Pazartesi, Temmuz 14, 2025

İklim kanunuyla ‘İnşaat 4.0’ uygulamaları yaygınlaşacak

Türkiye’nin ilk İklim Kanunu’nun Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2053 net sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ve planlama ile uygulama araçlarını içeren kanunu değerlendirdi. TMB, yaptığı değerlendirmede İklim Kanunu’nun inşaat sektörü üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Kanun ile birlikte binalarda karbon ayak izini azaltan inşa teknikleri, dönüştürülebilir/yenilenebilir inşaat malzemeleri, kaynakların verimli kullanımı gibi uygulamalar öne çıkacak. Sektörde BIM, enerji izleme sistemleri, yenilenebilir enerji entegre çözümleri gibi ‘İnşaat 4.0’ teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşacak; Ar-Ge harcamaları artacak” ifadelerine yer verildi.

Sanayi, ulaştırma, enerji, tarım, inşaat gibi yüksek emisyonlu sektörlerde temiz teknolojilerin geliştirilerek kullanımının yaygınlaştırılması, yenilenebilir enerjiye geçiş ve sıfır atık gibi hedeflere sahip olan İklim Kanunu’nda binalar temelinde inşaat sektörünü doğrudan etkileyecek maddelerin yer aldığına değinen Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), İklim Kanunu’nun inşaat sektörüne yapacağı etkilere dair değerlendirmelerde bulundu.


‘Yeşil yapı’ rekabetçi fayda sağlayacak

Dünya genelinde kaynak kullanımının önemli bir bölümünün inşaat sektörü tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çeken Birlik, inşaat ve yapı endüstrisinin toplam karbon salımındaki payının yaklaşık yüzde 39 olduğunu belirtti. Yeni yürürlüğe giren İklim Kanunu ile birlikte, ülkemizdeki bina inşaatlarında karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik inşa teknikleri ve dönüştürülebilir ya da yenilenebilir malzemelerin daha etkin kullanımı gibi uygulamaların ön plana çıkmasının beklendiğini ifade etti. Birlik, “İnşaat sektörümüz düşük karbonlu ve sürdürülebilir inşaat modellerine adapte oldukça firmalarımızın uluslararası finansman, yeşil kredi gibi imkanlara erişimleri ve uluslararası rekabet gücü artacak. İlk etapta ‘yeşil yapı’, inşaat maliyetlerini artırsa da uzun vadede enerji tasarrufu, verimlilik ve bakım gideri düşüşü sayesinde rekabetçi fayda sağlayacak. İklim değişikliği inşaat sektörünü yeniden şekillendirirken, sürdürülebilir ve iklim dirençli yapılar inşa etmenin artık bir zorunluluk haline geldi. Malzeme israfını azaltan ve inşaat sürecini hızlandırarak daha az enerji tüketimi sağlayan modüler ve prefabrik yapı sistemleri gibi sürdürülebilir çözümler yeni ve modern yapı anlayışının temelini oluşturacak” diye ifade etti.


Ar-Ge yatırımları artacak

Türkiye Müteahhitler Birliği’nin değerlendirmesinde İklim Kanunu’nun müteahhitlik firmalarının yetkinliklerinin önemini artırdığı hususu da yer aldı. Yapılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi: “Sektörde BIM, enerji izleme sistemleri, yenilenebilir enerji entegre çözümleri gibi ‘İnşaat 4.0’ teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşacak; Ar-Ge harcamaları artacaktır. LEED, BREEAM gibi yeşil bina sertifikaları, ekolojik etki değerlendirmeleri, karbon hesaplaması gibi alanlarda yetkinlikler daha kritik hale gelecek. İklim riski ve afet yönetimi planları, yerel yönetimlerce entegre edilecek; sel, kuraklık gibi risklere karşı iklim dayanımı daha fazla önem kazanacak.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM