Perşembe, Kasım 14, 2024

Kuraklık hububat ekimlerini öteledi

Şemsi Bayraktar

Bayraktar, iklim değişikliğinin, dünyada nüfusun artmasıyla beraber sağlıklı gıdaya ve suya ulaşımını zorlaştırdığını söyledi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkilerini, yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi. İklim değişikliğinin, yağış rejimindeki değişikliğine, doğal afetlere, sıcaklık artışına ve kuraklığa neden olduğunu ifade eden Bayraktar, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en fazla tarım sektörünün hissettiğini dile getirdi.  Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Bayraktar, “Kuraklık, tarımsal ürünlerin verimliliğini etkilediği gibi gelir seviyesi daha fazla ürünlerin ekiminden de çiftçilerimizi uzaklaştırdı. Ayrıca iklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda ekim-dikim ve hasat tarihlerinde kaymalar da görülüyor. Bu sezon da ürün ve bölge bazlı değişmekle birlikte başta buğday ve arpada ekim tarihi 1 ay kadar ileri kaydı” dedi. Bayraktar, iklim değişikliğinin, dünyada nüfusun artmasıyla beraber sağlıklı gıdaya ve suya ulaşımını zorlaştırdığını söyledi.


“Yağışlar Karadeniz Bölgesi hariç diğer bölgelerde düştü”

2023 yılının Ekim ayında yağışlar normaline göre yüzde 26 oranında azaldığını ifade eden Bayraktar,” Geride bıraktığımız yaz mevsiminde yağışlar normaline göre yüzde 9, geçen yıl yağışlarına göre yüzde 30 azalma gösterdi. Ekim ayı yağışları ise normaline göre yüzde 46, geçen yıl göre de yüzde 27 oranında azaldı.  Türkiye genelinde ekim ayı yağışları son 6 yıldır normalinin altında gerçekleşiyor. Yağışlar Ege Bölgesi’nde son 40 yılın, Marmara Bölgesi’nde ise son 23 yılın en düşük seviyesine indi. Bölgelere göre incelendiğinde ise yağışlar normaline göre Ege Bölgesi’nde yüzde 95, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 90, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 87, Marmara Bölgesi’nde yüzde 81, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 74 ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 37 azalma gösterdi. Buna karşın sadece Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 31 oranında arttı” dedi.


“İklim değişikliği en çok su kaynaklarını olumsuz etkiliyor”

İklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağını belirten Bayraktar, “2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı yaşayacağını bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor. Ülkemizde 98 milyar metreküp (m3) yerüstü, 14 milyar m3 yeraltı suyu olmak üzere toplam 112 milyar m3 kullanılabilir su miktarı bulunuyor. Bu miktarın 44 milyar m3’ü tarımda, 13 milyar m3’ü sanayi ve içme-kullanma olarak kullanılıyor. Yani kullandığımız suyun yüzde 77’si tarımda kullanılıyor. Yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı ise bin 302 m3’tür. Bu durum bizlere su zengini bir ülke olmadığımız ve hatta su stresi altında olan ülke konumunda olduğumuzu gösteriyor. İklim değişiklinin etkileri bu miktarın azaltılması gerektiğini bize söylüyor. Bu söyleme kulaklarımızı kapatırsak gelecekte bir damla suya hasret kalacağız. Her geçen yıl nüfus artışının etkisiyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız azalıyor” sözlerine yer verdi.


“Vahşi sulama yöntemlerini bırakmalıyız”

Bitkide verim kaybına ve toprakta tuzlanmaya neden olan vahşi sulama yöntemlerinin bırakılması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, “Bu tür sulama hem sulama maliyetini artırıyor hem de yarar getirmiyor. Üreticilerimizin suyu bilinçli kullanması için çiftçilerimize gerekli eğitimler verilmeli ve dekarda kullanılacak su miktarı belirlenerek gereğinden fazla su kullanımının önüne geçilmeli. Burada tarla içi modern sulama sistemlerini yapma görevi üreticilerimizdedir. Ancak artan maliyetler karşısında çiftçilerimizin zorluk çekmesi modern sulama sistemlerine geçişini zorlaştırıyor. Bunun için çiftçilerimize su tasarrufu sağlayan modern sulama sistemlerini kurabilmeleri için teşvik ve krediler artırılmalı” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM