ile Abdullah Öcalan’ı 25 yıl gündemde tutarak ülkemizin yönünü “çağdaş medeniyet düzeyinin üzerine çıkma hedefinden” saptırmaya çalışanlar başarılı olabildiler mi? Hayır.
Yarın başarılı olabilirler mi? Tabii ki hayır.
Bu topraklar üzerinde birlerce yıldır şöyle veya böyle yaşamış, birbirini tanıyan, hoşlanmadığına bile tahammül eden, kaynaşmış bir toplum var. Dışarıdan gelip bu ortamı zehirlemek isteyenlerin kanımca şansı yok.
Bu Cumhuriyet, Batılı bazı devletlerin görmek istediği, yaratmak istediği ve isteyeceği cumhuriyet değil, atalarımızın kanını, canını vererek kurduğu Türkiye Cumhuriyetidir.
Para peşinde olanlar, parayla ülke kurmak isteyenler bunu iyice bellesin.
29 Ekim Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.
Atatürk “Türk milleti zekidir… Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir.”
DEM Parti Eş Genel Başkanı:
“Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur.” (1924 Anayasası Md 88) Türk bayrağı bir etnik unsuru değil tüm unsurları ile Türk Milletini temsil eder.
“İnkılâp mevcut müesseseleri zorla değiştirmek demektir. Türk milletini son yüzyıllarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak, yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseler koymuş olmaktır.”