Bir defa daha ayın sonuna geldik. Neredeyse yılın sonuna da yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Doğal olarak Ay takvimine göz atacağız. Kemal Hüseyinoğlu geçenlerde ay takvimine fazla merak saldığımızı, aslında hiçbir bilimselliği olmadığını söyledi. Hem haklı, hem de haksız olduğunu söyledik. Ay takvimi ile ilgili uzun uzun yazmıştık. Ay hareketlerinin, bipolar insanların psikiyatrik dengelerinden tutun da, saç uzama hızına kadar etkilediği kesin.
Bizim ülkemizde, her ne kadar denizler gel-git olaylarından etkilenmiyorsa da, bitkilerin özsuyunu taşıyan borucukler içindeki sıvıların yükselmesini, alçalmasını etkileyeceği de kesindir. Açıkçası bu konuda her kafadan başka bir ses çıkıyor. Ay takvimini takip eden 2 elin parmakları kadar okuyucumuzu hayal kırıklığına uğratmadan bir göz atalım.
Ay takvimi takipçileri, 9 Aralık Ay düğümü, 12 Aralık Ay’ın bize en yakın olduğu, 23 Aralık tekrar Ay düğümü, 24 Aralık ise Ay’ın bize en uzak olduğu günler olduğundan, Aralık ayının bu 4 gününde bahçede çalışılmamalıdırlar. 1 ve 2 Aralık 2024 inen Ay, 3 ile 15 Aralık arasında çıkan Ay, 16 ile 29 Aralık arasında tekrar inen Ay, en sonunda da 30 ve 31 Aralık çıkan Ay dönemidir. Ay takviminden söz açılmışken bu haftanın konusunu atlamayalım. Bu haftanın konusunu teyzemize borçluyuz. Kendisi meğerse güllerin yanına hiç bir zaman yemiş koymazmış. Nedenini sorunca, güllerin çabuk solmasına neden olduğunu söyledi. Bakalım öyle mi?
Önce bizim sık olarak uyguladığımız bir yöntem var. Avokado veya kivileri, muzlarla beraber aynı torbaya koyarak ağızını kapatmak. Neden diye soracak olursanız, hızlıca olgunlaştırmak için? Muz, çok miktarda etilen gazı salgıladığı için avokadoların ve kivilerin hızlıca olgunlaşmasını sağlar. Etilen gazının bitkilerdeki etkisi, 20. Yüzyılın başında keşfediliyor. Sokak lambalarının yanındaki ağaçların daha çabuk yapraklarını döktüğü anlaşılınca sokak gaz lambalarının hangi maddeyi oluşturduğuna bakılmış. Bu sayede etilen gazının bitk
Etilen, yemişlerin olgunlaşmasını, yemişlerdeki nişastanın şekere dönüşmesini sağlar. Yaprakların dökülmesine neden olur. Tohumların çimlenmesini, tomurcukların oluşmasını hızlandırır. Sadece salgılandığı yerde değil, gaz halindeki bir hormon olduğu için çevredeki bitkileri de etkiler. Hangi yemişin etilen salgıladığını, hangisinin salgılamadığını bilmek ticari açıdan çok önemlidir.
İngilizce ve Fransızca bitkibilim yazılarında, klimakterik yemişlerden söz ediliyor. Klimakterik yemişler, aşamalı olarak olgunlaşan yemişlerdir. Bunlar etilen gazına duyarlıdırlar. Etilen gazına duyarlı olan yemişler kuşkusuz muz, kivi ve avokado ile de sınırlı değil. Liste aslında bayağı uzun; elma, kuşkonmaz, brokoli, salatalık, patlıcan, üzüm, limon, mango, şeftali, armut, kavun, dut, soğan, kayısı, nektarin, domates, Trabzon hurmasını da listeye ekleyebiliriz. Erik ve patates de bu listenin sonunda yer almayı hak ediyorlar fakat, ötekilere oranla daha az duyarlı olduğunu söyleyelim.
Bu listedeki elma, şeftali, domates, muz, biber yüksek derecede etilen gazı saldıklarından, sepetin içinde bir tane yemişte çürüme başlayınca diğerleri de önce hızlıca olgunlaşır daha sonra da çürüme başlar. Bunların yanında Likapa, baklagiller, sarımsak, ananas, ahududu, çilek, nar, incir, zeytin, Frenk üzümü, bektaşi üzümü, etilen gazına duyarsızdır. Son kümedeki bitkilerde olgunlaşma başka yollarla oluşur.
Geçen hafta vazodaki gülleri uzun süre sağlıklı bir biçimde nasıl bakabiliriz diye sormuştuk? Bu kısmı unutmuşuz. Değil gülleri, çabuk yaşlanmalarını ya da solmalarını önlemek için hiçbir çiçeğin yanına etilen gazı salgılayan yemişleri koymayın diyoruz. Doğal olarak, etilen salgılamayan yemişleri istediğiniz yere koyabilirsiniz. Etilen salgılamayan bitkilerin içinde nar yemişini örnek bitki olarak alabilirsiniz. Bir nar dalından koparıldığı zaman olgunlaşması da durur. Narı koparmadan onca olgunlaştığından emin olmak gerekir. Ham nar yemişi koparıldığı zaman, ne yazık ki evinizde uzun süre ham olarak duruyor. Turunçgillerin etilenden etkilenmeleri biraz daha kafa karıştırıcı olduğu için konuyu ileriki yazılara bırakalım istedik. Yalnız limonun etilene duyarlı olduğunu rahatça söyleyebiliriz.
Bu hafta gazetedeki fotoğraflarımız etilenden etkilenen yemişlerden oluşuyor. Dr. Şemi Alp Trabzon hurmalarını, Saadet Saral ise şeftaliler yollamış. İnternetde ise, Muzlarla avokadolar, naylon torbada olgunlaşma yolunda görülüyorlar. Özellikle muzları, soğukta saklayarak, ya da potasyum permanganat ile saklayarak olgunlaşmalarını geciktirebiliz. Diğer taraftan dalından koparıldıktan sonra olgunlaşmaları uzun süre durduğu için raf ömürleri uzun olan Saatde Saral’ın yolladığı narları görüyoruz.
Keyifli Bahçeler…