Yalçın Ertan, “Çin’in üretim kesintisinin kapsamını ve hızını anlamaya çalışırken kısa vadede fiyat dalgalanmaları yaşanması bekleniyor” dedi
ŞURA NUR SAVRANOĞLU
Çin’in çelik üretiminde sınırlamaya gitmesi kararı dünya çelik ticaretinde yeni dinamikler yaratmaya devam ediyor. Ulusal Kalkınma ve Refah Komisyonu tarafından Pekin’deki Ulusal Halk Kongresi’nde yapılan açıklamada Çin’in çelik üretiminde kesintiye gidileceği duyuruldu. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, konuya dair TİCARET Gazetesi’ne açıklamalarda bulunarak, “Çin’in üretim kesintisinin kapsamını ve hızını anlamaya çalışırken kısa vadede fiyat dalgalanmaları yaşanması bekleniyor ki kararın hemen ardından fiyat düşüşlerinin yaşandığı gözlendi” diye konuştu.
“Rekabetin artmasını öngörüyoruz”
Ertan, Çin’in çelik üretiminde belirli bir süreç ve program dahilinde kesintiye gitmesinin küresel çelik talebi üzerinde doğrudan bir etki yaratmasa da piyasadaki arz-talep dengesini önümüzdeki süreçte etkileyeceğini belirtti. Ertan, “Çin, dünyanın en büyük çelik üreticisi; 2024 yılında 1,8 milyar tonluk ham çelik üretiminin 1 milyar tonunu tek başına üreten bir ülke, bu da tabi ki hem fiyatlarda hem ticarette en büyük söz sahibi olma gücünü elinde tutmasına sebep oluyor. Bu sırada üretim kapasitesini artıran Hindistan, Suudi Arabistan ve ABD gibi ülkelerin de Çin’in azalan çelik arzından faydalanarak rekabeti artırmasını da öngörüyoruz. Ülkemizin yıllık 60 milyon ton sıvı çelik üretim kapasitesi varken 2024 yılında fiili olarak 37 milyon tonluk üretimi bulunuyor. Uygun koşulların ve desteklerin sağlanması durumunda ki bunlar enerji maliyetlerinin, insan kaynağı maliyetlerinin düşürülmesi, yatırım desteklerinin artırılması, döviz kurlarının enflasyona paralel seviyelere gelmesi olarak sıralanabilir. Kapasite kullanım oranlarımızı artırabilir, daralan çelik arzı koşullarından özellikle Kuzey Afrika ve AB’ye en yakın konumdaki tedarikçi olarak biz de fırsatlar yaratabiliriz ve ayrıca Batı Afrika ve Güney Amerika ülkelerine yönelik ihracat hedeflerimizi de gözardı etmemiz gerekir” dedi.
“Çin’in sıkı düzenlemelere gitmesi doğru bir karar oldu”
Geçtiğimiz hafta Pekin’deki Ulusal Halk Kongresi’nde Çin’in çelik sektöründe üretim miktarını azaltarak çelik endüstrisini yeniden yapılandırma ve kapasite fazlasını kontrol altına alma yönündeki planlarına dair görüşlerini paylaşan Ertan, net bir rakam olmasa da piyasalarda üretimde 50 milyon ton düşüş yaşanabileceğini dile getirdi. Ertan, “Bilindiği üzere dünya çelik üretiminin yüzde 55’ini sağlayan Çinli çelik üreticileri 2024 yılı başından itibaren, düşen kar marjları ve zayıflayan iç talep karşısında ihracata daha çok yönelse de bu durum dünya çelik ticaretinde diğer üretici ülkelerin daha çok korumacı tedbirler almasına sebep oluyor. Hatta giderek artan sayıda ülke tarafından yerli üreticileri korumak için bazı Çin menşeli çelik ürünlerine kota ve anti-damping vergisi uygulama kararları alınıyor. Bir yandan temiz üretim konusunda yapılan uluslararası baskı, diğer yandan Pekin’in karbon hedefleri göz önüne alındığında, Çin’in çelik üretiminde daha sıkı düzenlemelere gitmesinin doğru bir karar olduğu, böylece sanayiyi daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmayı hedeflediği söylenebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Çin’in çelik üretiminde sınırlamaya gitmesinin küresel piyasalara yansımalarını değerlendiren Ertan, süreç içerisinde kısa vadeli fiyat dalgalanmalarının oluşacağını belirterek, “2024’te Çin’in çelik şirketleri çelik üretimini yıllık bazda yüzde 1,7 azaltarak 1,005 milyar ton ham çelik üretti. Bu rakam son beş yıla bakıldığında en düşük üretim rakamı ve beklentilere bakılırsa da 1 milyar tonun üzerindeki son üretim hacmi olması bekleniyor. Alınan bu kararın küresel çelik fiyatlarını nasıl etkileyeceğine bakarsak, öncelikle Çin’in üretim kesintisinin kapsamını ve hızını anlamaya çalışırken kısa vadede fiyat dalgalanmaları yaşanması beklenir ki kararın hemen ardından fiyat düşüşleri yaşandığı gözlendi. İç piyasada tüketim talebinin yine düşük seyredeceğinin tahmin edildiği 2025 yılında ihracata ağırlık vermeye devam etmeleri beklenmektedir. Hali hazırda tek başına yılda 1 milyar ton üretim yapan bir ülkenin yalnızca 50 milyon tonluk üretim düşüşünün Dünya ticaretine çok büyük bir etkisi olmayacağı da söylenebilir. Bu durum ülkemiz gibi Dünya’nın önde gelen çelik üreticileri için hem fırsatlar hem de riskler yaratabilir. Düşen arz sebebi ve Çin çeliğine karşı alınan ilave önlemler sebebiyle yaşanabilecek talep kayması, sektörümüz açısından ihracat artışı yaratabilecekken, Çin’in ihracata yönelik stratejisinin devam etmesi fiyatların baskılanmaya devam edeceğinin bir göstergesi olacak. Bu nedenle, Türkiye çelik sektörü için hem dikkatle izlenmesi gereken hem de stratejik adımlar atılması gereken bir süreç olacak” dedi.
“2024 yılı çelik sektörü için zor bir yıl oldu”
Çelik sektörünün 2024 yılını küresel düzeyde zor geçirdiğini aktaran Ertan, “Geçtiğimiz yıl çelik kullanan sektörlerdeki büyümenin, özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerindeki zayıf talep sebebiyle yüzde 3 civarında olduğunu düşünüyoruz. 2025 yılı için ise Avrupa Çelik Birliği, 2025 yılı için küresel çelik tüketim talebinde yüzde 1-2’lik bir artış öngörüleceğinin beklendiğini; Fitch ise tüketimde düşük tek haneli rakamlarda ılımlı bir artış öngörürken, küresel çelik endüstrisinde sabit bir görünüm beklediğini açıkladı. Enerji fiyatlarındaki belirsizlikler, zayıf üretim sektörlerinin koşulları, enflasyonun hala hedef seviyelerin üzerinde olması, jeopolitik gerginlikler ve ABD tarafından vergilendirme kararları ile yaşanması öngörülen ticaret gerginlikleri de dahil olmak üzere bu yılın da zorlu bir yıl olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.