Pazar, Mayıs 11, 2025

Çelikte ticari dengeler ‘Çin kısıtlaması’ ile değişecek

Veysel Yayan, “Çin’in çelik sektörüne yönelik bu hamlesinin, sadece yerel değil, küresel çelik piyasasında da yankı uyandırması bekleniyor” dedi

ŞURA NUR SAVRANOĞLU

Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan verilere göre, dünya ham çelik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,8 artarak 146,8 milyon tona yükseldi. 2024 yılı genelinde dünya çelik üretimi yüzde 0,8 azalarak 1,8 milyar ton seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’nin çelik üretimi ise 2024 yılı boyunca yüzde 9,4 artışla 36,9 milyon ton olarak gerçekleşirken, çelik ihracatı ve iç tüketimde de önemli artışlar gözlendi. Öte yandan, Çin’in çelik üretiminde sınırlama kararları ve küresel piyasalardaki rekabet gücü, dünya çelik ticaretinde yeni dinamikler yaratmaya devam ediyor. Ulusal Kalkınma ve Refah Komisyonu tarafından Pekin’deki Ulusal Halk Kongresi’nde yapılan açıklamada Çin’in üretimde kesintiye gidileceği duyuruldu. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreter Dr. Veysel Yayan, TİCARET Gazetesi’ne ‘Çin’in Çelik Üretimini Sınırlama Kararı’ ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Çin’in çelik sektörüne yönelik bu hamlesinin sadece yerel değil, küresel çelik piyasasında da yankı uyandırması bekleniyor. Küresel çelik sektöründe talep daralmasına yol açmaktan çok, tüketicilerin çelik taleplerini öncelikli olarak kendi iç piyasalarına yönlendirme fonksiyonu icra edebileceği değerlendiriliyor” dedi.

Veysel Yayan, “Çin’in ihracat pazarlarındaki etkisinin azalması halinde, özellikle üretim kapasitesini sürekli olarak artıran Hindistan ve diğer Uzak Doğu ülkelerinin, bu boşluğu doldurma girişiminde bulunabilecekleri, ancak bu konuda yeterince etkili olamayacakları düşünülüyor” diye konuştu.

Kapasite kullanım oranında artış

2024 yılının aralık ayında Türkiye’nin ham çelik üretiminin, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 düşüşle, 2,9 milyon ton olduğu açıklandı. Yılın tamamında ise üretim yüzde 9,4 oranında artışla, 36,9 milyon ton seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. Nihai mamul tüketimi aralık ayında yüzde 11,4 oranında artış göstererek, 3,3 milyon tona yükseldiği ifade edildi. 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 0,6 artışla 38,3 milyon ton seviyesinde gerçekleştiği vurgulandı. 2023 yılında kapasite kullanım oranı yüzde 56,8 seviyesinde iken, 2024 yılında yüzde 62,2’ye yükseldiği aktarıldı.


Uzak Doğu’daki ithalat artışları sektörü olumsuz etkiledi

2024 yılı aralık ayında Türkiye’nin çelik ürünleri ihracatının, miktar olarak yüzde 16 artış göstererek 1,3 milyon ton, değer olarak ise yüzde 11,9 oranında artış göstererek 888 milyon dolara ulaştığı belirtildi. Yıl genelinde ise ihracatın, miktar bazında yüzde 27,6 artarak 13,4 milyon tona, değer bazında ise yüzde 17,7 artarak 9,7 milyar dolara çıktığı belirtildi. Öte yandan, 2024 yılının aralık ayında Türkiye’nin çelik ithalatının, geçen yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 73,8 artışla 1,8 milyon tona, değer olarak ise yüzde 37,8 artışla 1,2 milyar dolara yükseldiği açıklandı. İthalattaki artışta, yarı ürünler ve uzun mamullerin ithalatında sırasıyla yüzde 100 ve yüzde 48 oranlarındaki artışların etkili olduğu belirtildi. 2024 yılı genelinde Türkiye’nin ithalatı, miktar açısından yüzde 1,7 artarak 17,4 milyon ton, değer açısından ise yüzde 9,9 azalarak 13,2 milyar dolar olarak gerçekleştiği ifade edildi. İhracatın ithalatı karşılama oranının, 2023 yılına göre 2024 yılında yüzde 74’e yükseldiği aktarıldı. Türkiye ile serbest ticaret anlaşması bulunan Malezya’nın yanı sıra, Çin, Endonezya ve Vietnam gibi Uzak Doğu ülkelerinden yapılan ithalattaki yüksek artışların, çelik dış ticaretini olumsuz yönde etkilediği aktarıldı. Ayrıca, son iki yıldır Çinli üreticilerin dünya piyasalarına girdi maliyetlerine yakın fiyatlarla ürün sunmasının piyasaları altüst ettiği ifade edildi. Çin’in, 2024 yılında 110,7 milyon ton çelik ihracatıyla, 2015’teki 112,4 milyon tonluk seviyesinin ardından ikinci en yüksek ihracat seviyesine ulaştığı kaydedildi. Çin’in ham çelik üretimi ise 2023 yılına kıyasla yüzde 1,7 azalarak 1 milyar tona gerilerken, Hindistan’ın üretimi yüzde 6,3 artarak 149,6 milyon tona, Japonya’nın üretimi ise yüzde 3,4 azalarak 84 milyon tona düştüğü belirtildi. 2025 yılı şubat itibarıyla açıklanan verilere göre Çin, çelik sektöründeki üretimi azaltarak endüstrisini yeniden yapılandırmayı planlıyor.

