18.asırda Batı’dan başlayan iktisadi kurumsallaşma, onun bir bilim ve pratik olarak önce nazari ve fiziksel genişleyerek öncesinden varolagelmiş biografisine eklemlenmesi, dünyanın her tarafına yayılmışlığı ile geniş bir tecrübe ve veri altyapısına sahip olmasını sağlamıştır.
Eski tabir ile ‘hesaba kitaba dayanan’ kuşatıcı yapısı onu zaten üretim ve tüketim üzerine yakın farklı sektörler olan ticari, zirai, sınai, endüstriyel vasıtalar ile siyaset, diplomasi, bürokrasi, kültür, sanat vb. temel tatbiki sahalara da sirayet ve nüfuz etmiştir.
Kısaca artık iktisat ‘olmazsa olmaz’ bir varlık olarak kabul görmekte ise de, değinmek istediğimiz nokta iktisadi faaliyetleri geçmişlerden günümüze icra eden kurumsal ve bireysel zümrelerin daimi sorumlulukları hakkındadır.
Tacirlerin bilindiği kadarıyla en kıdemli ve dünya ölçüsündeki ticaretin erbabı ve eski dönemlerden bu yana hamisi bulunmaları tarihi bir vakadır. O zamanlarda basit şekli ile yapılan ticaret, devamlı büyümüş hele iktisat biliminin devreye girmesinden itibaren bugünkü küresel cesametine erişmiştir.
21.asır başları itibarı ile ticaretin yanısıra endüstri, tarım ve ilgili tüm iş kollarının kabaca bazı artan ve azalanlar şeklinde örneklemelerini eksiden artıya aşağıda sayılacaklar ile ilintisinin olmaması dünya ölçüsünde bir devamlılık, sürdürülebilir dolaşım açısından kabil değildir.
Şöyle ki; nüfus, veri, teknolojik gelişme, kayıt dışı, bilgi kirliliği, suç oranı, korumacılık, göç, tüketim, gayrisıhhilik, güvensizlik, iklim, silahlanma, tedhiş, yapılaşma, küresel ısı, fiyatlar genel seviyesi, iş kazaları, tekelleşme, belirsizlik vb.artıyor, devlet otoritesi, çevre ve iklim, güvence, sağduyu, ekonomik istikrar, sorumluluk, adalet ilkeleri, tasarruf, uluslararası refah, adil paylaşım, bağışıklık, temiz hava, eğitim, fırsat eşitliği, vb. azalıyor.
Bilinen ekonomik terimler olduğu üzere ‘üretim-tüketim’, ‘arz-talep’, ‘kar-zarar’, ‘para-banka’, ‘ithalat-ihracat’, ‘borç-alacak’, ‘gelir-gider’, ‘irat-vergi’, banka-faiz’ vb. sözlük dolduran sayıdaki iktisadi unsurların yanısıra ilişkin halkalarının, bitmez-tükenmez kriz’ler hariç iştigal ettikleri işler’e dair dünyada mevcut risk ve olumsuzluklara set çekebilecek hiç bir hukuki düzenleme ya da yaptırım yoktur. Eğer konu iktisaden ister kamu ister özel sektörün başarısızlığı baz alındıkta; devletler veya devlet birlikleri arasındaki şartlara göre değişebilir tüm düzenlemeler ya da yaptırımlarının görünür veya görünmeyen tarafları ile bütünsel işlevsizliğidir.