Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Avrupa Birliği destekli Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında; sivil havacılık, otomotiv ve kompozit sektörlerinde, KOBİ’leri yenilikçi üretim modelleriyle buluşturacak “Doğrudan Dijital Üretim Platfomu Açılış Töreni”ne katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada, günümüzde, katma değerli üretim ile teknoloji geliştirme kabiliyetinin, ülkelerin kalkınma yolculuğunda yönünü ve hızını tayin ettiğini söyledi. Bakan Kacır, gerçekleşecek yeni marka yatırımlarıyla, elektrikli araç üretim kapasitesinin yıllık 1 milyona ulaşmasını amaçladıklarını belirtti.
Otomotiv üretimi 1 milyon 365 bine yükseldi
Otomotiv sektöründe Türkiye’nin güçlü ve sürdürülebilir bir başarı grafiği yakaladığının altını çizen Kacır, “Bugün otomotiv sanayiimiz; yatırımı, istihdamı, üretim hacmi, yenilikçilik kapasitesi ve ihracat performansıyla, ekonomimizin dinamik ve öncü sektörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Sektör paydaşlarımızın alın ve akıl teriyle, 22 yılda otomotiv üretimimiz yıllık 357 binden 1 milyon 365 bine yükseldi. İhracatımız 37,2 milyar doları aşarak rekor seviyeye ulaştı” diye konuştu.
Türkiye’de üretim yapan otomotiv firmalarının yeni nesil araç yatırımlarını ve Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’de gerçekleştirmelerine zemin hazırladıklarını dile getiren Kacır, “Henüz ülkemizde yatırım gerçekleştirmemiş otomotiv firmalarıyla, Türkiye’nin yatırımcılara sunduğu değer önerisini ve yeni mobilitede gerçekleştirdiğimiz hamleleri paylaşıyoruz. Onları Türkiye’nin sunduğu imkânları değerlendirmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gerçekleşecek yeni marka yatırımlarıyla, elektrikli araç üretim kapasitesinin yıllık 1 milyona ulaşmasını amaçladıklarını söyleyen Kacır, “Ülkemiz nitelikli beşerî sermayesi, güçlü Ar-Ge ve inovasyon altyapısı, yüksek üretim yetkinliğiyle; sivil havacılık ve mobilite sektörlerinde küresel dönüşüme yön veren bir ülke olmaya aday” dedi.
Özel sektörde bin 600’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezi
İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına yapılan yatırımların, sürdürülebilir büyümenin ve uluslararası rekabet gücünün kilit noktasını oluşturduğunu belirten Kacır, şunları kaydetti: “Son 22 yılda kapsamlı bir Ar-Ge, yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemi inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesindeki bin 600’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde nitelikli mühendis ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor. 106 teknoparkımızda, 11 bin 500’den fazla teknoloji girişimi inovasyon odaklı çalışmalar yürütüyor. Hızlı ve istikrarlı büyüyen Ar-Ge ve inovasyon ekosistemimizle, yüksek teknolojili sektörler artık sanayi üretimimizde öne çıkıyor.”
Bakan Kacır, savunma sanayinde Ar-Ge, inovasyon ve üretimde uzun vadeli bakış açısı ve paradigma değişimlerine odaklanan yaklaşım sayesinde, Türkiye’nin havacılıkta üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerini üst seviyeye taşıdığını belirtti. Kacır, Türkiye’nin artık bir yolcu uçağının gövdesinde yer alan tüm yapısal parçaları yerli olarak üretebilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasında olduğunu vurgulayarak, “Havacılık yapısallarında ulaşılan yıllık 1 milyar doları aşan ihracat hacmi ve 10 milyar dolar büyüklüğündeki sözleşme portföyü, Türkiye’nin küresel havacılık sanayisinin vazgeçilmez aktörlerinden biri hâline geldiğinin ispatı niteliğinde” dedi.
Avrupa Birliği destekli, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında DİMAP-Doğrudan Dijital Üretim Merkezin açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Kacır, “9,8 milyon euro yatırımla hayata geçen merkezimizi KOBİ’lerimizin ve yan sanayi işletmelerimizin dijital yetkinliklerini artıracak bir üs olarak kurguladık. Bu merkez; özellikle sivil havacılık, otomotiv ve kompozit sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerimize, doğrudan dijital üretim kabiliyetlerini geliştirme, katmanlı imalat teknolojilerini uygulama imkanı sağlayacak” diye konuştu.