Yaşanmakta olan ilginç zamanlar olsa gerek; Bir sosyal medya gönderisi ile 118 milyar dolar hareketlenebiliyor. Bu miktar Apple’ın kurumsal güç yapısı. Bugüne kadar en fazla kazananların en büyük şirketler olması kuralı değişiyor, bundan böyle en fazla etkileşime giren kitleye sahip olanlar; ilişkiler kuran, güven yaratan ve hikayeye sahip çıkanlar öne çıkıyor. Şirketler savunma pozisyonunu alırken, kişisel markalar öne çıkıyor.
Başkan Trump, Apple’ı 22 milyar dolarlık gümrük vergisi ile tehdit etti. Onlara iki seçenek sundu. Üretiminizi ABD’ne getirin ya da bedelini ödeyin. Reddettiklerinde yapılması gerekeni yaptı. Bu kimsenin tahmin edemediği 600 milyar dolarlık güç oyunudur.
Başkan, Cuma sabahı (23.05.2025) Truth Socia’da Apple CEO’su Tim Cook’a doğrudan bir mesaj yayınladı. “ABD’nde satılacak IPhone’ların Hindistan’da veya başka bir yerde değil, ABD’nde yapılmasını bekliyorum” ültimatomu açıktı. Eğer böyle değilse Apple’ın ABD’ne en az %25 gümrük vergisi ödemesi gerekiyor. Bu aniden ortaya çıkan bir tehdit değildi.
Trump bundan sadece iki gün önce çarşamba günü Beyaz Sarayda Tim Cook ile bir araya gelmişti ki zamanlaması her şeyi anlatıyor. O özel görüşmede ne konuşulduysa açıkça Trump’ın istediği gibi olmadı. Çünkü 48 saat sonra sosyal medyada kamuoyu önünde açık tehditler savuruyordu ve piyasa hemen yanıt verdi. Apple hisseleri Cuma günü erken işlemlerde %2.6 düştü, bu sadece bir başlangıçtı. Genel piyasada da düşüş başladı S&P 500 %1, DowJones %0.7, Nasdaq %1.1 düştü. Yatırımcılar bunun sadece Apple’dan ibaret olmadığını biliyordu.
Elbette Apple herhangi bir şirket değil, onlar dünyanın en değerli markası. Ancak Trump’ın tehdidi, onların iş modelindeki en büyük zafiyeti ortaya çıkardı. İşte çoğu insanın gözden kaçırdığı şey; Apple, IPhone’ların çoğunu Çin’de üretiyor. Ancak Çin’e uygulanan gümrük vergilerinden kaçınmak için üretimi sessizce Hindistan’a kaydırıyorlar. ABD’nde satılan IPhone’ların yarısından fazlası Hindistan’da üretiliyor. Cook, sonbaharda Hindistan’daki üretimi %65 arttıracaklarını söyledi.
Ancak Trump bu açığı kapattı, “Hindistan veya başka bir yerde değil”.Trump, IPhone üretiminin ABD topraklarında yapılmasını istedi.
Bazı sektör analistleri bu talebi “peri masalı” olarak adlandırıyor. Wedbush Securities analisti Daniel İves ise geri adım atmayıp, “Apple’ın ABD’nde İphone üretmesi fikrinin uygulanabilir olmayan bir masal olduğuna inanıyoruz” şeklinde açıklıyordu.
Neden? Ekonomi acımasızdır. ABD’nde üretilen üst düzey İPhone’ların fiyatı 3500 usd’lara kadar çıkabiliyor. Bu mevcut fiyatın iki katı. Fakat Apple mesajı açıkça almıştı, şubat ayında ABD’ndeki imalat sektörüne 4yıl boyunca 500 milyar usd yatırım yapacaklarını duyurdular. Houston’da sunucular için 23 bin m2 fabrika inşa ediyorlar.
Bu arada Trump, Apple ile sınırlı kalmıyor. Ayrıca Avrupa Birliği’ne önce 1 Haziran sonra 9 Temmuz’dan itibaren AB’ye %50 gümrük vergisi uygulanacağı uyarısında bulundu. “Onlarla görüşmelerimiz bir yere varmıyor!”. Bu sadece ticaretle ilgili değil. Küresel üretimi yeniden şekillendirmekle ilgili. Ve diğer şirketler de buna yanıt vermeye başladılar bile. TSMC, ABD çip üretimine 100 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurdu. Arizona’da üç yeni üretim tesisi, iki paketleme tesisi ve bir araştırma merkezi. Trump: “Dünyanın en güçlü yapay zeka çipleri burada, Amerika’da üretilecek”. Fakat asıl mesele gümrük vergileri değildi elbette.
Ekonomik kaldıraçtan bahsediyoruz. Trump, Amerika’nın devasa tüketici pazarını bir silah olarak kullanıyor. Şifre şudur: Amerikan malı ürünleri satın alın veya bedelini ödeyin ve bu işe yarıyor.
İşte bu hikayenin aslında ortaya koyduğu şey; Apple (bunu diğer şirketler ve ülke ekonomileri olarak da örnekleyebiliriz), özel güçlerinin kendilerini koruyacağını düşünüyordu. Yönetim Kurulu erişimi, Düzenleyici ilişkiler, Kurumsal etki. Ama Trump’ın satın alamayacakları bir şeyi vardı: Milyonlarca insanın algısını şekillendirme yeteneği.