çelik üretimi

“Çelik üretiminde daha sıkı bir denetim süreci yaşanacak”

Çin’in demir çelik üretiminde limitlemeye gitme kararının ardından bu durumun global çelik piyasasına olası yansımalarını değerlendiren Yayan, Çin’in aldığı bu kararla birlikte çelik üretiminde daha sıkı bir denetim sürecinin yaşanacağına değindi. Yayan,“Piyasa beklentileri, Çin’in üretimini yaklaşık 50 milyon ton azaltacağı yönünde olsa da yetkililer henüz kesin bir rakam açıklamış değil. Bu sürecin ne kadar etkili olacağını, uygulanacak düzenlemelerin kapsamı ve sürekliliği belirleyecek. Ancak bu kez hükümetin daha doğrudan bir müdahale hazırlığında olması, çelik üretiminde daha sıkı bir denetim sürecine işaret ediyor” diye konuştu.


“Arz fazlası ticaret dengelerini zorladı” 

Çin’in çelik üretimini sınırlama kararına gitmesinin Çin çeliğinin rekabet gücünün, birçok ülkedeki yerli üreticileri zor duruma soktuğunun altını çizen Yayan, bu durumun dünya çapında arz dengesizliklerine yol açtığını belirtti. Yayan,“Çin’in inşaat sektöründeki daralmanın etkisiyle iç talepte meydana gelen azalışı ihracata yönelerek dengeleme çabası sonucunda ülkenin çelik ihracatı yüzde 22,7 oranında artışla, 110,7 milyon tona ulaştı. Son yıllarda, ülkenin çelik üretimindeki arz fazlası, küresel piyasalarda fiyat baskısı oluşturarak, ticaret dengelerini zorlayan bir faktör haline geldi.  Özellikle düşük maliyetli Çin çeliğinin rekabet gücü, birçok ülkede yerli üreticileri zor duruma sokmakta ve ticaret gerilimlerini artırmakta. ABD, AB başta olmak üzere Güney Kore ve Vietnam gibi ülkeler Çin menşeli çelik ürünlerine anti-damping vergileri uygulamakta. Dünya genelinde Çin menşeli çeliğe yönelik kısıtlamaların artması, Çin’in üretiminde daha fazla kesintiye gitmesini zorunlu kılmakta” ifadelerinde bulundu.

çelik üretimi

“Tüketiciler talepleri kendi iç piyasalarına yönlendirebilir”

Çin’in çelik sektörüne yönelik bu hamlesinin küresel çelik talebinde yaratacağı değişimlere odaklanarak piyasada yaşanacak olan olası senaryolara dair fikirlerini paylaşan Yayan, Çin’in böylesi bir kısıtlamaya gitmesinin ardından küresel çelik sektöründe talep daralmasından ziyade tüketicilerin çelik taleplerini kendi iç piyasalarına yönlendirebilme durumunu yaratacağına dikkat çekti. Yayan, “Dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Çin’in çelik sektörüne yönelik bu hamlesinin, sadece yerel değil, küresel çelik piyasasında da yankı uyandırması bekleniyor. Çin’in çelik sanayiini yeniden yapılandırma, karbon emisyonlarını azaltma hedefleriyle uyumlu görünen üretimi kısıtlama kararı, istikrarlı bir şekilde uygulandığı takdirde, küresel çelik sektöründe talep daralmasına yol açmaktan çok, tüketicilerin çelik taleplerini öncelikli olarak kendi iç piyasalarına yönlendirme fonksiyonu icra edebileceği değerlendiriliyor. Çin’in ihracat pazarlarındaki etkisinin azalması halinde, özellikle üretim kapasitesini sürekli olarak artıran Hindistan ve diğer Uzak Doğu ülkelerinin, bu boşluğu doldurma girişiminde bulunabilecekleri, ancak bu konuda yeterince etkili olamayacakları düşünülüyor. Üretimin kısıtlanması kararının, çelik kapasitesinin de düşürülmesi şeklinde uygulanması halinde, küresel çelik kapasite fazlası kısmen gerilese bile, kapasite fazlasının ve dampingli ürün ithalatı gibi sektörün yapısal sorunlarının devam edeceği öngörülüyor” dedi.

“İstihdam yapısını doğrudan etkileyecek” 

Çelik sektörü içindeki iş gücü ve istihdam üzerindeki olası etkileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Yayan, küresel piyasadaki dengeleri etkileyecek olan bu adımın Çin ekonomisine yansımalarını değerlendirdi. Yayan, diğer taraftan, Çin’in çelik üretim kapasitesini sınırlama kararının, sektördeki istihdam yapısını doğrudan etkileyebilecek nitelikte olduğunu belirtti. Yayan, “Üretim miktarındaki azalma, özellikle kısa vadede düşük verimlilik gösteren ve eski teknolojiye sahip tesislerin kapanmasına neden olabilecek. Tesislerin kapatılması doğrudan çelik üretimiyle ilişkili iş gücünde azalmaya yol açarken, çelikle bağlantılı yan sanayi sektörlerinde de benzer şekilde istihdam kayıplarının yaşanması sonucunu doğurabilecek. Çin hükümetinin, iş gücü kayıplarını asgariye indirmek amacıyla yeniden istihdam programları ve mesleki eğitim faaliyetlerine öncelik vermesi olası. Ayrıca, sektördeki yeşil dönüşüm süreci, uzun vadede yeni istihdam olanakları yaratma potansiyeline de sahip. Bu dönüşümün iş gücü piyasasında dengeleyici etkiler yaratması bekleniyor” açıklamasında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM