İş dünyası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Yatırım Teşvik Sistemi’ni değerlendirdi. Yeni sistem kapsamında yatırımcıların finansman yükünün azaltılarak yatırım iştahının artırılmasının hedeflendiği belirtildi. Bu doğrultuda Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faizi ve kâr payı desteğinin verileceği aktarıldı. Teşvikler yatırım tutarının yüzde 20’sine ve 240 milyon TL’ye kadar çıkacağı ifade edildi. Finans dünyasını düzenlemeye yönelik atılan bu adımları Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Ankara Sanayi Odası Başkanı (ASO) Seyit Ardıç ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran tarafından olumlu karşılandı.
Gültepe: Tüketimle büyür, ihracatla kalkınırız
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, tüketimle sağlanan büyümenin sürdürülebilir olmadığını, asıl büyümenin sürdürülebilir şekilde artması için ihracatın pozitif yönde seyretmesi gerektiğine dikkat çekti. Gültepe, “Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 2 büyüyerek, pozitif seyrini sürdürdü. Ancak büyümenin bileşenlerine baktığımızda, üretim ve ihracat temelli bir büyüme modelinden giderek uzaklaştığımız görüyoruz. İlk çeyrekte yerleşik hane halklarının tüketimi 1,56 puan ile büyümenin ana sürükleyicisi olmaya devam etti. Buna karşılık, net ihracatın büyümeye katkısı eksi 0,56 oldu. Özellikle mal ve hizmet ihracatının büyümeye hiç katkı yapmaması yaşadığımız rekabetçilik sorununu net bir şekilde ortaya koyuyor. Tüketimle büyür, ihracatla kalkınırız. Büyümenin sürdürülebilir şekilde artması için ihracatımızın pozitif seyretmesi gerekiyor. Bu veriler, ihracatın büyüme içindeki rolünün zayıflamaya devam ettiğini gösteriyor. Sanayicimizin yatırım iştahı canlı kalmaya devam ederken, dış talepteki durgunluk, pazar ve rekabetçilik kaybı ihracat kanallarını daraltıyor. Son yıllarda olduğu gibi, üretim ve ihracat temelli bir büyüme modeli Türkiye’nin hem kırılganlıklarını azaltacak hem de uzun vadeli kalkınma hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak” diye ifade etti.
Ardıç: Yatırım Teşvik Sistemi değerli buluyoruz
Yeni Yatırım Teşvik Sistemi’nin, sanayinin sürdürülebilir dönüşümünü destekleyerek yüksek katma değerli üretimini hızlandıracak stratejik bir adım olarak gördüklerini dile getiren, ASO Başkanı Seyit Ardıç, “İkiz dönüşüme ve katma değerli üretime odaklanmasını, yüksek teknolojili üretimimizi artırmamız, küresel ölçekte rekabet edebilmemiz ve nihayetinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamız açısından son derece değerli. Ayrıca, Reel sektörümüzün finansmana erişim zorluklarına çözüm getirmesi amacıyla verilecek faiz desteği başta olmak üzere teşviklerin yatırımların yeniden canlanması için katkı sağlayacağına inanıyorum. Verimsiz yatırımların teşvik dışı bırakan, bölgesel kalkınmayı ve yerel aktörleri destekleyen yeni Yatırım Teşvik Sistemi’nin, değişen küresel ekonomik sistemde sanayicilerimizin rekabet gücünü daha artırmasını bekliyorum. Bölgesel gelişmişlik farklarını dikkate alan ve öncelikleyen bir yapıda olması ve özellikle 5. ve 6. Bölgelerimize yönelik cömert teşviklerin, bölgelerin gelişmesine katkı sağlaması açısından çok kıymetli buluyorum. Özellikle yüksek teknolojili yatırımlara sağlanan ayrıcalıklı destekler, Ankara’nın yüksek teknoloji ihracatındaki liderliğini daha da pekiştirecek” dedi.
Baran: Türkiye ekonomisi gerçek potansiyeline kavuşacak
Küresel ekonomide durgunluk yaşandığı, risk ve belirsizliklerin sürdüğü, Türkiye ekonomisinde de dezenflasyon sürecinin devam ettiği bir dönemde, 2025 yılının ilk çeyreği için kaydedilen yüzde 2’lik büyümenin, olumlu olarak değerlendirilebileceğini belirten ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, “Büyüme rakamlarında, küresel düzeyde yaşanan durgunluk, risk ve belirsizliklerin, içerde de dezenflasyon sürecinin yansımalarını görüyoruz. Dünyanın birçok ülkesi büyümeyi sürdürme sancıları yaşarken, Türkiye’nin 19 çeyrek büyüme verisi açıklaması, ekonomimizin dayanıklılığını gösteriyor ve geleceğe dair olumlu bir sinyal oluşturuyor. Finansmana erişim başta olmak üzere, reel sektörün dinamizmini etkileyecek sorunlar ortadan kaldırıldığında, Türkiye ekonomisinin gerçek potansiyeline kavuşacağına inanıyoruz” dedi.