PKK 27 Kasım 1978’de Lice’de kuruldu. Kuran kim; Abdullah Öcalan. Bazı anlatılara göre önce Komünizmle Mücadele Derneğinin müdavimiydi, sonradan Marksist Leninist üslupla MİT ajanı, sonrasında da CİA devşirmesi oldu…
Söylemler ve eylemleri takip edersek, ortaya şöyle bir durum çıkıyor. PKK, tam adıyla Partiya Karkerên Kurdistanê, (Kürdistan İşçi Partisi) Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu, Irak’ın kuzeyini, Suriye’nin kuzeydoğusunu ve İran’ın kuzeybatısını kapsayan bölgede özyönetim kurmayı amaçlayan bir örgütlenme. Türkçesi bir devlet kurma projesi. Bunu sıradan bir insanın hayal etmesi, planlaması zor.
Türkiye’de petrol çıkan yerlerde sondajları önlemek için şantiyeleri, iş makinalarını yakıp yıkanlar, insanımızı eğiten öğretmenleri aydınları kurşuna dizenler, askerlerimize pusu kurarak şehit edenler bugün Bahçeli’den şükran duyguları alabilir ancak yüzlerce bebeğin de içinde olduğu 50 bin şehidin katiline aileler şükran duymaz.
PKK’nın 5-7 Mayıs’ta yapılan 12. kongresinden 5 gün sonra, inceden hazırlanan “kendini fesih” bildirisi üzerine Bahçeli şöyle dedi;
“27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti’nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine,
Türk ve Kürt kardeşliğine sahip çıkan her vatan evladına,
Elbette Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesiyle hiyerarşik zincir içindeki tüm kahramanlarımıza teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum.” Sonra ekliyor:
“Aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum.”
İnandırıcı mı, tabii ki hayır. Zaten kendisi de inanmamış olsa ki, sözlerine deva ediyor:
“Büyük Türk milletini saygıyla selamlıyor, terörsüz Türkiye’yle ilgili tarihi gelişme ve kararların hayırlı olmasını Rabbim’den niyaz ediyorum.”
Bahçeli, bu sözleri PKK’nin fesih bildirisindeki şu sözlere dikkat etmeden mi kaleme aldı acaba?
“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi.”
Birdenbire Lozan anlaşmasının ve 1924 anayasasının reddi nereden çıktı acaba? İngilizlerin ve Fransızların başı çektiği Anadolu’yu parçalama eylemi Kurtuluş Savaşımızın sonrasında son buldu ancak plan sürüyor. PKK’ya havadan silah indiren ABD, silah desteğini esirgemeyen başta Almanya olmak üzere Fransızlar ve diğer Avrupa ülkeleri kendilerinin 100 yıllık hayalini gerçekleştirmek için PKK’yı ileri sürdüler. Şimdi BOP projesi ile ABD neyi hedefliyor?
PKK’nın yan, Kürdistan İşçi Partisinin kuruluşuna, 1978’e dönelim. Sonra da Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilip hapse atıldığı 15 Şubat 1999 tarihine dikkat edelim. Bir de bakıyoruz ki, Öcalan İmralı’da iken bir örgüt daha kuruyor. Adı; KCK, Koma Civakên Kurdistanê (Kürdistan Topluluklar Birliği). Kuruluş tarihi 17 Mayıs 2005. Kuruluşa katılan örgütler yine 4 ülkeyi içine alan bir Kürdistan kurmak istiyor. Türkiye’den PKK (Kuzey Kürdistan), Suriye’den PYD (Batı Kürdistan), İran’dan PJAK (Doğu Kürdistan ve Irak’tan PÇDK (Güney Kürdistan). Peki başkanları kim, yinr Abdullah Öcalan. Eşbaşkanları da Cemil Bayık ve Hülya Oran.
Yani PKK kendini feshetti diyorlar ama çok daha büyük bir yapı, ABD’nin binlerce TIR silahı ve Fransızların inşa ettiği binlerce kilometre yeraltı sığınakları ve ABD subaylarının eğitimi ve kontrolü ile örgütlü bir yapı halinde.
Öcalan, İmralı’dan “teknik iletişimle” 37 dakika konuşuyor ve PKK’nın kongresine katılıyor. Bu arada KCK’ya ne direktif veriyordu, bilemiyoruz. Ancak bu konuşmayı bugün öğreniyoruz.
Erdoğan da açıklama yaptı “Bugün açıklanan kararın en büyük kazananlarından biri Şehit ailelerimiz,” dedi. Bakalım şehit aileleri ne kazanmışsa göreceğiz.
Kanımca bu 100 yılık senaryo çalışmaz. Halkımızı kandıramazlar, olsa olsa kendilerini kandırırlar.