Çarşamba, Temmuz 23, 2025

Savaşlar deniz ticaretini zorluyor

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, savaş ve siyasi gerilimler nedeniyle yaşanan sıkıntıların maliyet artışına yol açtığını belirterek Türk denizcilik sektörünün korunup geliştirmesi gerektiğini söyledi

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi’nin Temmuz ayı 34’üncü Olağan Meclis Toplantısı’nda, denizcilik sektörünün güncel sorunları ve geleceğe yönelik çözüm önerileri masaya yatırıldı. Denizcilik sektöründe genç meslektaşların azalması, sektörün karşılaştığı lojistik, finansal ve eğitimsel zorluklar toplantının önemli gündem maddeleri oldu. Toplantıda konuşan DTO İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, dünyada devam eden savaş ve siyasi gerilimlerin, deniz ticaretini önemli ölçüde etkilediğine vurgu yaparak özellikle Süveyş Kanalı’nda yaşanan sıkıntıların, gemilerin alternatif rotalara yönelmesine, gecikmelere ve maliyet artışına yol açtığını belirtti. Yusuf Öztürk, “Bu gelişmeler neticesinde sigorta primleri yükseldi ve ödeme vadeleri uzadı. Ayrıca üretici, ithalatçı ve taşımacıların işleri de gün geçtikçe zorlaşıyor. Öte yandan Çinli lojistik firmalarının Türkiye’de acente açması, yerel masrafları navluna yansıtması gibi uygulamalar haksız rekabet yaratıyor. Türkiye’nin kendi denizcilik sektörünü koruyup geliştirmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.


“Gençler sektöre kazandırılmıyor”

Türkiye’de denizcilik alanında 14 fakülte, 16 yüksekokul ve 51 lisede eğitim verildiğini dile getiren Öztürk, ancak mezunların iş bulma konusunda sorunlarının hala devam ettiğini söyledi. Eğitim kalitesinin artırılması gerektiğini ve sektörle mezunlar arasında ki bağın güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, genç meslektaşlarının sektöre katılım olanlarının düşük seviyelerde kaldığına dikkat çekti. Artık yeni mezunların yetişmediğine vurgu yapan Öztürk, “Görünen o ki bakış açıları değişti ya da bu işin doğası artık farklı algılanıyor. Özellikle acentelik tarafı belki turizmde de öyledir sanki iş var ama çalışan yok ya da çalışan var ama iş yok gibi bir durum yaşanıyor. Oysa sahada ciddi bir emek ve iş yükü var. Bu tablo bize sektördeki yaş grubunun neredeyse hiç değişmediğini, gençlerin ise bu alanla pek ilgilenmediğini düşündürttü” dedi.


“İzmir limanları turizm için büyük bir potansiyel”

1 Temmuz’dan sonra İstanbul’da 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi düzenlendiğini hatırlatan Öztürk, “Türkiye’de denizcilik alanında en yetkin, en güçlü kurvaziyer yöneticileri ile aynı panelde bulunduk. Sektörün geleceği hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye’nin stratejik konumu, lojistik kapasitesi, denizcilik altyapısı ve kabotaj yetkileriyle çok önemli bir merkez olduğunu bu zirvede bir kez daha gördük. Kurvaziyer turizmi dünyada yıllık yüzde 10-15 oranında büyüyen bir sektör. İzmir limanları da bu turizmin ekonomiye katkısını artırmak için büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak burada altyapı eksiklikleri, liman kapasitesi gibi bazı zorluklar bulunuyor. Bu sorunlar giderildiğinde İzmir’in uluslararası kruvaziyer rotalarındaki yeri çok daha güçlenecek” ifadelerinde bulundu.


“Operasyonel kabiliyetlerin artırılması çok önemli”

İzmir Limanı’nın, geçmişte yıllık 900 bin TEU kapasitesine ulaştığını ancak 2024 yılının ilk yarısında konteyner ve dökme yükte önemli düşüşler yaşandığını dile getire Öztürk, “İzmir Limanı’nın derinliği, operasyon hızı, araç ve personel eksikliği performansı etkiliyor. Aliağa Limanları ile kıyaslandığında operasyonel verimlilikte ciddi fark var. Operasyonel kabiliyetlerin artırılması çok önemli. Gemi tahliyesi gecikince maliyetler artıyor. Geçmişte ayda 35-40 gemi yaparken, şu anda bu sayı 8-10’a kadar düştü. İşler azaldı ve istihdam edilen kişi sayısı artmıyor; çünkü artık her şey dijitalleşti. Ancak İzmir Limanı hâlâ dijitalleşmedi. Dijitalleşme süreci hızlandırılmalı, Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin bağlantıları iyileştirilmeli. Ayrıca çevre ve emisyon azaltımı konularında gemi filomuzun gençleştirilmesi için devlet destekleri çok önemli. Bu alanlara yatırım yapılmazsa rekabet gücümüz azalır” diye konuştu.


Kruvaziyerde hedef; 2 milyon yolcu

Bölgesel limanların başarı durumuyla ilgili açıklamalarda bulunan Öztürk, Asya Port’un 2023’te Türkiye’nin en işlek ikinci limanı olduğunu ve 2024’te birinci sıraya yükseldiğini söyledi. Transit konteyner işlem sayısının 1 milyon 655 bin TEU’yu bulduğunu dile getiren Öztürk, ayrıca Neport’un da 500 bin işlemiyle önemli bir oyuncu konumunda olduğunu aktardı. Kruvaziyer turizmde ise 2025’in ilk yarısında yolcu sayısında yüzde 27,5, gemi sayısında ise yüzde 18 oranında bir artış olduğunu belirten Öztürk, 2025 yılı sonunda 2 milyon yolcu hedefine ulaşılmasının beklendiğine dikkat çekti.


“Tersanelerimizin devlet teşviklerine ihtiyacı var”

2030 ve 2050 hedefleri doğrultusunda emisyonlarla ilgili çalışmaların devam ettiğini açıklayan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Türkiye’de 1329 adet 5000 Gros ton üzeri gemi var ve bu gemilerin çoğunun alternatif yakıtlarla donatılması gerekiyor. Yaklaşık 85 tersanemiz teknik açıdan kendini geliştirdi, ancak devlet teşvikleriyle desteklenmesi gerekiyor. Filomuzun gençleştirilmesi için karbon vergisi sisteminden elde edilen gelirlerin Türk denizciliğine harcanması planlanıyor. Böylece tersaneler iş yapacak, filomuz daha genç ve verimli gemilerle donanacak” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM