Y. Mimar
Bienes Mimarlık Ofisi Kurucu Ortak
İZİKAD Üyesi
Günümüzde hemen her alanda olduğu üzere, inşaat sektöründe de teknolojinin rolü sürekli olarak artmakta ve yapay zekâ da bu dönüşümün merkezinde yer almaktadır. Mimari tasarımdan inşa aşamasına değin yapay zekâ araçlarının her geçen gün daha fazla kullanım alanı bulduğu bir süreci yaşıyoruz.
Mimarlar olarak bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve yapı bilgi modelleme (BIM) gibi dijital yeniliklerin çalışma biçimlerimizi dönüştürmesine tanıklık ettik. Bugün ise yapay zekâ (AI) nın hızla gelişen atmosferine uyum sağlamaya çalışıyoruz. Daha üniversite yıllarında, yaratmak istediğimiz mekanların eskizlerine kalem kâğıt aracılığı ile hayat veren bizler, şimdi yazılı metinler ile yönergeler vererek hayalimizdeki mekanların hızlı bir şekilde gerçekçi görüntülerini elde edebilme olanağına sahibiz.
Her gün nerede ise bir yenisi eklenen uygulamalar; mimari ve BIM programlarına gelen eklentiler, biz mimarlara geniş bir yelpaze sunarken birtakım zorlukları da beraberinde getiriyor. Teknolojiye sürekli olarak yetişmeye çalışmak ve ardında kalmamak endişesinin yanı sıra hızla artan AI araçlarının içerisinden gerçekten faydalı olanı bulup kullanabilme yeterliliğini kazanma telaşındayız. Kuşkusuz ki önümüzdeki günlerde, yeni ve farklı birçok yazılım, eklenti, yöntem hayatımıza katılacak. Bunlar arasında bazıları öne geçeceklerdir.
Günümüzde, yaratıcı yapay zekâ (Generative AI, GAI) araçları ile yazılı, sözlü veya görsel girdilere dayanarak dijital içerikler üretebiliyoruz. Bu araçlar tasarım fikirlerini daha hızlı bir şekilde üç boyutlu modellere dönüşmesini mümkün kılıyor. Metinsel yönergeler aracılığı ile renderlar üretmemizi sağlayan GAI araçlarını etkin kullanabilmek için bu alandaki teknik bilgimizi eğitimler aracılığı ile geliştirmemiz gerekiyor.
Halihazırda ArchiVinci, MidJourney, Adobe FireFly gibi programlar mimari proje sunumlarında kullanılmakta. Veras ya da Arki gibi ürünler aracılığı ile mevcut modeller üzerinden hızlı bir şekilde farklı renderlar üretme olanağına sahibiz. Finch ile kat planı alternatiflerinin üretimi ve performans değerlendirmesi yapabiliyoruz.
Rhino-Grasshopper gibi araçlar ve bunların AI eklentileri ile, karmaşık geometrileri oluşturabiliyor ve analiz edebiliyoruz. Tüm bunların yanı sıra, proje aşamasında yapıların enerji performanslarını analiz ederek sürdürülebilir tasarımlar oluşturmayı kolaylaştıran yazılımlar, akustik ya da aydınlatma performanslarını analiz eden yazılımlar da mevcut. İnşaat süreçlerinde ise AI tabanlı araçlar, şantiyedeki ilerlemeyi izlemek ve iş süreçlerini optimize etmek için kullanılabilmekteler.
Yapay zekanın gelecekte mimarlık ve inşaat sektörlerinde nasıl dönüşümler yaratacağına hep birlikte tanıklık edeceğiz. Yapay zekâ yaratıcı süreçleri kısıtlayacak mı, yoksa destekleyecek mi? İnsan yaratıcılığının tamamlayıcısı olmaya devam mı edecek, yoksa tamamen yerini alacak şekilde mi ilerleyecek? Bunlar gibi birçok soru aklımızı meşgul etmekte.
Hiç kuşkusuz inşaat sektörü ülkemiz ekonomisi için başta gelen sektörlerden bir tanesi. Bu bağlamda AI araçlarının sektörümüzde yaratabileceği potansiyel değişimleri öngörmeye çalışarak, eleştirel bir bakış açısı ile bunları değerlendirmek ve sektör çalışanlarını eğitimler aracılığı ile hazırlamak, dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalmamak adına önemli.