Salı, Ağustos 26, 2025

Emlakçıdan öğrencilere ‘kira alarmı’

YKS yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Ankara’da kiralık konut ve özel yurt arayışı hız kazandı. Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, öğrencilerin barınma sorununa dikkat çekerek kamu, özel sektör ve üniversiteleri ortak çözüm üretmeye davet etti. Üniversite sezonu öncesi Ankara’daki konut ve yurt piyasasını değerlendiren Hakan Akçam, “Gençlerin barınma hakkı piyasa değil, vicdanla yönetilmeli” diyerek kamu, özel sektör ve üniversitelere çağrıda bulundu.


Kampüs yakınlarında kira artışı hızlandı

Öğrenci yoğunluğunun yüksek olduğu semtlerde kira fiyatlarının son iki haftada yüzde 10 ila 15 arasında arttığını belirten Akçam, “Bu artış yalnızca dönemsel değil; yapısal bir arz sorununun da göstergesi. Kiralık konut stoğu zaten yetersizken, üniversite sezonu bu baskıyı daha da artırıyor. 1+1 dairelerin bazı bölgelerde 10 bin TL’yi aştığını görüyoruz. Bu tablo sürdürülebilir değil. Öğrencilerin barınma hakkı, piyasa koşullarına değil, sosyal sorumluluk ilkelerine göre şekillenmeli. Kamusal müdahale artık kaçınılmaz hale geldi” ifadelerini kullandı.


Barınma sorunu sosyal adalet meselesidir

Kira artışlarının yalnızca ekonomik bir mesele olmadığına değinen Akçam kira piyasasında şeffaflık ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akçam, fahiş artışlara karşı caydırıcı yaptırımların uygulanmasını önererek, “Emlak danışmanları olarak bizler, etik ilkelere bağlı kalmakla yükümlüyüz. Kayıt dışı kiralama faaliyetlerinin önüne geçilmesi hem piyasanın sağlığı hem de vatandaşın hakkı açısından kritik önemde. Öğrenciler ve dar gelirli vatandaşlar için barınma hakkı, temel bir insan hakkı olarak ele alınmalı. Serbest piyasa dinamikleri bu kesimleri dışlayan bir yapı oluşturdu. Bu nedenle çözüm, yalnızca emlak piyasasına değil, kamu politikalarına da dokunmak zorunda” diye konuştu.

Yerel yönetimlerin üniversite çevresinde sosyal konut projeleri geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Akçam, “Bu konutlar sadece barınma değil; güvenlik, ulaşım ve temel yaşam ihtiyaçlarını da kapsayan entegre yaşam alanları olmalı. Gençlerin barınma sorununu çözmek, onların eğitim hakkını korumakla eşdeğer” dedi.

Devletin özel yurt işletmecilerine teşvikler sunarak fiyatların denetlenebilir bir seviyede tutulmasını sağlayabileceğini belirten Akçam, “Bu teşvikler vergi indirimi, enerji desteği ya da kredi kolaylığı şeklinde olabilir. Ancak bu desteklerin karşılığında, işletmelerin belirli sosyal sorumluluk kriterlerini yerine getirmesi zorunlu hale getirilmeli” ifadelerinde bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM