Özanlar: Bir iş fikri, ancak onu uygulayabilecek bir ekip olduğunda anlam kazanır
KPMG Türkiye M&A ve 212 ekipleri tarafından hazırlanan ‘Türkiye Startup Yatırımları’ raporuna göre 2024’ün 2. çeyreğinde Türkiye’deki start-up yatırımları, küresel trende paralel olarak artış gösterdi ve işlem hacmi 558,8 milyon dolara ulaştı. Türkiye’deki start-up yatırımları hız kazanmışken Key of Change kurucusu Murat Özanlar, Türkiye’deki start-up girişimleri için önerilerde bulundu. Girişimciliğin riskli bir süreç olduğunu belirten Özanlar, özellikle sağlam bir ekip oluşturmanın ve pazar stratejilerini doğru belirlemenin, girişimcilerin başarıya ulaşmasında hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Özanlar, “Bir iş fikri, ancak onu uygulayabilecek bir ekip olduğunda anlam kazanır. İyi bir fikir tek başına yeterli değil, bu fikri hayata geçirecek doğru insanlara ihtiyaç var. Bir proje yapmak için bir kart, yazılım ve donanım gerekecek. Eğer elektrik-elektronik mühendisliği biliyorsan, donanım ve yazılımdan anlıyorsun demek, fakat tüm işi tek başına yapman zor. İş paylaşımı yaparak tasarım, donanım ve yazılım gibi alanları bölüşmelisin. İki ortak çalışmak önerilir. Biri pazarlama, müşteri ilişkileri ve marketing gibi konulara bakacak diğeri donanım ve yazılım gibi konulara bu yüzden süreçte doğru ekip çok önemli. Eğer yazılım konusunda yetkin değilsen, güvenilir bir yazılım uzmanı bulup, fikrini onunla paylaşarak iş birliği teklif etmelisin. Bu da girişimcilikte liderliğe bir örnektir” diye konuştu.
“İyi bir ekibiniz olması önemli”
İyi bir ekip oluşturmanın girişimciliğin sürdürülebilirliğini sağlamak için kritik olduğuna dikkat çeken Özanlar, ekibini önceden kurmak ve çözümü üretmeden önce pazarı analiz etmek gerektiğini belirtti. Özanlar, “Çözümü üretmeden sahaya çık ve pazarı değerlendir. Mühendis kafası çok ürün odaklı oluyor yani işin bittikten sonraki sürecinin nasıl ilerleyeceğini düşünmüyor. Bu yüzden benim girişimcilere tavsiyem akıllarına fikir geldiği zaman daha prototipini yapmadan önce biz bunu nasıl satacağız? Kime satacağız? O satarken ki önümüzde engeller var mı? Bunları düşünmeli. Daha anlamadan bilmeden ürün üretmenin değeri kalmıyor” dedi.
“Yurt dışı pazarına yönelmek gerekiyor”
Girişimcilik sürecinde Türkiye’deki yatırım ortamı ile yurt dışındaki yatırım yaklaşımlarını karşılaştıran Özanlar, Türk yatırımcıların genellikle para odaklı bir yaklaşım benimsediklerini ancak yurt dışında başarı odaklı yatırım stratejilerinin öne çıktığını vurguladı. Özanlar, girişimcilerin ilk yatırımlarını operasyonları için yapmalarını, ancak sonraki yatırım turlarını yurt dışında aramalarını önerdi. Özanlar, “Yabancı yatırımcıların liderlik ettiği işlemler, Türkiye’de 361 milyon dolarlık hacimle toplam hacmin yüzde 65’ini oluşturuyor, bu yüzden girişimcilerin Türkiye’deki teşviklerle oyalanmak yerine, küresel pazarlara yönelmeleri gerekiyor. Çözüm kesinlikle yurt dışı odaklı düşünülerek kurgulanmalı ve yurt dışı pazarına hakim olmalısın yani Avrupa pazarında ne tür girişimler destekleniyor, Amerika pazarında ne tür girişimler destekleniyor bunları araştırarak elindeki malzemeye en uygun pazarın hangisi olduğunu belirlemek lazım” ifadelerini kullandı.
“Pazara girmeden önce mutlaka pazar analizi yapılmalı”
Girişimcilerin pazara çıkmadan önce hedef pazarlarını ve rakiplerini iyi analiz etmeleri gerektiğini belirten Özanlar, “Pazara girmeden önce mutlaka pazar analizi yapılmalı çünkü yatırımcılarla ilişkilerde gerçekçi planlara sahip olmalılar. Bununla birlikte proje geliştirmek ve iş süreçlerini doğru yönetmek için stratejik bir yaklaşıma ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. Özanlar, girişimcilerin pazarlama stratejilerini oluştururken potansiyel müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmeleri gerektiğinin de altını çizerek. “Hedef pazarınızı analiz edin ve buna uygun stratejiler geliştirin. Ürünü veya hizmeti sunmadan önce, kime hitap ettiğinizi iyi bilmelisiniz” dedi.
Mentörlerle çalışmanın önemi
Mentörlerle çalışmanın girişimciler için büyük avantajlar sağladığını belirten Özanlar, iyi bir mentorun, girişimcilerin karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olacağını ve doğru yönlendirmeler yaparak iş süreçlerini hızlandıracağını ifade etti. Türkiye’de mentorluk kültürünün gelişmekte olduğunu belirten Özanlar, mentorların girişimcilere yol gösterici bir bakış açısı sunduğunu vurgulayarak, “Girşimcilerin geneli mühendis ve yazılımcı böyle olunca bu yüzden ürün odaklı oluyorlar ama bu sefer de ticari zeka eksik kalıyor. Biz mentörler onu tamamlıyoruz Bizim 9-10 tane patentli iş modelimiz var. Bunları da her geçen gün de yeniliyoruz. Yazılım gibi edindiğimiz iş geliştirme ile ilgili büyümeyle ilgili noktaları versiyonluyoruz. Bazen insan kaynakları yönetemiyoruz, yazılımcı bulamıyoruz nasıl çözeceğiz? İşte ihracat yapacağız, regülasyonları aşamıyoruz, yatırımcı lazım ama Türkiye’de yatırımcıyı nasıl buluruz? Partnerlik yapmak istiyoruz ama kurumsal partnerlik nasıl yapılır bilmiyoruz gibi problemlerle de geliyorlar bize bunları da Contractor modeliyle, mentörler aracılığı ile rahat bir şekilde çözebiliyorsunuz” diye konuştu.