Aon, 2025 yılı ikinci çeyreğine ilişkin sigorta sektöründeki önemli değişimleri ve mevcut piyasa koşullarını detaylı bir şekilde ele aldığı ‘Küresel Sigorta Piyasası Görünümü’ raporunu yayımladı. Rapora göre 2025 yılının ilk yarısını geride bırakan kurumlar hem hızla değişen hem de birbirine sıkı sıkıya bağlı bir risk ortamıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Jeopolitik çalkantılar, iklimdeki değişimler ve dijital dönüşüm gibi unsurlar belirsizlikleri artırırken harekete geçmeye hazır olanlar için yeni fırsatlar da doğuruyor.
Siber sigorta, yönetici sorumluluk sigortası ve giderek artan şekilde yangın sigortası da dahil olmak üzere, pazarın geniş kesimlerinde fiyatlar düşmeye devam ediyor. Bu duruma başlıca istisnalar fiyatların daha makul seyrettiği Kuzey Amerika ve sigortacıların kârlılığı artırmak amacıyla genel fiyat artışlarına gittiği Japonya olarak öne çıkıyor. Yangın sigortasında olumlu fiyatlama trendi devam ederken, bazı riskler için ciddi indirimler giderek daha fazla sunuluyor.
Talep artıyor, kapasite genişliyor
Kapasite yeterli hatta bol düzeyde ve sigortacıların tercih ettikleri riskleri kapsayan poliçelere aşırı talepleri giderek daha yaygın hâle geliyor. Mevcut sigortacıların büyüme hedefleri, yeni oyuncuların pazara girişi ve uluslararası sigorta piyasalarındaki rekabetin artmasıyla birçok pazar ve branşta kapasite genişliyor. Sözleşmeli ve münferit reasürans koşullarının daha elverişli hâle gelmesi de bu artışı destekliyor.
Sigortalılar lehine daha uyumlu ve anlaşılır poliçeler yapılıyor
Bazı branşlardaki artan rekabet, sigorta sözleşmelerinde daha esnek şartların sunulmasını ve önceki sert piyasa döneminden kalan çelişkili şartların ortadan kaldırılmasını mümkün kılıyor. Öte yandan, Kanada’daki doğal afet kaynaklı gayrimenkul sigortalarında daha kısıtlayıcı koşullar uygulanmaya başlandı. Ayrıca, hasar sigortası tarafında PFAS (zararlı kimyasal maddeler) ile ilgili istisnalar da geçerliliğini koruyor.
“Fırsatları değerlendirmenin tam zamanı”
Konuyla ilgili açıklama yapan Aon Türkiye Kurumsal Risk Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Erdengi, “Dünya giderek daha bağlantılı, riskler ise daha öngörülemez hale geliyor. Böyle bir dönemde sigorta, kayıpları telafi eden bir araç olmanın da ötesinde kurumların dayanıklılığını artıran stratejik bir yapı taşı olarak öne çıkıyor. Şu an piyasadaki fırsatları değerlendirmenin tam zamanı. Rekabetin yüksek olduğu bu dönemde, sigortacılar hem şartlarda daha esnek davranıyor hem de teminat kapsamı, limitler ve muafiyet noktalarının iyileştirilmesi konusunda sigortalılarla daha yakın çalışmaya istekli” dedi.
