Cuma, Ağustos 1, 2025

“PMI düşüyor, üretim gücü risk altında”

PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, Türkiye İmalat PMI ve Sektörel PMI verileri hakında açıklamalarda bulundu. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı Temmuz 2025 Türkiye İmalat PMI ve Sektörel PMI verilerinin, üretim sektöründeki zorlu tabloyu net şekilde ortaya koyduğunu belirten Karadeniz, “Üst üste üçüncü ay gerileyerek 45,9 seviyesine inen PMI, Ekim 2024’ten bu yana en belirgin yavaşlamaya işaret ediyor. Faaliyet koşullarındaki bozulma böylece 16’ncı aya ulaştı. Yeni siparişlerin üst üste 25 aydır daralması ve temmuzdaki düşüşün son dört ayın en serti olması, iç ve dış talepteki kalıcı sorunların açık göstergesidir. Sanayici bu koşullarda üretimi, istihdamı ve satın alma faaliyetlerini azaltmak zorunda kalırken, stoklarını da eritmeye çalışıyor” dedi.

Sözlerine, “Sektörel veriler de tabloyu teyit ediyor. Kur kaynaklı maliyet artışları satış fiyatlarını yukarı çekerken, talep yetersizliği bu artışların sınırlı kalmasına neden oluyor. Bu durum hem kârlılığı hem de fiyat istikrarını olumsuz etkileyen çift yönlü bir baskı yaratıyor. Sanayi üretimindeki daralma geçici değil; yapısal ve çok boyutlu bir sorunun yansıması. Yatırım iştahı zayıflarken, sanayici artık üretimi sürdürebilmek için dahi finansmana erişimde güçlük yaşıyor. Faizlerdeki artış, teminat şartları ve sıkı kredi politikaları üretimi doğrudan etkiliyor” diyerek devam eden Karadeniz, “Özellikle plastik gibi hammadde açısından dışa bağımlı sektörlerde kur ve emtia fiyatlarındaki oynaklık daha büyük riskler doğuruyor. İç talepteki zayıflama, tüketici güvenindeki düşüşle birleşince sanayici ürettiğini satmakta zorlanıyor. Dış pazarlarda ise durgunluk, korumacılık ve yüksek lojistik maliyetler ihracatçı üzerinde baskı yaratıyor” açıklamalarında bulundu.


“Kararlı politikalara ihtiyaç var”

Sanayimizin bu dar boğazdan çıkabilmesi için iç talebi canlandıracak, ihracatı destekleyecek, üretimi teşvik edecek kararlı politikalara ihtiyacı olduğunu açıklayan Karadeniz, “Finansmana erişimin kolaylaştırılması, yatırımların yeniden cesaretlendirilmesi ve özellikle katma değeri yüksek üretimin desteklenmesi artık ertelenemez. Türkiye’nin sanayi gücü, kriz dönemlerinde dahi üretmeye devam eden işletmelerimizin dayanıklılığına yaslanıyor. Ancak bu dayanıklılığın sürdürülebilirliği, yapısal desteklerin güçlendirilmesine ve reel sektörle daha yakın bir diyalog kurulmasına bağlı” diyerek sözlerini noktaladı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM