Sıcaklık hassasiyetine sahip ürünlerin güvenli muhafazasını ve taşınmasını ifade eden soğuk zincir sistemleri küresel ölçekte hızlı bir büyüme ivmesi yakalamış durumda. 2025 yılında 436 milyar dolar olarak ölçülen pazar büyüklüğünün 2034 yılına kadar yaklaşık ortalama yüzde 14’lük büyüme ile 1.4 trilyon dolara ulaşması ön görülüyor.
Soğuk zincirin korunması, gıda ürünlerinin tüketiciye taze ve sağlıklı şekilde ulaştırılması amacıyla yürütülen gıda lojistiği faaliyetlerinde hayati önem taşıyor. Gıdanın uygun sıcaklık koşullarında taşınmaması ve depolanmaması, halk sağlığı bakımından risk oluşturuyor. Bayramlar gibi yüksek hacimli dönemlerde de soğuk zincirin sürdürülebilirliği hem sağlık risklerini hem de gıda israfını önleme açısından yalnızca yerel değil küresel ölçekte de lojistik ve gıda sektörlerine sorumluluklar yüklüyor.
Bayram yoğunluğu lojistikte planlamayı kritik hale getiriyor
Akca Lojistik Genel Müdürü Enes Akça, her zaman titiz bir planlama ve takip gerektiren lojistik süreçlerin, bayram dönemleri, sezon geçişleri gibi operasyonel yoğunluğun arttığı dönemlerde, özellikle bozulabilir gıda ürünleri açısından çok daha kritik hale geldiğini belirtti. Belli derecelerin üzerindeki sıcaklıklarda mikroorganizma riskinin arttığını kaydeden Akça şöyle devam etti: “Gıda ürünlerinin özelliklerinin doğru tanımlanması, depolama, taşıma ve teslim-tesellüm süreçlerinde standartların oluşturulması gerekiyor. Soğuk zincir uygulamalarında ideal sıcaklık değerleri, gıdanın çeşidine göre değişiklik gösterir. Örneğin, şarküteri ürünleri 0-4 derece, sebze ve meyveler 8-12 derece, açık ve paketli et ile balık ürünleri yaklaşık 1 derece, donuk ürünler ise -5 derece ile -18 derece arasında muhafaza edilmelidir. Bu ürünlerin, belirlenen sıcaklık aralıklarının dışında taşınması veya depolanması hem ürün kalitesinde kayba hem de tüketici sağlığı açısından risklere yol açar. Bu nedenle ürünlerin tüketiciye taze ve sağlıklı şekilde ulaştırılmasında soğuk zincirin korunması büyük önem taşıyor.”
Pazarda büyüme beklentisi
Kurban Bayramı’nın, artan et ve hayvansal gıda sevkiyatıyla birlikte soğuk zincir uygulamalarının kritik hale geldiği dönemlerin başında geldiğini dile getiren Akça, “Bu süreçte, gıdaların doğru sıcaklıklarda taşınması ve depolanması hem halk sağlığını korumak hem de gıda israfını önlemek açısından hayati önem taşıyor. Soğuk zincir sistemleri, üretimden tüketime kadar sıcaklık hassasiyeti gerektiren tüm ürünlerin güvenliğini sağlamak için devreye giriyor. Küresel ölçekte büyüyen bu pazarın, 2025’te 436 milyar dolara ulaşması ve 2034’e kadar 1,3 trilyon doları aşması bekleniyor. Bu gelişmeler, doğru lojistik uygulamalarının sadece ekonomik değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu da ortaya koyuyor” dedi.
Şeffaflık ve güven esaslı hizmet
Lojistik operasyonlarında takip ve izlenilebilirliği etkin şekilde kullandıklarını belirten Akça şu bilgileri paylaştı: “Gıda güvenliğinin sağlanmasında izlenebilirlik oldukça önemli rol oynuyor. Depolarımızda ve nakliye süreçlerimizde -18 derece ile +22 derece aralığında farklı sıcaklıklarda ürünleri muhafaza edebiliyoruz. Isı ölçüm ve takip sistemleriyle operasyonlarımızı izlenebilir kılıyoruz. Gelişmiş IT altyapımız sayesinde süreç verilerini anlık olarak kaydediyor ve müşterilerimizle eş zamanlı paylaşıyoruz. Böylece, şeffaflık ve güven esaslı bir hizmet sunuyoruz” diye konuştu.
