Cuma, Ocak 24, 2025

“Gözlükte marka üretmekte zorlanıyoruz”

Tüyene: Ülkeler, üretimlerinin ucuz pazarlardan olumsuz etkilenmemesi için bu pazarlara yönelik birtakım fonlar uyguluyorlar


MERT UYGUNER

Sağlık alanında kullanılan optik gözlükler ve aksesuar alanında kullanılan güneş gözlükleri, geniş bir pazar ve birçok ekonomik dinamiğe sahip. Bu gözlüklerin üretim süreci hakkında bilgi veren 3. Bölge İzmir Optisyen-Gözlükçüler Odası Başkanı Ersan Tüyene, gözlük üretiminin, (gözlük çerçevesi, cam üretimi ve güneş gözlüğünün) genel üretim politikalarından bağımsız olamayacağının altını çizdi. Tüyene, “Ülkeler üretimlerinin ucuz pazarlardan olumsuz etkilenmemesi için bu pazarlara yönelik bir takım fonlar uyguluyorlar. Bu uygulanmaya başladığından beri Türkiye’de de gözlük çerçevesi üretim yerleri arttı. Türkiye’de şu an çerçeve üretimi yapılıyor. Optik çerçevesi üretilen yerlerde güneş gözlüğü de üretiliyor. Genel sıkıntımız, marka üretmekte zorlanıyoruz. Türkiye’de de birkaç tane ulusal ve yakın coğrafya olan Orta Doğu veya Türk Cumhuriyetlerine hitap eden markalarımız var ama dünya ölçeğinde marka yaratma sıkıntısını diğer sektörler gibi biz de yaşıyoruz” diye konuştu.

Satış sürecinde gözlüğün marka değerinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Tüyene, güneş gözlüğü ve tıbbi cihaz kapsamında olan gözlüğün, çerçeve ve camlarının, iki ayrı şekilde değerlendirildiğini ifade etti. Tüyene, “Güneş gözlüğünde her üründe olduğu gibi markanın etkisi var. İş optik çerçeveye gelince burada yürütüm teknolojileri marka payının da üstüne çıkabilir. Teknolojinin bir maliyet getirmesi tercihleri etkileyebilir. Optik gözlüklerin satışında marka ve teknoloji üründen ürüne tercihte değişkenlik gösterebilir ama güneş gözlüğünde ana faktör marka” diye konuştu.


“Gözlükte ana maliyet kalemi; teknoloji”

Gözlüğün maliyetini etkileyen birçok faktör olduğunu aktaran Tüyene, gözlüğün maliyetinin malzemesinden çok o gözlüğün ortaya çıkması için kullanılan teknolojilerden kaynaklandığını belirtti. Tüyene, “Bu üretimler için genelde çağın teknoloji birikiminin en son versiyonları kullanılıyor. Bu teknolojiler en büyük maliyetleri oluşturuyor. İşçilik ve malzeme maliyetleri bunların arkasından geliyor. Geniş bir pazar ve birçok ekonomik dinamiğe sahip optik ve güneş gözlüklerin üretimi için gereken malzemeler hakkında bilgi veren Tüyene, bu malzemenin metal ve petrol türevi asetat olarak ikiye ayrıldığını söyledi. Tüyene, “Çerçevede metal olarak titanyum, plastiklerde ise enjeksiyon plastik kullanılabiliyor. Camları da genelde polikarbon ham madde veya organik CR-39 ham madde kullanılıyor” dedi.


