Yeni yılınızı kutluyoruz. Çok değişik kültürlerin yeşerdiği bu topraklarda, ister istemez her gelen bir tohum serptiğinden dolayı, arada bir yeni kutlamanın olması da doğal. Yaz, kış, ilkbahar, sonbahar mevsimleri arasında pek farkın olmadığı coğrafyaların insanları için hadi Hanuka’dan Noel’den vazgeçtik, ne yazık ki Nevruz da, yılbaşı da, baharlar da anlamsızdır. Ama ne derseniz deyin, Ay takviminin evrenselliği her coğrafyada geçerli. Yılın bu ilk yazısında tekrar takipçileri için Ay takvimine bir göz atalım.

Önce hangi günler tarım ve bahçecilikle uğraşmıyoruz, bakalım? 5 ve 19 Ocak 2025 tarihlerinde Ay düğümüdür. 8 Ocak, Ayın yerküreye en yakın olduğu; 21 Ocak ise en uzak olduğu tarihlerdir. Ayrıca 10 ile 22 Ocak arası çıkan Ay sürecine uyduğundan bu tarihlerde budama yapmayınız. Budamalar inen Ay döneminin yaprak günlerine uyduğundan, 6; 7; 24 ve 25 Ocak tarihlerinde yapılması en elverişlisidir. Budamaları yaprak günlerine uymasanız bile, inen Ay sürecinde yapınız.
Budamaları yaparken ağır ve uzun dalları 2 ya da 3 defada kesin. Böylece kırılmalara ya da kesinin alt ucunda çapaklara meydan vermemiş olursunuz. Kesi yeri çok geniş ise burayı su bazlı boyayla kapatmak en kestirmesi; hatta şu kadarını söyleyebiliriz, bir zamanlar çok kullandığımız macun gibi kalın maddeler altta asalakların saklanmasını kolaylaştırabilir. Yakında baharın gelmesi ile, salyangoz ve sümüklü böceklerle savaşı zorunluluktan yeniden başlatacağız.

Fesleğen, dereotu, maydanoz bir de mercanköşk bu yumuşakçaların, karındanbacaklıların en sevdiği otlar ama baharda ortaya çıkan sarımsı açık yeşil filizlerin her türlüsünü karınlarına indirmeyi severler. Arada yeme alışkanlıklarını da değiştirirler örneğin çileğin yapraklarını değil de yemişlerini bir güzel sindirirler. Sakız kabaklarının yemişini de yapraklarına da acımadan bitirirler. Yumuşakça ziyafet listesi uzayıp gidiyor.
Tek tek saymaya gerek yok ama. hardal bitkisi, kereviz, fasulye, mercimek, turp, ıspanağın genç yapraklarını reddetmezler. Çiçeklerden acı bakla cipsofilya, koyungözü (Gazania) yumuşakçaların hızlıca yiyip bitirdikleri çiçeklerden. Hemen üzülmeyelim. Bunların yanında Sardunya, gelincik ve diğer papaver ailesi fertleri, sarmaşık, gül, karanfil, nane, sukulentler, floks, yavşan otları, yıldızpatılar ise söz konusu hayvancıklara son derece dayanıklıdırlar.
Korunma için yumurta kabukları, bakır teller, bir ölçüde yumuşakçaların önünü kesebiliyor ama burada hayvancıkları uzak tutan keskin uçlar kesici aletler değil. Örneğin kesici bir av bıçağının üzerinden rahatlıkla geçebiliyorlar. Kahve ve çay posaları çok fazla etkili de değiller. Nedeni de çok basit. Asıl bu hayvanları kovan madde kafein. Bahçede kullandığımız çay ve kahve posası da büyük olasılıkla haşlanarak içilmiş posa olduğundan, içlerinde kafein miktarı çok az kalıyor. Amonyak püskürtülmesini önerenler olsa da, amonyağın toprak için toksik olduğunu unutmayalım. Çiğ ekmek hamuru ile ilgili birkaç yayın okusuk okumasına ama uygulama için biraz bekleyelim diyoruz.

Instagram’da yeşil soğanları ufak ufak keserek suda 24 saat bekletip bu suyu süzdükten sonra doğrudan korumak istediğiniz bitkilerin üzerine püskürtülmesini önerenler var. Ne yazık ki ölçü ve yöntemlerle ilgili kimse bir şey demiyor. Geriye, en etkili yöntem demir şelatı topçukları kalıyor. Bir de nur içinde uyusun Will Gill’in önerdiği, saksılara dikilmiş bitkilerin saksılarına çepeçevre Vazelin sürülmesi kalıyor. Bira, çevredeki hayvanları da bahçenize çağırdığı için pek de kabul görmüyor. Zaten kirpilerin birayı içip sarhoş olduklarını defalarca söylemiştik. Bir de çevreye kalın tahta ya da kiremit yaydığınız zaman, gündüz vakti bu barınaklara girerek uyuduklarını böylece sizin buralardan hayvancıkları rahatlıkla toplayabileceğinizi bildirmiştik.
Dikimlerde kazdığınız dikim çukurunun, özellikle güllerde “V” değil de “U” şeklinde olmasına dikkat etmeniz her zaman geçer akçe bir durum. Dikimlerde sonra bitkisel toprak örtüleri öneriliyor. Biz, tüm bahçede, kendi yaptığımız bolca kompostu kullanıyoruz. Kompostun çok iyi bir malzeme olduğundan tüm bahçeseverler hemfikir olmalarına rağmen, besleyiciliği konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Yine de yanmış hayvan gübresinin yerini pek bir şey doldurmuyor. Özellikle ağıl hayvanlarının mide-bağırsak sistemlerinde tetanos mikrobu olabileceğinden her toprakla uğraşan insanın aşı olmasında fayda olacağını da bildirelim.

Dikim yaparken çok girift olmuş kökleri açmakta yarar olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz. Açamıyorsanız hafifçe uçlarını ve kırıkları kesmeniz uygun olacaktır.. Nasıl olsa baharda bitkiniz bu kayıpları hızlı bir şekilde kapatacaktır. Ay takvimi takipçileri dikimde de inen Ay dönemini yeğlemelidirler. Yemiş ağaçları için inen Ay döneminin yemiş günleri önerilir. Ocak ayının 9; 26;27; 28;29 günleri dikime elverişli inen Ay günleridir.
Bu hafta yazımızı sonlandıralım. Sonlandırırken fotoğraflardan biraz söz etmenin de zamanıdır. Yukarıda da sukulentlerin salyangozlardan ve sümüklüböceklerden pek etkilenmediğini yazmıştık. Bu nedenle iki adet sukulenti yazımıza koyalım istedik. İlki “eşek kuyruğu” Latincesi Sedum morganianum, ikincisi ise Crassula ovata “Hobbit”.Türkçesi bir para bitkisi çeşidi. Bu iki fotoğrafı gazetede göreceksiniz. Saadet Saral çektiği fotoğrafta ise değişik bir havuç ve fasulyelerin renk kontrastını bizimle paylaşmak istemiş. Baş düşmanları salyangozları da beraberlerinde internet sayfamızda göreceksiniz.
Keyifli Bahçeler…