
SEDA GÖK / TİCARET SOHBETLERİ
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin: Vergi adaleti olmadan toplumsal refah mümkün değil. Ekonomik dönüşümün en önemli parçası, adil bir vergi sistemidir. Biz yeminli mali müşavirler olarak bu dönüşümün en güçlü paydaşıyız
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kararlı adımların vergi adaletini güçlendireceğini söyledi. TİCARET Sohbetleri köşemin konuğu olan Zengin, “Kayıt dışı ekonomi, ülke gelirinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu oran düşse, vergi yükü azalır, dolaylı vergiler geriler ve refah artar. Bütçemizin yüzde 90’a yakını vergi gelirlerinden oluşuyor. Kayıt dışı işlemleri önlediğimiz anda hem adalet hem refah sağlanır” diyor.
SEDA GÖK
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede kararlı adımların vergi adaletini güçlendireceğini söyledi. TİCARET Sohbetleri köşemin konuğu olan Zengin, “Kayıt dışı ekonomi, ülke gelirinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu oran düşse, vergi yükü azalır, dolaylı vergiler geriler ve refah artar. Bütçemizin yüzde 90’a yakını vergi gelirlerinden oluşuyor. Kayıt dışı işlemleri önlediğimiz anda hem adalet hem refah sağlanır” diyor.
▶︎ Son dönemde ekonomi politikalarında köklü değişimler yaşanıyor. Sizce bu politikaların yönü doğru mu?
Evet, kesinlikle. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı ekonomi politikalarını doğru buluyorum. Önceki dönemlerde ekonomide ciddi tahribatlar oluştu. Şimdi bu tahribatlar, bedeli ağır olsa da, doğru adımlarla onarılıyor. Elbette bu süreç hem iş dünyası hem vatandaşlar için zorlayıcı, ama rasyonel başka bir yol yok. İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası olarak biz de bu politikaları destekliyoruz.
▶︎ Kayıt dışı ekonomi Türkiye’nin en köklü sorunlarından biri. Sizce bu konuda kalıcı başarı mümkün mü?
Bu, büyük ölçüde siyasi irade meselesi. Bugün Maliye Bakanı bu iradeyi güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Daha önce belli bir noktaya kadar mücadele ediliyordu ama bir yerde tıkanıyordu. Şimdi kararlı bir duruş var. Kayıt dışı ekonomi, ülke gelirinin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor. Bu oran düşse, vergi yükü azalır, dolaylı vergiler geriler ve refah artar. Bütçemizin yüzde 90’a yakını vergi gelirlerinden oluşuyor. Kayıt dışı işlemleri önlediğimiz anda hem adalet hem refah sağlanır.

▶︎ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da bu konuda etkin mücadele vurgusu yaptı. Sizce sistem nasıl güçlenmeli?
Artık bu mücadele bir devlet politikası haline geldi. Burada önemli olan, “kuruyla birlikte yaşın yanmaması”. Yeni sistemler, mükellefleri cezalandırmak yerine uyararak yönlendirecek. Örneğin, Vergi Denetim Kurulu artık KURGAN adlı risk analiz sistemiyle, sahte faturayı anında inceleyebiliyor. “Faturanda şu hata olabilir, bir gözden geçir” şeklinde anlık uyarılar yapılacak. Bu, hem mükellefi korur hem kayıt dışılığı azaltır.
▶︎ Vergi bilinci toplumda hâlâ yeterince gelişmedi. Bu konuda neler yapılabilir?
Kesinlikle doğru. Vergi bilinci, ilkokuldan itibaren verilmesi gereken bir kültürdür. Matematik kadar önemli bir derstir. Çocuklara verginin neden toplandığını, toplum için ne anlama geldiğini öğretmeliyiz. “Devletin malı deniz…” anlayışıyla büyüyen bir toplumda adil bir vergi sistemi kurulamaz. Vergi bilinci yerleşirse, birçok sorunumuz kendiliğinden çözülür.
▶︎ Enflasyon düzeltmesi sürecinde ciddi tartışmalar yaşandı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet, yirmi yıl sonra ilk defa 2024’te uygulandı ve ciddi bir karmaşa yaşandı. Çünkü geçici vergi dönemlerinde de uygulandı. Büyük firmalar bundan avantaj sağladı, düzeltme öncesine göre ödenmesi gereken vergileri ödemediler. Küçük işletmeler ise tam tersi, haksız vergi yüküyle karşılaştı. Şimdi bu sistemin üç yıl ertelenmesi gündemde. Ben düzeltmenin yapılması gerektiğini ama bunun vergisel sonuç doğurmaması gerektiğini düşünüyorum. Yani sadece bilanço düzeltmesi olmalı, vergi hesaplamasına etkisi olmamalı.
▶︎ Dijitalleşmede Türkiye’nin geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz?
Vergi İdaresi dijital dönüşümde öncü bir kurum. E-fatura, e-beyanname, e-denetim gibi uygulamalarla birçok Avrupa ülkesinin önündeyiz. Bu sistem hem şeffaflık sağlıyor hem kayıt dışılığı azaltıyor. Eksisi yok diyebilirim.
▶︎ Meslek mensuplarınızın yaş ortalaması oldukça yüksek. Gençlerin mesleğe katılımı nasıl sağlanabilir?
Şu anda ortalama yaş 65 civarında ama son yıllarda genç meslektaşlarımız aramıza katılmaya başladı. Dijitalleşme, yapay zekâ gibi yeni alanlar, gençlerin ilgisini çekiyor. Yeminli mali müşavir olmak için 10 yıl aktif çalışma şartı var, bu uzun görünse de, deneyim açısından gerekli bir süredir. Çünkü mevzuat çok kapsamlı.
▶︎ Yakın zamanda “Vergi Eğitim Merkezi” ve “Tahkim Merkezi” kurduğunuzu duyduk. Bu merkezlerin amacı nedir?
Evet, Türkiye’de belki bir ilki gerçekleştirdik. Vergi Eğitim Merkezimizde, genç mezunlara, mesleğin içinde olanlara teorik bilgilerini pratikle birleştirme fırsatı sunuyoruz. Üç aylık program sonunda mezun olanlara iş garantisi verirken, çalışanlara bulundukları konumdan daha yükseğe çıkmalarına imkan veriyoruz. Diğer merkezimiz ise Tahkim Merkezi. Burada yalnızca üyelerimizin değil, tüm iş dünyasının ticari uyuşmazlıklarını kısa sürede çözebileceğimiz bir yapı oluşturduk. Yargıya gitmeden, adil ve hızlı sonuçlar üretebiliyoruz.
▶︎ Yeni bina ve İzmir Ekonomik Kalkınma Kurulu üyeliğiniz de gündemde. Neler planlıyorsunuz?
Yeni hizmet binamızın 2027 yılı başında tamamlanmasını bekliyoruz. O binada İzmir iş dünyasına ve tüm meslek camiasına açık bir eğitim ve toplantı katı olacak. Ayrıca İzmir Ekonomik Kalkınma Kurulu’na katıldık. Belediyemize ve şehrimize mali, idari ve sosyal konularda katkı sunmak istiyoruz. Trafik, gelir artırma, yerel kalkınma gibi konularda uzman görüşlerimizle destek vermeye çalışacağız. Kurula katılmamıza onay veren sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’a ve kurul üyelerine teşekkür ediyoruz.
Kayıt dışı ekonomiye karşı yeni yasa taslağı…
“Geçen yıl Gelir İdaresi tarafından hazırlanan çok kapsamlı bir yasa vardı. “Özel harcama bildirimi” sistemini getiriyordu. Kısacası, yüksek harcamaların kaynağını makul şekilde beyan etmek. Bu, halkın vicdanını rahatsız eden “lüks ama vergisiz” görüntüleri ortadan kaldıracaktı. Ne yazık ki taslak meclise gönderilmedi. Bu düzenleme mutlaka yeniden gündeme gelmeli. Çünkü vergi adaletini sağlamak harcamaları da kayıt altına almakla mümkündür. Çağdaş vergilendirme, sadece gelirleri değil harcamaları da kavrıyor. Bu sistem mutlaka oluşturulmalı. Vergi adaleti olmadan toplumsal refah mümkün değil. Ekonomik dönüşümün en önemli parçası, adil bir vergi sistemidir. Biz yeminli mali müşavirler olarak bu dönüşümün en güçlü paydaşıyız.”