“SGK ödemeleri yeterli değil”

Optik gözlükler için sağlık sigortası ya da devlet desteği gibi finansal yardımlara değinen Tüyene, “Devlet, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) şemsiyesi altında kısmen bir ödeme yapıyor ama bu ödemeler şu an yeterli değil. Çünkü SGK’nın 2 yılda bir yapmış olduğu gözlük ödemeleri, bir gözlük için yaklaşık 150 TL civarında. Bu ücretlerde bir gözlük alma imkanınız yok. Numaralı gözlüğün minimum fiyatı 800 – bin TL civarında başlıyor. Sağlık sigortaları, yani sigorta şirketleri onların poliçelerin çeşitliliğine göre bazen gözlüğü de kapsam içine alıp ödeme yapıyor. Fakat özel sağlık sigortalarında bu tip ürünleri poliçelere çoğu zaman dahil edilmiyor çünkü bu ürünler poliçenin prim değerini çok yükseltiyor. Az sayıda sigorta şirketi, gözlük içinde senelik periyotlarda bir ödeme yapıyor ama o şirketten şirkete değişkenlik gösteriyor” diye konuştu.


“Gözlükçülük kanunu optisyenleri kısmen koruyor”

Pandemi süreciyle beraber artış yaşayan internet alışverişinin gözlük sektöründeki etkilerini değerlendiren Tüyene, özellikle optik gözlükte internet satışının olmadığını belirtti. Tüyene, “Sadece optisyenlik müesseselerinde satılabilen ürünler var. 5193 sayılı optisyenlik gözlükçülük kanunu bu ürünlerin satışındaki kuralları belirliyor.  Türkiye’de reçeteye tabi görmeye yardımcı araçlar sadece optisyenlik müesseselerinde satılabiliyor. Gözlük çerçevesi, optik çerçeve, optik cam, her renkli ve renksiz bütün kontak lensler reçeteye tabidir. Bizim de satabildiğimiz güneş gözlüğü, gözlük yedek parçaları, koruyucu gözlükler internette de satılabiliyor. Gözlük satışı sağlıkla ilgili olduğu için bence bütün gözlüklerin optisyenlik müessesiyle sınırlanması gerekiyor. 5193 gözlülçülük kanunu, optisyenlik müesseselerini online satışlardan kısmen koruyor. Kanuni boşluktan dolayı kontak lensle reçeteli olarak şu an satılabiliyor. Optik ürünler ve güneş gözlükleri fiziki olarak deneyerek bile karar vermekte zorlandığınız ürünler. İnternet satışları tabi ki var ama diğer sektörlere göre tüketiciyi zorlayan bir alan. Bu durum küçük işletmeleri koruyor” ifadelerine yer verdi.


“Göz teknolojilerinin bir ticari emtia gibi pazarlanmasına karşıyız”

Gözlük ve lense alternatif olacak sağlıksal operasyonlar hakkında bilgi veren Tüyene, “Şu an akıllı lens diye tabir edilen; esasında göz içi mercek takılması durumu ve lazer ameliyatları var. Bunlar insanlığın hizmetine sunulmuş teknolojiler. Bunların bir ticari emtia gibi pazarlanmasına karşıyız. Sonuçta bir olumsuzluk durumunda geri dönüşü zor operasyonlar. Bu operasyonlardan önce hastayı bilinçlendirip ondan sonra hastanın kararına bırakılması gerekli” dedi. Bu konuyla ilgili bazı etik dışı reklamlarla mücadele ettiklerini söyleyen Tüyene, bu reklamlarda vatandaşın göz numaralarının sıfırlama ve  gözlüklerinden kurtarma vaadinde bulunulduğunu belirtti. Tüyene,”Bunlar garanti veren ifadeler. Şu an bilim bu garantiyi vermiyor. Bu garantiyi vermediği için bu reklamlar da Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetim Reklam Kurulu tarafından cezalandırılıyor” dedi. Tüyene, sektörün geleceği hakkında, “Teknoloji şu an gözlüğün ve kontak lensin yerine geçecek duruma henüz gelmedi” diye konuştu.


“SGK fiyat artışları piyasa gerçeklerine paralel gitmeli”

3. Bölge Optisyen Gözlükçüler Odası’nda bine yakın üye olduğunu belirten Tüyene, bir optisyenlik mağazasında birden fazla optisyenin çalışabildiğini, İzmir’de ilçelerle beraber 700 civarında optisyenlik mağazası olduğunu aktardı. Sektörün ve esnafın sorunlarına da değinen Tüyene, “SGK ödemeleri vatandaşta bir mağduriyet yarattığı gibi gözlükçüde de olumsuz etkiler yaratıyor. Bu süreçte gözlükçü, vatandaşla karşı karşıya geliyor ve vatandaş gözlükçüye serzenişte bulunuyor. SGK fiyat artışlarının piyasa gerçeklerine paralel gitmesi gerekiyor. İnternetten kontak lens satışı bakanlığın kontrol edemediği bir alan ve burada reçetesiz satış yasak olmasına rağmen bir satış durumu yapılıyor. Vatandaşlarımızın internetten kontak lens alımına biraz mesafeli durmasını öneriyorum” dedi.


“Yetersiz ışıkta okuma yapmak gözü bozabilir”

İnsanların rahat görebilmesi için yeterli ışık miktarına ihtiyacı olduğunu söyleyen Tüyene, “Bulunduğumuz ortamda ışık miktarı ne az nede çok olmalı. Doğal ortamda dengeli ışık miktarını gözünüz alabiliyorsa onun azı ve fazlası göz kaslarını zorlar ve gözünüzü kısmanız gerekir. Bu durumda gözünüzü kısmamanız ve görmeye yönelik gözlerinizi zorlama durumunuz gözde yanma, baş ağrısı gibi geçici sorunları beraberinde getirebilir. Yani kapalı alandaki ışık normal bir ışıksa orada güneş gözlüğü takmanız gözünüzü görmek için zorlamanıza neden olacak ama kapalı alanda aşırı ışık varsa orada takacağınız bir güneş gözlüğü sizi zorlamayabilir. Gözü olumsuz etkileyen en önemli durum ise yetersiz ışıkta okuma veya yakın çalışma yapmak” diye konuştu.

“Optik gözlükte ve kontak lenste kampanya olmaz”
Optisyenlik mühendislerinden alınan bütün gözlüklerin, güvenle alınabileceğini, çünkü bu ürünlerin Sağlık Bakanlığı’nın periyodik denetimi altında olan yerlerde satışa sunulduğunu vurgulayan Tüyene, özellikle güneş gözlükleri için yapılan kampanyaların ekonomik kaygıya yönelik olduğunu belirterek, “Güneş gözlüğü, modaya bağlı olarak çeşit ve modellerde değişiyor. Moda da geçici olduğu için firmalar ellerinde ürün kalsın istemiyor. Özellikle yaz sezonuna girerken belli bir kotada alınan güneş gözlükleri sezon sonuna doğru elde kalırsa firma bu tür kampanyalar yapabiliyor. Bu kampanyalar ülkemizde değişken ekonomik durumdan da kaynaklanabilir. Bu dinamikler satış adetlerini olumsuz etkilediğinde firmalar ellerindeki ürünü nakde çevirme ihtiyacıyla yeri geliyor maliyetine, yeri geliyor maliyetinin altında satıyor. Piyasanın zaman zaman daralması veya yanlış alım yapılması  bu tip kampanyalara neden oluyor. Ama mevzuatlar gereği optik gözlükte ve camda, kontak lenste bu durum pek mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
“Coğrafya ve ekonomik şartlar, güneş gözlüğünde alımı etkiliyor”
“Toplumların, göz sağlığı ile ilgili rutin kontrol yapma bilinci ve eğitim seviyesi arttıkça gözleri bozulmuyor, gözlük kullanımı artıyor” diyen Tüyene, göz ile ilgili rahatsızlıkların erken yaşta tespit edilebilmesi için göz muayenesinin alışkanlık haline gelmesi gerektiğini ifade etti. Numaralı gözlük kullanımında toplum bilincinin temel ölçek olduğunu vurgulayan Tüyene, güneş gözlüğünün ise coğrafyaya bağlı olarak değişkenlik gösterebileceğini belirtti. Tüyene, “Ülkenin bulunduğu coğrafyanın ne kadar güneş aldığı ve ekonomik şartlar, güneş gözlüğünde alımı etkiliyor” dedi.
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM