Cuma, Haziran 13, 2025

Büyükşehir’de ‘liyakat esaslı’ işe alım dönemi

Cemil Tugay, belediye gelirlerinin büyük bölümünün personel giderlerine harcandığını belirterek, bütçeyi sürdürebilmek adına bin 30 kişiyle ilgili fesih işlemlerini başlattığını duyurdu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, düzenlediği basın toplantısında sendikal süreçlerden personel alımlarına, belediye bütçesinden mali disipline kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Egemenlik Evi Çetin Emeç Basın Salonu’nda gazetecilerle bir araya gelen Başkan Cemil Tugay, göreve geldikleri günden bu yana şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı benimsediklerini vurgulayarak, Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasında yaklaşık 23 bin işçiyi kapsayan toplu iş görüşmelerinde istenen anlaşmanın sağlanamaması neticesinde sendikanın 28 Mayıs gecesi grev kararı alma sürecinin ardından yaşanan gelişmelerin detaylarını kamuoyuyla paylaştı. 

Toplantıda, belediye gelirlerinin büyük bölümünün personel giderlerine harcandığını ve bu tablonun sürdürülebilir olmadığına dikkat çeken Tugay, yeni dönemde liyakat esaslı bir işe alım süreci başlatacaklarını açıklayarak, sendikalara sağduyu çağrısında bulundu. Süreç içerisinde yasal haklarını kullanarak sözleşmeye ilişkin ‘uyarlama davası’ açtıklarını belirten Tugay, mahkemelerin genellikle müdahale etmemesi sebebiyle beklentilerinin düşük olduğunu eğer sorun çözülmezse bazı çalışanlarla yollarının ayrılmak zorunda kalınacağına vurgu yaptı. Tugay, “Bu bizim tercihimiz değil; bütçeyi sürdürebilmek adına mecbur kaldığımız bir durum. Bugün itibarıyla yaklaşık bin 30 çalışanla ilgili resmi fesih işlemleri başlatıldı. Son 5 yılda işe alınmış olan sendika yöneticisi yakınlarını işten çıkaracağız. Bundan sonra böyle bir şeye izin vermeyeceğimiz gibi geçmişteki hataları da düzelteceğiz. Eğer sendika, bu aşırı ücret artışında ısrarcı olmaya devam ederse, daha fazla çalışanın işini kaybetmesi kaçınılmaz hale gelecek. Bu durumda sorumluluk da doğrudan sendikaya ait olacak. Sendika, bazı çalışanların yüksek maaşlarını korumak uğruna birçok çalışanı gözden çıkarıyor. Gerçek anlamda çözüm isteniyorsa, bu yaklaşımın terk edilmesi gerekir. Bugün Belediye-İş Sendikası’na bağlı çalışanlarımızın en düşük maaşı yaklaşık 80 bin TL. Bu rakam, eylül ayı itibarıyla 130 bin TL’ye yükselecek. Bu durumda bir çalışanın belediyeye maliyeti 185 bin 500 TL’ye kadar çıkacak. Bu, kamu kaynaklarıyla yürütülen bir yapının kaldırabileceği bir yük değil” dedi.


“Anlaşmazlığın sebebi, maaşların düşük olması değil”

Tugay, sendikayla yaşanan anlaşmazlığın temelinde ücret dengesizliği olduğunu belirtti. Sorunun, maaşların düşüklüğünden değil, önceki yönetimin Belediye-İş ile seçimden hemen önce imzaladığı, ekonomik koşulların çok üzerinde bir sözleşmeden kaynaklandığını söyledi. Tugay, “Daha önceki toplantılarda da belirttiğim gibi, sendikayla yaşadığımız anlaşmazlığın temelinde ücret dengesizliği yatıyor. Belediye iştiraklerimizde örgütlü iki sendika var: Türk-İş’e bağlı Belediye-İş ve DİSK’e bağlı Genel-İş. Geçtiğimiz dönemde sorun yaşadığımız sendika Genel-İş oldu. Anlaşmazlığın sebebi, maaşların düşük olması değil; Belediye-İş ile 2024 yerel seçimlerinden 5 gün önce, bir önceki yönetim tarafından imzalanan ve günün ekonomik gerçeklerinin çok üzerinde olan bir toplu iş sözleşmesi. Genel-İş Sendikası, bu sözleşmeye atıfla aynı artışları talep etti. Eşit işe eşit ücret talebiyle yapılan bu baskıya rağmen, kendilerine bu talepleri karşılayamayacağımızı, kurum bütçesinin bu yükü kaldıramayacağını defalarca ifade ettik. Aynı şekilde Belediye-İş’in yöneticileriyle de görüştük, artışların maliyetini anlattık. Ancak ne İzmir şube yöneticilerinden ne de Ankara’daki Genel Merkez’den bu durumu anlayan bir yaklaşım görebildik. Bu noktada işe devam primi ve rapor almama primini DİSK’le olan sözleşmeden çıkardık ancak daha önceden gelen TÜRK-İŞ ile yapılan sözleşmede bu primler var. Bunu da kaldıracağız.” ifadelerinde bulundu.


“Sendika karşıtlığı gibi bir tavrı kabul etmiyorum”

Cemil Tugay, sendikaların görevini yaptığını, aynı tarafta olduklarını ve çalışanların haklarına saygı duyduğunu belirterek hiçbir zaman bu hakları ellerinden almak gibi bir niyetinin olmadığını ifade etti. Emek mücadelesine değer verdiğini vurgulayan Tugay, hakkında çıkan sendika karşıtlığı söylemlerini reddettiğini ifade etti.  Bu noktada ise sahadaki sorunları çözebilmek adına ciddi bir çaba gösterdiğini belirten Tugay, “Yaşadığımız bu zorlu süreçte toplumun tüm kesimlerinden fikir almanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak ettik. Sendika ile yaşanan anlaşmazlık sürecine gelirsek, bu süreçte yapılan bazı yorumlar beni gerçekten rahatsız etti. Açıkça söylüyorum: ‘Ben çalışanlarımızın haklarını ellerinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı değilim’ Onların emeğine sonsuz saygı duyuyorum. Bu nedenle yaşanan anlaşmazlıkların, bir ‘kamu çalışanı düşmanlığı’ algısına dönüşmesini asla kabul etmiyorum. Çünkü hem benim hem de halkımızın bu arkadaşlarımızın emeğine ihtiyacı var.  Sendikalar açısından da şunu vurgulamak isterim: Bizler sosyal demokrat insanlarız. Emek harcayan, çalışan bireylerin güvence altında bir yaşam sürmesini elbette savunuyoruz. Sendikalar da demokratik toplum yapısının vazgeçilmez unsurları. Bu nedenle ‘sendika karşıtlığı’ gibi bir tavrı da kesinlikle reddediyorum. Bunun tarafı olamam, olmayacağım” diye konuştu.


“Bütçenin neredeyse tamamı personellere gidiyor”

Herkesin yüzleşmesi gereken bazı sorunlar olduğuna dikkat çeken Tugay, zaman zaman kamu yöneticileri, sendika temsilcileri ve çalışanların da hatalar yapabildiğini söyledi. Artık bu hatalarla yüzleşip birlikte çözüm üretme zamanı geldiğine vurgu yapan Tugay, Bütçemizin geldiği noktada bazı gerçekleri görmezden gelemeyiz. 3 milyar 800 milyon TL’lik aylık gelirimizin 3 milyar 500 milyon TL’si doğrudan şirket çalışanlarının maaşları ve SGK giderlerine ayrılıyor. Kalan 850 milyon TL ise memur ve sözleşmeli çalışanların ödemeleri için kullanılıyor. Bütçenin neredeyse tamamının personel giderlerine gitmesi, sürdürülebilir bir mali yönetim açısından ciddi bir sorun. Bunun böyle devam edemeyeceğini hepimizin görmesi gerekir” dedi.


İşe alımlar için ‘Halk Komitesi’ kurulacak

Grev sürecinde İzmir halkından tepkiler aldıklarının altını çizen Tugay, ihtiyaç olmamasına rağmen yapılan bazı alımların ve kayırmacılık iddialarının vatandaşların tepkisini çektiğini ve bu yüzden bu konuda çok fazla sayıda mesaj aldığını dile getirdi. Başkan Tugay, “Bundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne personel alımında şu ilkeler geçerli olacak: Hiç kimse herhangi bir siyasi partiden olduğu için işe alınmayacak. Hiç kimse bir üst düzey siyasetçinin ya da bürokratın yakını veya referansı olduğu için tercih edilmeyecek. Sadece gerçek ihtiyaç varsa, sadece liyakate dayalı şekilde işe alım yapılacak. Kimin işe alınacağına artık ne ben ne belediye başkanı karar verecek. Belediyede ilgili birim sorumluları, insan kaynakları birimi, gerekiyorsa iş danışmanları ve girişimcilerden oluşan bir komisyon, başvuruları değerlendirecek. Hangi pozisyon için ihtiyaç varsa ilan edilecek ve başvuran herkes objektif şekilde değerlendirilecek. En nitelikli ve uygun kişi işe alınacak. Ayrıca, bu süreci denetleyecek bir Halk Komitesi kurulacak. İnsan kaynakları ve kamu yönetimi konusunda deneyimli gönüllüler arasından kurayla seçilecek bu komite, alınan kararları denetleyecek. Bir yanlış tespit edilirse, bizzat ben müdahale edeceğim” açıklamasında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM