Pazartesi, Mayıs 5, 2025

EİB: Kurda İstikrar, Kârda Belirsizlik

TCBM

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 3 Mayıs 2025 tarihinde finansal istikrarı pekiştirmek, döviz kurlarındaki oynaklığı azaltmak ve Türk lirasına geçiş sürecini hızlandırmak amacıyla kapsamlı bir makroihtiyati düzenleme paketi açıkladı. Açıklanan tedbirler, hem bankacılık sistemini hem de ihracatçıları yakından ilgilendiren çok boyutlu değişiklikler içeriyor. TCMB’nin bu adımları, bir yandan TL’nin cazibesini artırmayı, diğer yandan döviz talebini kontrol altında tutarak rezerv birikimini desteklemeyi amaçlıyor. Ancak bu geçiş süreci, ihracatçılar için yeni bir stratejik pozisyonlanma ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Kısa süreli uygulamaların planlamayı zorlaştırdığını söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçının artan maliyetler karşısında net kârlılığa odaklanması, sermaye kârlılığını artıracak stratejiler geliştirmesi gerektiğini belirtti.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, konuyla ilgili şunları söyledi: “EİB olarak bu desteğin yıl sonuna kadar uzatılmasının, ihracatçının planlama yapabilmesi ve kur kayıplarını sınırlandırabilmesi açısından önemli olduğuna inanıyoruz. Merkez Bankası’nın attığı adımlar, TL’nin reel olarak değerlenmesini desteklemeyi, döviz kurlarındaki yükselişi sınırlamayı ve rezervleri artırmayı amaçlıyor. Ancak ihracatçılar açısından dengeyi iyi kurmak şart.”


“Kısa süreli uygulamalar planlamayı zorlaştırıyor”

Eskinazi, dikkat çekici unsurun ise hem döviz dönüşüm desteği (yüzde 3) hem de ihracat gelirlerinin yüzde 35’inin TCMB’ye satış zorunluluğunun sadece 31 Temmuz 2025’e kadar geçerli olduğunu dile getirdi. Bu kısa süreli uygulamaların planlamayı zorlaştırdığını söyleyen Eskinazi, “Ayrıca reel efektif döviz kurunun yüksek kalması bekleniyor. Bu da ihracatçının uluslararası rekabet gücüne katkı sağlamayacak, aksine firmaların kârlılıklarını baskı altına alacak. Değerli TL ve yüksek faiz ortamı hâlâ devam ediyor. Bu tablo, üretim ve ihracat yapan firmalar için maliyetlerin yukarı yönlü kalmasına, dolayısıyla fiyat tutturma baskısının artmasına neden oluyor” diye konuştu.

Eskinazi, ihracatçının artan maliyetler karşısında net kârlılığa odaklanması, sermaye kârlılığını artıracak stratejiler geliştirmesi, brüt satış yerine operasyonel verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflemesi gerektiğinin altını çizdi. Kurda büyük sıçrayışların beklendiği dönemin sona erdiğini vurgulayan Eskinazi, “Şirketlerin artık birim maliyetlerini doğru hesaplaması, bütçelerini disiplinli şekilde oluşturması, enflasyonun altında kur artışı beklemesi, kur riskini minimize edecek finansal enstrümanları kullanması, giderleri azaltacak yapısal önlemler alması büyük önem taşıyor” dedi.


“Bölgesel teşvikler gündeme alınmalı”

Piyasa dinamiklerinin değiştiğini kaydeden Eskinazi, artık altı ayın kısa vade, bir yılın uzun vade olarak kabul edildiğini belirtti. Firmaların bu yeni zaman perspektifiyle hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Eskinazi, “ABD’ye ihracatta navlun maliyetleri önemli bir engel haline geldi. Bu noktada ABD’ye özel navlun desteği gibi bölgesel teşvikler ihracatçımızın rekabetçiliğini korumak adına mutlaka gündeme alınmalı. EİB olarak, bu geçiş sürecinde üyelerimize yol gösterici olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM