Kaynak makineleri sektörü ara eleman ihtiyacı konusunda sesini yükseltti. Sektörde teknolojik dönüşüm için yeteri ölçüde Ar-Ge çalışması yapılmadığından yakınan Vega Makina Genel Müdürü Serdar Selim Zengin, “Bunu başarabilseydik haliyle meslek liselerine, meslek yüksekokullarına ve üniversitelere temas edebilir, sektörümüzü genç arkadaşlarımıza tanıtabilirdik. Bunu yapamadığımız için 370 milyon euroluk cirosal büyüklüğe ulaşan, genel ihracatımızın yüzde 30’luk kısmına önemli katkı sağlayan kaynak makineleri sektörü de ara eleman sarmalının içerisine girmiş oldu. Gençleri kazanmamız için kaynakçılık mesleğine toplum nezdinde maddi ve manevi anlamda itibar karşılığını vermeliyiz” dedi.
“Çalışma potansiyeli yüksek olan gençleri kaçırıyoruz”
Kaynak sektöründe de diğerlerinde olduğu gibi zincirleme problemler olduğuna dikkat çeken Zengin, “Sarf malzeme tarafı nispeten daha iyi. Ancak kaynak makineleri tarafında sorunlar var. En büyük problemimiz teknolojik ürün üretememe” ifadelerini kullandı. Fabrikaların makine üretmek için finansal güçlerinin olduğunu belirten Zengin, “Fakat teknoloji ile makine üretme Ar-Ge ile ilgili bir konu. Bunun için yatırım yapmanız, buna paralel olarak da meslek liseleri, meslek yüksekokulları ve üniversiteler ile temas ederek oradaki hocalardan danışmanlık almanız lazım. Salt malzeme pazarı daha büyük ve daha kolay olduğu için kimse kaynak makinesi üretmek için Ar-Ge yatırımı yapmak istemiyor. Haliyle üniversitelerle, meslek yüksekokullarıyla ve meslek liseleriyle diyaloğunuz ve temasınız olamıyor. Bu tekniker veya mühendis arkadaşlarımız sektörü tanımadıkları için bizi tercih etmiyorlar” diye konuştu.
Sektörde STK eksikliği sorunların çözümünü zorlaştırıyor
Ailelerin çocuklarını sektöre yönlendirmeleri için kaynakçılık mesleğinin toplumda bir karşılığının oluşması gerektiğine dikkat çeken Zengin, sözlerine şöyle devam etti: “İnsanların doktor, mühendis ya da avukat gibi mesleklere yönelmelerinin nedeni maddi yönünün yanı sıra manevi olarak da toplumda bir saygınlığının olması. Biz de kaynakçılık mesleğinin saygınlığını üst seviyelere taşımalıyız ki; önce aileler ikna olsun. Bunun hem maddi hem de manevi boyutu var. Her iki konuyu da çözüme kavuşturamadığınız müddetçe aileleri yanımıza almamızın imkanı yok.”