Cumartesi, Nisan 26, 2025

Yaz Boz Tahtası

Son asırda insan yaşamında meydana gelen değişimlere ilgili her kimse, yaşadığı zaman kesitinde meydana gelen teknolojik ve bilimsel gelişmelerin hayata yansıyan ve elle tutulur neticeleri ve meyvalarını görünce haklı olarak hayret ediyor. Hatta ironik tabirle bu dönemde hayatta değişimleri gören ve şahit olanlara ‘yaşayan tarih’ sıfatı dahi yakıştırılabiliyor.

Söz konusu değişimlerin fiziki kısmı teknolojik ve bilim alanında yaşam biçimlerine süratle tesir ve nüfuz ederken, sosyal ve kültürel dönüşümler daha durgun, derin ve zamana yayılan surette sirayet ediyor. Bu özellikleri dolayısıyla hem fark edilerek dikkate alınmaları hem de değerlendirilmeleri daha uzun bir araştırma sürecinin konusu oluyor.

Bu hali bir başka yönü ile izah etmeye çalışırsak; değişim ve dönüşümler göründüğü kadarı ile esas olarak doğal veya insanlığın üzerinde yürüyor olduğu ‘patika’ üzerindeki hikayeler hatta ‘kendi tarihi’ arasındaki gibi bir metafor kullanabiliriz. Yaradılıştan bu güne kadar bilinen hakim unsur olan doğa ve belli bir takvimde ortaya çıkıp çoğalan, serpilen, gelişen insan; istatistiki rakamları ihmal edersek bir kaç sembol ile bakalım son bir asırda olup bitenler açısından nereye gelmişler.

Tarih sürecinde yönetim biçimleri nasıl olursa olsun insan kaynağı ve askeri güç potansiyellerinin uluslar, devletler ve devlet toplulukları münasebetlerini, karar ve tercihlerinde kritik rol oynadıkları onları etkiledikleri görülür. Sonraları ekonomik unsurların yavaştan devreye girdiği bir yol haritasında yirminci asır siyasi romantizminde şekillenen ‘kalkınmışlık’ veya ‘gelişmişlik’ ekonomik göstergelerinin bilinen kaba güç karşısında tek başına yeterli olmadığı ortaya çıkmakta.

Bir Soğuk Savaş sürecinin dünyada ilgili ilgisiz yaygın kitleleri her birinin eski tabirle kendi meşrebine göre etkilediği dönemler yaşandı.

Hem dünyada pek çok ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yıllar boyunca ‘vatan-millet-sakarya’ eksenine tabi etkilenmişlikler, sağ-sol ideolojik çalkantılar, darbeler, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar husule geldi. Gerçekte olan, bu ‘hay-huy’ varolan kitlesel ve giderek bölgesel farklılıkların zorluklarına rağmen bir arada yaşayabilme gayretlerinin, iri-kıyım bir kaç küresel odağın rejisi olduğu senaryoların yürütülmesi adına kontrol edilmesindendir.

Ne var ki bu tür olaylar, başlangıçta sergilenen disiplinin zaman içinde meydana gelen değişimler sonucunda yozlaşmaya uğramaktan kurtulamıyorlar. Dünya çapında en büyük silahlı kuvvetlere sahip ülkeler eninde sonunda vasi imkanları seferber ettikleri bu sektörlerde zorlanıyorlar. Bazı anahtar kelimelerin bir birinin ardı sıra anılması ile bunların aralarında kanıtlanabilir rabıtaların bulunabileceği bu yüzden hafife alınmamalıdır.

Nitekim ‘kaba güç’ temelinde gerçek yüzünü örtbas edecek yeterince maskeleri daima kifayetli, haiz ve nazırdır; çatışmalar, askeri-sinai kompleks, vekâlet savaşları, paralı askerler, terör örgütleri, gizli servisler, yaptırımlar, güvenlik sorunları, özel harp, yandaş unsurlar, savunma harcamaları hatta sivil yıkım ve katliamlar gibi uzayıp giden listeler mevcuttur.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Demir Uzun

Diğer Yazarlar