Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması misyonu doğrultusunda, Yaşar Müzesi’nde, ‘Antik Çağda Batı Anadolu Kentlerinde Üretim ve Ticaret’ konulu panel düzenledi. Panelde, Smyrna’nın ticari bağlantıları, Büyük Menderes Havzası’ndaki üretim faaliyetleri ve Erken Tunç Çağı’nda bölgelerarası ilişkiler gibi antik çağda Batı Anadolu’nun arkeolojik, ekonomik ve kültürel yapısına ilişkin konular değerlendirildi.
Panelin açılışında konuşan oturum başkanı Prof. Dr. Ersin Doğer, İzmir’in konumu sebebiyle tarihin her döneminde odak noktası olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akın Ersoy, ‘Smyrna: Yakın/Uzak Kentler ve Coğrafyalar ile Ticari Bağlantıları Üzerine Bir Bakış’ başlıklı konuşmasında, kazılarda ortaya çıkan arkeolojik buluntuların Hellenistik ve Roma dönemleri boyunca Efes ve Teos başta olmak üzere çeşitli kentlerle ticari, kültürel ve diplomatik bağlantıları olduğunu aktardı. Smyrna’da zengin bir ticaret ağı olduğunu belirten Akın Ersoy, kazılardaki buluntulardan Smyrna’nın ticari yaşamında 38 kentin izi olduğunu vurguladı. Kendi seramik ürünlerini çoklukla Karadeniz kentlerine pazarlayan Smyrna’nın Akdeniz dünyasından mermer ve seramik ithal ettiği; sağlık, tekstil, gemicilik ve balıkçılığın Smyrna’da öne çıkan sektörler olduğunu anlattı.
Öztaner: Roma döneminde refaha ulaşılmış
‘Büyük Menderes Havzasının Önemli Kenti Nysa ad Maeandrum’da Üretim ve Ticaret’ başlığında konuşma yapan Prof. Dr. Serdar Hakan Öztaner, Nysa’nın ticari ve sosyal yaşamı ile Nysa’daki üretim hakkında bilgi verdi. Nysa’yı çifte kent olarak tanımlayan coğrafyacı Strabon’un gençliğinde eğitim aldığı Nysa gymnasiumu ile Anadolu’da Ephesos Celsus Kütüphanesiyle birlikte en iyi korunmuş örnek olan Nysa Kütüphanesi’nin kentin eğitim, kültür kimliğini gösteren yapılar olduğunu belirtti. Roma Döneminde kentteki üretim ve ticaret ile büyük bir refaha ve zenginliğe ulaşıldığı bunun da kentin planlamasına, anıtsal kamu yapılarının inşasına yansıdığını dile getirdi. Nysa’nın Ephesos başta olmak üzere komşu kentlerle yakın ticari ilişki içerisinde olduğunu, Menderes Nehri üzerinden çeşitli ürünlerin yanı sıra Aphrodisias mermer ocaklarından tiyatronun sahne binasının inşası için mermer blokların getirtildiğini aktardı.

Erdem: Bayraklı Höyüğü önemli bir liman yerleşimi
Prof. Dr. Aylin Ümit Erdem ise ‘Eski Smyrna’nın Erken Tunç Çağı’ndaki Bölgelerarası İlişkileri’ başlıklı konuşmasında, İzmir’in Bayraklı ilçesinde yer alan Eski Smyrna’nın (Bayraklı Höyüğü), Erken Tunç Çağı’nda (MÖ 3. binyıl) önemli bir liman yerleşimi olarak bölgelerarası ilişkilerin gelişiminde önemli bir rol oynadığını ve Anadolu kervan yolu üzerinde bulunması nedeniyle Anadolu ticaret ağının önemli bir parçası olduğunu aktardı. Temel geçim kaynakları arasında tarım, hayvancılık ve deniz ürünlerinin öne çıktığını, el sanatları alanında da çanak çömlek, taş alet ve dokuma üretiminin gelişmiş olduğunu belirtti. Erdem, özellikle tunç ve gümüş eserlerin, bölgede madencilikle ilişkili üretim ve ticari faaliyetlerin varlığını gösterdiğini vurguladı.
