Çarşamba, Ağustos 20, 2025

Z kuşağı hassas bilgilerini yapay zekâ ile paylaşıyor

Dijital yerliler olarak tanımlanan gençler, bağlantılı teknolojilere içgüdüsel bir rahatlıkla yaklaşıyor. Ancak bu rahatlık; aşırı güven, dikkatsizlik ve sabırsızlıkla birleştiğinde önemli riskler doğurabiliyor. National Cybersecurity Alliance tarafından yapılan araştırmaya göre, Z kuşağının yüzde 65’i ve Y kuşağının yüzde 64’ü her zaman internete bağlı olduğunu belirtiyor. Z kuşağının yüzde 38’i, Y kuşağının ise yüzde 36’sı 10’dan fazla çevrimiçi hesaba sahip. Sessiz kuşakta bu oran yalnızca yüzde 23.

Ancak dijital hijyen konusunda tablo daha zayıf. Z kuşağının yüzde 46’sı, işverenlerinin bilgisi olmadan hassas iş bilgilerini yapay zekâ araçlarıyla paylaştığını kabul ediyor. Bu oran diğer çalışanlarda yüzde 38. Parola güvenliğinde de gençler geri planda: her hesap için benzersiz parola kullanan Z kuşağı oranı yüzde 58 iken, Baby Boomers kuşağında bu oran yüzde 71. Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanan Z kuşağı oranı yüzde 56’da kalırken, Baby Boomers’ta yüzde 71, X kuşağında ise yüzde 70’e ulaşıyor. Yazılım güncellemelerini düzenli yapan Z kuşağı oranı yüzde 44’te kalıyor. Çevrimiçi güvenliği “öncelikli” gören Z kuşağı oranı ise yüzde 68; oysa sessiz kuşakta bu oran yüzde 91, Baby Boomers’ta yüzde 89.

Uzmanlara göre bu veriler, Z ve Y kuşaklarının çevrimiçi dolandırıcılık ve kimlik avı saldırılarına daha kolay hedef olabileceğini gösteriyor. Maddi kayıp ya da kişisel veri hırsızlığı riski genç nesillerde daha yüksek. Bunun nedenleri arasında sabırsızlık, aşırı özgüven, naiflik ve erken yaşta teknolojiyle tanışmanın getirdiği “her şeyi biliyorum” yanılgısı öne çıkıyor.


İyi görünen fırsatlar tuzak olabilir

Gençlerin karşı karşıya olduğu başlıca çevrimiçi tehditler arasında cinsel şantaj, hesap ele geçirme, sosyal medya üzerinden dolandırıcılık, deepfake teknolojileriyle yapılan kandırmalar ve kötü amaçlı yazılımlar bulunuyor.

Bu tehditlere karşı uzmanların önerdiği güvenlik adımları ise dikkat çekici. Öncelikle, yalnızca resmi uygulama mağazalarından indirilen içeriklerin kullanılması gerekiyor. Uygulama indirilmeden önce kullanıcı yorumlarının ve geliştirici bilgilerinin kontrol edilmesi, korsan içeriklerden uzak durulması önem taşıyor. İşletim sistemleri ve yazılımların güncel tutulması, cihazların en son güvenlik yamalarına sahip olmasını sağlıyor. Ayrıca, tüm cihazlarda güvenilir güvenlik yazılımlarının bulunması kötü amaçlı indirmelere ve zararlı yazılımlara karşı koruma sunuyor.

E-posta ve mesaj yoluyla gelen şüpheli bağlantı ya da eklerin açılmaması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, kimlik avına karşı bilinçli davranılmasının altını çiziyor. Sosyal medyada fazla kişisel bilgi paylaşımı ise deepfake içerik üretimine veya hedefli saldırılara zemin hazırlayabiliyor. Uzmanlara göre, çevrimiçi ortamda “gerçek olamayacak kadar iyi” görünen fırsatlara şüpheyle yaklaşmak da gençlerin güvenlik bilincini artırabilecek en temel adımlardan biri.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM