Cuma, Mayıs 16, 2025

İzmir-İtalya hattında ‘yaratıcılık’ buluşması

Ege Bölgesi’ni yaratıcılığın merkezi haline getirmek hedefiyle İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) yürütücülüğünde hayata geçirilen ‘Create in İzmir’ projesi kapsamında ‘Yaratıcı Köprüler: İtalya ve İzmir’ başlıklı uluslararası konferans düzenlendi. Alanında uzman isimlerin katılımıyla 4 ayrı panelin gerçekleştiği etkinlik; tasarım, moda, mimarlık, girişimcilik ve teknoloji alanlarında çok disiplinli bir tartışma ortamı sundu. 

Konferansın açılışında konuşan İzmir İtalya Konsolosu Daniele Bianchi, Create in İzmir projesi kapsamında örnek bir iş birliğine imza attıklarını söyledi. Yaratıcı endüstrilerden çok önemli isimleri İzmir’de buluşturduklarına dikkat çeken Bianchi, bunun daha başlangıç olduğunu, sağlanan güçlü birlikteliği sürdürerek önümüzde dönemde de yeni çalışmalara imza atmaya devam edeceklerini vurguladı.


“Yaratıcılık ekonomik büyümenin anahtarı”

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, yaratıcı endüstrilerin, ülkelerin rekabet gücünü belirleyen temel faktörlerden biri haline geldiğini ifade etti. Özpoyraz, yaratıcılığın yalnızca sanatsal bir yetenek olarak değil; ekonomik büyümenin, sosyal dönüşümün ve uluslararası iş birliğinin anahtarı olarak görüldüğünü söyledi. 

Tasarım, moda, mimarlık, teknoloji ve girişimcilik gibi alanlarda ortaya çıkan yaratıcı endüstrilerin, ülkelerin rekabet gücünü belirleyen temel faktörlerden biri haline geldiğini aktaran Özpoyraz, “Bu bağlamda, Türkiye ve İtalya gibi güçlü kültürel miraslara ve yaratıcı potansiyele sahip iki ülkenin bir araya gelmesi, sadece akademik bir tartışma değil; aynı zamanda gelecek vizyonuna yön veren stratejik bir adım. Made in Italy kavramı, yaratıcı endüstrilerde dünya çapında bir kalite ve estetik anlayışını temsil ederken, Türkiye’nin de genç, dinamik ve üretken yaratıcı nesli bu vizyonla birlikte ilerleyecek büyük bir potansiyele sahip” diye konuştu.

İş dünyasının yaratıcılığı lüks değil, gereklilik olarak gördüğünü belirten Özpoyraz, gelişen teknolojiler, değişen tüketici davranışları ve sürdürülebilirlik baskısının, şirketleri yaratıcı çözümler üretmeye zorladığının altını çizdi. Özpoyraz, üniversiteler ve yaratıcı endüstriler arasındaki iş birliklerinin hayati bir önem taşıdığını belirtti.


“Proje, girişimci ekosistem oluşturmayı amaçlıyor”

İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ise, üniversitelerin yaratıcı endüstrilerin gelişmesi noktasında önemli bir görev üstlendiğini belirterek, “Create in İzmir projesi, kültürel ve yaratıcı endüstriler, imalat ve turizm sektörleri arasındaki iş birliğini teşvik ederek yaratıcı ve yenilikçi ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi ve güçlü, birbirine bağlı bir girişimci ekosistem oluşturmayı amaçlıyor. Proje, Avrupa Birliği ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından destekleniyor. Üniversitemiz tarafından da Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve İzmir Vakfı ortaklığıyla koordine ediliyor” diye konuştu. 

Yaratıcı endüstrilerin, küresel ekonomik ve sosyal dönüşümün merkezinde yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversitelerin, eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi, disiplinler arası iş birliğini ve küresel katılımı teşvik ederek bu manzarada önemli bir rol oynadığını vurguladı. Prof. Dr. Abacıoğlu, hepsinin gelişen bir yaratıcı ekonomi için olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi.


“İzmir, dijital göçebelerin merkezi olabilir”

Etkinliğe katılan İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler de, işlerini dijital ortamlara taşıyan ‘dijital göçebeler’ için İzmir’in önemli bir merkez olabileceğini belirterek; Bali, Tayland, Zanzibar gibi lokasyonların, girişimcilik için önemli cazibe noktaları olduğunu kaydetti. Genç dimağlar için odaklanmanın gerekli olduğuna değinen Kızılgüneşler, “Bunun bir bacağı, Creative in İzmir programı kapsamında bu dijital göçebeler olabilir. İzmir’de bir kasabayı göçebeler için inşa edebilirsek, onlar meslektaşlarıyla aynı ortamı paylaşabilir ve fikir alışverişlerinde bulunabilirler. İzmir, göçebeler için bir merkez haline gelebilir” ifadelerini kullandı. 

15 yaş altındaki öğrencileri hedef alan bir dijital merkezin de oluşturulabileceğini ifade eden Kızılgüneşler, “Orada, 8-9 yaşındaki çocuklara girişimcilikle ilgili birtakım analitik düşünce biçimlerini kazandırabileceğimizi düşünüyorum. Yüksek IQ seviyesindeki çocukları bir araya getirip uzay, yapay zeka gibi alanlarda birçok önemli öngörüyü aşılayabiliriz” diye konuştu. Konuşmasında AR-GE ve inovasyonun önemine de vurgu yapan Kızılgüneşler, “Elektrik olmadan şirket çalışmaz, aynı şekilde AR-GE olmadan da o şirket işlevini tam oluşturamaz” dedi.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM