Perşembe, Mayıs 8, 2025

“İhracatçıya %10 kur dönüşüm desteği verilmeli”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), ihracat gelirlerinin Türk Lirası’na dönüşümünü teşvik amacıyla uyguladığı kur dönüşüm desteği yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarıldı. 3 Mayıs 2025 itibarıyla yürürlüğe giren bu düzenleme, ihracat gelirlerinin yüzde 35’inin Türk Lirası’na çevrilmesini zorunlu kılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yeminli Mali Müşavir ve Eski Vergi Müfettişi Bekir Güneş, kur dönüşüm desteğinin artırılmasının olumlu bir adım olduğunu ancak ihracatçının artan maliyetler karşısında bunun yetersiz kalabileceğini ve ihracatçıya yüzde 10 civarı kur dönüşüm desteği verilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.

Kur dönüşüm desteğinin hem Merkez Bankası rezervlerine katkı sağladığını hem de Türk Lirası’nı teşvik edici bir unsur olarak öne çıktığını belirten Güneş, şunları söyledi: “Kur dönüşüm desteği, ihracatçılar ve döviz kazanan şirketler için teşvik niteliğinde. Türk Lirası’nın cazibesini artırmayı ve döviz tevdiat hesaplarındaki ağırlığı azaltmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Merkez Bankası’nın rezervlerini artırarak piyasadaki döviz arzını güçlendiriyor.”


“Yüzde 3 destek ihracatçı için yetersiz”

Güneş, desteğin artırılmasının olumlu bir gelişme olmakla birlikte, ihracatçının küresel ölçekte rekabet edebilmesi için daha güçlü bir finansman desteğine ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bu adımların kısa vadede piyasada istikrar sağlamak açısından işlevsel olduğunu kaydeden Güneş, “Ancak yüzde 3’lük destek, ihracatçının artan maliyetleri ve finansman ihtiyacı göz önüne alındığında yetersiz kalıyor. Cari açığı kapatmak için ihracatçıya yüzde 10 civarı kur dönüşüm desteği verilmesi zorunlu” diye konuştu.

Zorunlu dönüşüm uygulamasının bazı firmalar üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Güneş, özellikle ithal girdiye dayalı üretim yapan ihracatçıların kur riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Zorunlu dönüşüm uygulamasının özellikle ithalata dayalı üretim yapan firmalar için ek kur riski ve maliyet yaratabildiğini vurgulayan Güneş, “Bu firmalar döviz gelirini bozdurduktan sonra tekrar döviz almak zorunda kalabiliyor. Bu da kur farkından kaynaklı zararlar doğurabiliyor” dedi.


“Kur destekleri teşvik edici şekilde uygulanmalı”

Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecinde bu tür teşviklerin tek başına yeterli olamayacağına işaret eden Güneş, uzun vadede piyasa dostu yapısal politikaların önemine dikkat çekti. Piyasa güvenini artıran, öngörülebilirliği yükselten yapısal politikaların ihracatçının önünü görmesini kolaylaştırdığını söyleyen Güneş, “Kur destekleri faydalı olabilir ama bunlar teşvik edici şekilde uygulanmalı. Zorunluluk haline geldiğinde firmaların finansal esnekliğini azaltabiliyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM