Ankara Sanayi Odası (ASO) ağustos ayı meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın yanı sıra TCMB yöneticileri, ASO Meclis Başkanı Celal Koloğlu ve meclis üyeleri katıldı. Toplantıda ASO Başkanı Seyit Ardıç, konuşma yaptı. Ardıç ticari kredi kartı limitlerini de artıracak bir düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayarak “Ticari kredi kartlarının kullanım amacı tüketim değil, üretim süreçlerini ve işletme faaliyetlerini destekliyor” dedi. Ardıç, Nefes Kredisi gibi kredilerden daha fazla işletmenin yararlanabilmesi için tutarın acil olarak artırılması gerektiğini de ekledi.
Toplantıda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, 2025 yılı için dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında 45 Türk şirketinin yer aldığını söyleyerek 22’sinin Ankara merkezli olmasından dolayı gurur duyduğunu açıkladı. Enflasyonla mücadelede sonuç alabilmek için para politikasının tek başına yeterli olmadığını söyleyen Ardıç, sürecin sıkı maliye politikası ve bütçe disiplini ile desteklenmesi gerektiğini belirtti. Ardıç, şu ifadeleri kullandı: “Kamu kesiminin harcamaları kontrol altına alarak toplumun genelinde gerçek anlamda bir tasarruf yaptığı algısını oluşturması, enflasyonla mücadelenin inandırıcılığını arttıracaktır. Kamu tasarruf konusunda öncü ve örnek olmalıdır.”
“Ticari kredi kartları üretimi destekliyor”
Rusya’nın ülkesindeki ihracatçı şirketlere yönelik döviz gelirlerinin yüzde 40’ını satma zorunluluğunu iptal ettiğini söyleyen Ardıç, “Beklentimiz, şartlar elverdiği ölçüde ihracat bedelinin yüzde 35’inin Merkez Bankası’na satış zorunluluğunun kademeli olarak düşürülmesi ve sonrasında da tamamen kaldırılmasıdır” ifadelerini kullandı. Ticari kredi kartı limitlerini artıracak bir düzenleme yapılması gerektiğine de değinen Ardıç, “İşletmelerimizin nakit ödemelerinde önemli bir fonksiyon gören ticari kredi kartı limitlerini artıracak düzenleme yapılması, firmalarımıza finansman konusunda bir rahatlama sağlayacaktır. Ticari kredi kartlarının kullanım amacı tüketim değil, üretim süreçlerini ve işletme faaliyetlerini desteklemektir. Dolayısıyla arz yönünde sağlayacağı katkı ile enflasyonu azaltıcı bir etki ortaya çıkarır” ifadelerini kullandı. Reeskont hacminin de 3 aylık ihracat miktarı olan yaklaşık 65-70 milyar dolar üzerine çıkarılmasının önemli olduğunu kaydeden Ardıç, esnek çalışma ödeneği benzeri uygulamaların devreye alınmasının da istihdamı koruyacağını vurguladı.
KOBİ’lerin sorunlarına değindi
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) yüksek faiz ve kredi limitlerinden dolayı zorlandığını belirten Ardıç, bu konudaki temel beklentilerinin; kredilerin üretim odaklı firmalara açılması, reel sektörün ihtiyaçlarına uygun selektif bir kredi politikası izlenmesi ve finansman maliyetlerinin öngörülebilir bir takvimle aşağı çekilmesi olduğunu ifade etti. Nefes Kredisi’nden faydalanan işletmelerin çoğalması için yapılacaklardan bahseden Ardıç, “KOBİ tanımındaki limitin artmış olmasını çok değerli buluyoruz. Ancak, Nefes Kredisi gibi kredilerden daha fazla işletmenin yararlanabilmesi için tutarının acil olarak artırılması ve kapsamının genişletilmesi, KOBİ’lerimize bir can suyu verilmesi, istihdam ve üretimin sürdürülebilirliği için çok kritik önemdedir” şeklinde konuştu.
2024 yılında en fazla vergi beyan eden mükellefler listesinde son 4 yılda ilk 100’e giren sanayi kuruluşu sayısının yaklaşık yüzde 42 azaldığını dile getiren Ardıç, rakamların sanayi açısından endişe verici olduğunu söyledi. Bankaların işlemlerden aldığı yüksek komisyon ve ücretlere dikkati çeken Ardıç, bu durumun sanayicilerin finansman maliyeti yükünü arttırdığını ifade etti. Ardıç, oranların düşürülmesinin reel sektör için sürdürülebilir olacağını belirtti. Yüzde 24 olan enflasyon hedefinin iki katından daha fazla olarak yüzde 55 oranında ticari kredi faizi ödendiğini söyleyen Ardıç, enflasyondaki düşüş eğiliminin sürmesi ve buna paralel faiz indirimlerinin de devam ederek bunun ticari kredi faizlerine yansıması beklentisini dile getirdi.
Transit merkez olma vurgusu
Küresel ekonominin son yıllarda dönüşüm geçirdiğine değinen Ardıç, jeopolitik gerginlikler, iklim krizi, artan gümrük tarifeleri, ticaret ve korumacılık savaşları ile yapay zekâ gibi sebeplerin risk algıları, yatırım kararları ve gelecek planlamalarını yeniden şekillendirdiğini söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 1 Ağustos’ta yürürlüğe aldığı yeni tarifelerin küresel tedarik zincirini etkileyeceğini ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan barış anlaşmasının da Türkiye’nin Avrupa-Asya ticaret hattında transit merkez olma konumunda olacağını dile getirdi.