Çarşamba, Eylül 17, 2025

Türkiye’de su fakirliği riski büyüyor

Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, günlük yaşamda alınabilecek küçük önlemlerin ciddi tasarruf sağlayabileceğini belirtti

Dünya genelinde 2,2 milyar insan temiz suya erişemezken, Türkiye’de de artan nüfus ve iklim kriziyle birlikte su fakirliği riski büyüyor. Uzmanlar, su tasarrufunun sürdürülebilir bir gelecek için hayati olduğu uyarısında bulunarak, Türkiye’de 2050 yılına gelindiğinde kişi başına düşen yıllık su miktarının bin 69 metreküpe kadar düşmesinin beklendiğini vurguluyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, 18 Eylül Su Tasarrufu Günü dolayısıyla, su tasarrufu konusunda bireysel küçük önlemleri değerlendirdi.

Günlük yaşamda alınabilecek küçük önlemlerin ciddi tasarruf sağlayabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, “Akıtan muslukları tamir ederek, musluk uçlarına tasarruf aparatları takarak, tasarruflu duş başlıkları kullanarak, bulaşık ve çamaşır makinelerinde su ve enerji tasarruflu olanlar tercih edilerek tonlarca miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Ön yıkama yapmayarak ve makineleri dolmadan çalıştırmayarak, duş ve diş fırçalama esnasında suyu boşa akıtmayarak, kademeli sifonlar kullanarak suyu çok daha verimli kullanabiliriz” dedi.


“Su tüketimi her geçen yıl artıyor”

Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, günümüzde suyun öneminin her zamankinden daha hayati hale geldiğini belirterek, “Su kaynaklarının sınırlı olması, giderek azalması, artan kuraklık ve küresel iklim değişikliği nedeniyle su tasarrufu son yıllarda daha önemli hale geldi. Su tasarrufuyla sürdürülebilir geleceğin sağlanması ve su kaynaklarının korunması sağlanıyor. Tüketim alışkanlıkları ve sosyoekonomik farklılıklarla birlikte su tüketimi her geçen yıl artıyor. Dünya genelinde 2,2 milyar insan içilebilir nitelikteki temiz suya erişemiyor. Kırsal kesimlerde yaşayan insanlar başta olmak üzere, her beş kişiden dördü içme suyuna ulaşamıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden (SDG-6) ‘Temiz Su ve Sanitasyon’ hedefi herkes için temiz suya erişimin sağlanmasını amaçlıyor. Ülkemiz su sıkıntısı çeken ülkeler kategorisinde olmakla birlikte; artan nüfusla kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2030 yılında bin 200 metreküp, 2040 yılında, bin 116 metreküp, 2050 yılında ise bin 69 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, ülkemizin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna gelebileceğini gösteriyor” diye konuştu.


Su stresi ve su fakirliği ne demek?

‘Su stresi’nin, belirli bir dönemde suya olan talebin mevcut miktarın üzerine çıkması ya da su kalitesinin düşük olması nedeniyle kullanımının sınırlanması olarak ifade edildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, “Su stresi, su kaynaklarının aşırı kullanılmasıyla niceliğinin değişmesi ve oluşan kirlilikle birlikte niteliğinin değişmesine sebep oluyor. İklim değişikliği sonucunda artan nüfusun, önümüzdeki yıllarda su stresini önemli ölçüde artıracağı düşünülüyor. Su fakirliği ise, yılda kişi başına düşen su miktarıyla belirleniyor. Yılda kişi başına düşen su miktarı en az 10 bin m3 olan ülkeler su zengini; 3 bin -10 bin m3 arasında olan ülkeler, yeterli suyu olan; bin -3 bin m3 arasında olan ülkeler su sıkıntısı çeken ve bin m3’ün altında olan ülkeler ise su fakiri olarak belirtiliyor” dedi.


Basit önlemlerle büyük tasarruf

Günlük yaşamda alınabilecek küçük önlemlerin ciddi tasarruf sağlayabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, şöyle devam etti: “Tuvalet rezervuarlarının su depolama kapasitesi 16 litredir. 4 kişilik bir aile 16 litrelik tuvalet rezervuarı ile ayda tuvalette 7 ton su tüketiyor. 7 litre gibi daha az su hacmi olan tuvalet rezervuarlarının kullanımı ile su tüketimini 2.5-3 tona düşürmek mümkün olabiliyor. Tuvalet rezervuarının 16 litre olması halinde su tüketimini azaltabilmek için 1.5 litrelik plastik şişelerin doldurularak rezervuara koyulmasıyla su tüketimi yüzde 20 oranında azaltılabiliyor. Klasik duş başlıklarından dakikada ortalama 15-20 litre su akarken, düşük akımlı tasarruflu duş başlıklarından dakikada 9-10 litre su akıyor. Böylece 5 dakikalık duş esnasında daha az su tüketimi sağlanabiliyor. Düşük akımlı tasarruflu duş başlıklarında yüzde 30-40 su tasarrufu mümkün olabiliyor. Diş fırçalama ve yüz yıkama esnasında musluğun kapatılması halinde ortalama 15-35 litre su tasarrufu sağlanıyor.” 


Evler en çok suyun harcandığı alanlar

Evlerde suyun büyük kısmının banyoda, tuvalette ve temizlikte boşa harcandığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, “Evlerde suyun yüzde 35 banyoda, yüzde 30 tuvalette, yüzde 20 çamaşır ve bulaşık yıkamada, yüzde 10 mutfakta ve yüzde 5’i ise temizlik amacı ile kullanılıyor. Diş fırçalama ve yüz yıkama esnasında musluğun kapalı tutulması ile günde 15-35 litre su tasarrufu sağlanabiliyor. Duş esnasında suyun ısınmasını beklerken suyu kaba doldurup temizlikte kullanımıyla tasarruf sağlanıyor. Çamaşır ve bulaşık makineleri tek yıkamada ortalama 40 litre su tüketiyor. Makinelerin tam doldurulması ve kısa programların tercih edilmesiyle ciddi miktarda su tasarrufu mümkün oluyor. Mutfakta akan su altında sebze ve meyvelerin yıkanmaması bunun yerine bir kap içerisinde yıkanarak bu suyun da çiçek ve bahçe sulamada kullanılabilir. Arızalı muslukların tamirinin yapılarak su kaçağı olan alanların tespit edilip tamir edilmesi de büyük önem taşıyor” diye konuştu. 


Bahçede damla sulama ile %50 tasarruf

Bahçe ve balkon sulamalarında suyun daha verimli kullanılabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, şu önerilerde bulundu: “Suyun doğrudan bitki köklerine ulaştığı damla sulama sistemleri tercih edilerek su kaybı önleniyor. Damla sulama sistemleriyle yüzde 50’ye kadar su tasarrufu sağlanıyor, toprak ihtiyacı olan kadar su almakta ve yalnızca hedeflenen bitkiler sulandığı için yabani otların da büyümesi önleniyor. Ayrıca, buharlaşmayla su kayıplarının önüne geçebilmek için sulamanın akşam yapılması önemli. Böylece toprak suyu daha iyi alarak, gereksiz su kullanımını önlenmiş olacak. Susuzluğa dayanıklı bitkiler seçilerek büyük oranda su tasarrufu sağlanıyor.”


Küçük adımlar büyük fark oluşturuyor

Su tasarrufunun bireysel önlemlerle toplumsal düzeyde büyük bir etki oluşturabileceğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi İnci Karakaş, “Suyun verimli şekilde kullanılması için kitlesel ölçekte farkındalığın oluşturulası önemli. 22 Mart Dünya Su Günü ve 18 Eylül Su Tasarrufu Günü gibi özel günlerle su kaynaklarının korunması ve su tasarrufunun yapılması ile ilgili bilinç oluşturuluyor ve suyun önemi vurgulanabiliyor. Böylece toplumda bilinç oluşturuluyor ve suyun daha verimli olarak kullanılması sağlanıyor. Akıtan muslukları tamir ederek, musluk uçlarına tasarruf aparatları takarak, tasarruflu duş başlıkları kullanarak, bulaşık ve çamaşır makinelerinde su ve enerji tasarruflu olanlar tercih edilerek tonlarca miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Ayrıca, ön yıkama yapmayarak ve makineleri dolmadan çalıştırmayarak, duş ve diş fırçalama esnasında suyu boşa akıtmayarak, kademeli sifonlar kullanarak suyu çok daha verimli kullanabiliriz” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM