İSODER Yönetim Kurulu Başkanı Eruslu, doğru yapılmış ısı yalıtımının enerji harcamalarını yarı yarıya azaltabileceğini dile getirirken vatandaşların bunu yapabilmesi için düşük vadeli kredilerin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi
Enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün artarken aşırı tüketimden dolayı enerji kaynakları için kırmızı alarm çalıyor. Enerji üretiminde kaynak çeşitliliğine gitmek ve alternatif çözümler geliştirmek kadar boşa harcanan enerjiden tasarruf etmek de gerekiyor. Herkesin aynı fikirde olduğu konuların başında en sürdürülebilir ve ucuz enerjinin sürdürülebilir olması geliyor. Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının yüzde 67,8’i, ithalatla karşılanırken doğalgazda bu oran oldukça yükseliyor. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İSODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, yalıtımsız binaların olmaması durumunda ülke ekonomisinin her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf edeceğini dile getirdi. Bina stokunun yalıtım eksikliğinin giderilmesinin önemli olduğunu söyleyen Eruslu, devlet desteğiyle konutlarda ısı yalıtımı kredisinin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini dile getirdi.
Harcamalar yarı yarıya azalabilir
Türkiye’nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke konumunda olduğuna dikkati çeken Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İSODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, doğru malzemelerle yapılmış bir ısı yalıtımının enerji harcamalarını azaltacağını dile getirdi. Eruslu, “Toplam enerji ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 67,8’i, doğalgazın ise neredeyse tamamı ithalatla karşılanıyor. Geçtiğimiz yıl enerji ithalatı için 70 milyar dolara yaklaşan bir fatura ödedik. Bu tablo içinde binalar, toplam enerji tüketiminin yüzde 32,7’sini oluşturuyor. Bu tüketimin yüzde 80’i kışın ısınma, yazın soğutma amaçlı kullanılıyor. Oysa doğru malzemelerle, standartlara uygun biçimde yapılmış bir ısı yalıtımı, bu harcamaları yarı yarıya azaltabilecek potansiyele sahip. Ülkemizde yalıtımsız binalar olmasaydı ülke ekonomimiz her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf edebilirdi” dedi.
Düşük vadeli kredi talebi
Tasarrufa tüm vatandaşların mevcut binalarından başlaması gerektiğini belirten Eruslu, bina stokunun yalıtım eksikliğinin giderilmesinin önemli olduğunu söylerken devlet desteğiyle konutlarda ısı yalıtımı kredisinin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini dile getirdi. Bu tarz bir kredi uygulamasının konfor ve enerji tasarrufunun yanı sıra çevreye de katkıları olacağını söyleyen Eruslu, “Konutlarda ısı yalıtımı kredisi tekrar hayata geçirilmeli ve vatandaşlarımıza uzun vadeli düşük faizli bir kredi imkanı sağlanmalı. Yapılacak 5 yıllık bir planla yılda 300 bin hanenin yalıtımlı hale getirilmesi durumunda, sera gazı azaltımının 13,5 milyon ton karbondioksit civarlarında olacağı hesaplanıyor. Bu tasarruf; 124 bin adet ağaçtan oluşan 50 bin dönüm orman alanının 5 yıl boyunca yuttuğu karbondioksit miktarına eş değer. Türkiye genelinde başlayacak bir ısı yalıtımı hareketinin bir diğer faydası da yerli sanayiye katacağı hareketlilik olacak” ifadelerini kullandı. Eruslu, işlemler için kullanılacak tüm yalıtım malzemeleri, yalıtım camı üniteleri, yapıştırıcı, sıva ve alçı levha gibi yardımcı malzemelerin tamamının Türkiye’de üretildiğini dile getirdi.
“Isı yalıtım maliyeti 2-5 senede kendini öder”
Mevcut bina stokunun iyileştirilmesinde kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğuna işaret eden Emrullah Eruslu, tüm binaların çatı, duvar ve döşemelerinde ısı yalıtımı uygulayarak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak Türkiye’nin toplam enerji faturasının yaklaşık yüzde 15 azaltılabileceğini söyledi. Yalıtımın, elektrik ve doğalgaz faturalarını yüzde 50 azaltarak aile bütçesini de koruyacağını dile getiren Eruslu, dış cephede ısı yalıtımı maliyetinin faturalardan sağlanan tasarrufla 2-5 yılda kendini ödediğini belirtti. Eruslu, yeni inşa edilen bir binada ısı yalıtımı uygulamalarının maliyetinin toplam bina maliyetinin yüzde 2-3’üne karşılık geldiğini dile getirdi.
