Pazartesi, Haziran 16, 2025

Orta Doğu krizi Türkiye ekonomisini sarstı

ŞURA NUR SAVRANOĞLU

İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan gerilim küresel piyasaları derinden vurdu. Türkiye ekonomisi üzerinde de baskı oluşturan çatışma, İsrail’in, İran’daki nükleer tesislere ve askeri hedeflere yönelik saldırıları sonrası Tahran’ın yüzlerce roketle karşılık vermesiyle bölgede tansiyon en üst seviyeye taşındı. İki ülke arasında çatışma tüm şiddetiyle sürerken gözler ekonomi dünyasına çevrildi. Enerji geçiş noktası olan Hürmüz Boğazı’nın tehlikeye girmesiyle birlikte petrol fiyatlarında yaşanan dalgalanma nedeniyle dünya piyasalarında kuralların yeniden yazılacağına işaret ediliyor. İsrail ve İran arasındaki gerilim sonrası uzmanlar, Türkiye’de enerji maliyetlerinin artacağı, enflasyon ve cari açıkta bozulma görülebileceği, turizm gelirlerinde düşüş yaşanabileceği ve yatırımcı çıkışlarının hızlanabileceği uyarısında bulunuyor.


Piyasalarda ‘Orta Doğu’ izleri  

Orta Doğu’da artan gerginliğin etkileri, Türkiye ekonomisinde de sert dalgalanmalara yol açtı. İsrail’in saldırısının ardından Türkiye’nin risk primi (5 yıllık CDS) 15 baz puan yükselerek yeniden 300 seviyesinin üzerine çıktı. Piyasalarda güvenli liman olarak görülen altına yönelim artarken, hisse senedi, kripto para ve diğer volatil varlıklardan hızlı bir çıkış yaşandı. İran’ın İsrail’e yüzlerce roketle karşılık vermesi ve taraflardan gelen sert açıklamalar, jeopolitik tansiyonu daha da yükseltti. 


“Petrolde yükseliş, kritik bir kırılganlık oluşturuyor”

İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından petrol fiyatları yaklaşık yüzde 13 oranında yükseldi. Uzmanlara göre bu sert artış, Türkiye açısından enflasyon ve cari işlemler dengesi bağlamında önemli bir kırılganlık alanı yaratıyor. Buna göre petrol fiyatlarında yaşanan her 10 dolarlık artış, Türkiye’nin cari açığını yaklaşık 4 milyar dolar artırabiliyor. Ayrıca, petrol fiyatlarındaki yükselişin kalıcı olup olmaması hem iç hem de dış makroekonomik dengeler üzerinde belirleyici bir etki yaratacak.


Gözler MB’nin faiz kararlarında

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), 20 Haziran Perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde, jeopolitik gelişmeler faiz beklentileri üzerinde etkili oluyor. Uzmanlara göre ekonomistlerin büyük bölümü politika faizinin sabit kalmasını beklerken, bazı analistler farklı oranlarda faiz indirimi öngörüyor. Nisan ayında Merkez Bankası, politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46 seviyesine yükseltmişti. TCMB’nin politika faizinde bu ay ya da en geç temmuz toplantısında indirime gitmesi, olasılıklar arasında değerlendiriliyor. Öte yandan, bankalarda aylık vadeli basit mevduat faizleri yüzde 46 ile 49 arasında değişiyor.


Altın tahminleri yukarı yönlü güncelleniyor

Orta Doğu’daki artan gerilimler ve doların zayıflaması, altına olan talebi artırdı. Bu gelişmeler doğrultusunda altın fiyatlarına ilişkin tahminler yukarı yönlü güncelleniyor. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 4,22 artarak 4 bin 350 TL’ye yükseldi. Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise yüzde 4,20 artışla 29 bin 400 TL’ye çıktı. Geçen hafta sonunda 6 bin 990 lira olan çeyrek altının fiyatı da yüzde 4,29 yükselerek 7 bin 290 TL’ye ulaştı. Cuma akşamı itibariyle ons altın yüzde 1,2 değer kazanarak 3 bin 429 dolara çıktı. Haftalık bazda ons altında toplam kazanç yüzde 3,54 olarak gerçekleşti.


Çatışma, dolara talebi artıracak

İsrail ile İran arasındaki gerilim öncesinde, doları küresel ölçekte değer kaybediyordu. Ancak jeopolitik risklerin artması ve İran’a yönelik saldırı ihtimalinin gündeme gelmesi, dolara olan talebi yeniden yükseltti. Dolar yüzde 0,56 artışla 39,4380 TL’ye, euro ise yüzde 1,94 artışla 45,5370 TL’ye yükseldi. Parite 1,20 seviyesine doğru hareket ediyordu.

Öte yandan, bu hafta yatırım fonları yüzde 0,91, emeklilik fonları ise yüzde 0,67 oranında değer kaybetti. Fon kategorileri arasında ise en fazla kazandıran grup, yüzde 1,36 getiriyle ‘fon sepeti’ fonları oldu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM