Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, Türkiye’nin “Türkiye Yüzyılında Etkin ve Kararlı Dış Politika” vizyonunu anlattı.
2025 yılını, Türkiye için küresel alandaki saygın konumunu pekiştirdiği bir dönem olarak nitelendiren Bakan Fidan, dış politikadaki çok katmanlı ve stratejik hedeflere odaklanıldığını kaydetti. Fidan, Bakanlığının 2026 yılı bütçesi için 46,8 milyar TL ödenek tahsis edilmesinin öngörüldüğünü de kaydetti.
Transatlantik hattındaki ivmeyi, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa ülkeleriyle temaslarla pekiştirdiklerini vurgulayan Bakan Fidan, Avrupa güvenlik mimarisinin, Türkiye’nin rolü ve imkânları hesaba katılmadan oluşturulamayacağının Avrupalı muhataplarca da ifade edildiğini hatırlattı. Fidan, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde AB ile ilişkilerde masaya taşıyacağı temel öncelikleri; Gümrük Birliği(GB)’nin güncellenmesi, vize serbestisi diyaloğunun hızlandırılması ile güvenlik ve savunma mekanizmalarına katılım olarak sıraladı. Fidan, “GB’nin güncellenmesi; ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi amacıyla GB’nin modernizasyonu için en önemli gündem maddesi. Türk vatandaşlarının seyahat kolaylığı için vize serbestisi diyaloğunun hızlandırılması gerekiyor. Bu kapsamda, yoğun girişimler sonucu Cascade / Kademeli Vize Uygulaması’nın 15 Temmuz 2025’te Avrupa Komisyonu tarafından onaylanması önemli bir adım. AB’nin güvenlik ve savunma mekanizmalarının NATO’yu tamamlayıcı nitelikte olması ve Türkiye’nin bu mekanizmalara dâhil edilmesi stratejik hedef olarak belirlendi” diye konuştu. Bakan Fidan, AB’nin de stratejik bir vizyonla hareket etmesi durumunda, karşılıklı güven ve ortak menfaat temelinde yeni bir dönemin başlayacağına inandıklarını ifade etti.
Küresel ve Bölgesel Arenadaki Temel Hedefler
Türkiye’nin dış politikadaki çabalarında AB hedeflerinin yanı sıra, yakın coğrafyasındaki kriz alanlarında ve küresel bağlantısallık ekseninde de yoğunlaştığını anlatan Fidan, “2025 yılı boyunca dış politikanın ana gündem maddesi olan Gazze’de ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için yoğun mesai harcandı. Türkiye’nin öncülük ettiği süreçler neticesinde 10 Ekim 2025’te ateşkes sağlandı ve iki devletli çözüm hedefinin uluslararası mekanizmalar eliyle tahkim edilecek. Filistin Devleti’nin tanınması yönünde yürütülen diplomatik çabalar sayesinde 11 ilave ülkenin tanıma kararı aldı” dedi.
Suriye özelinde ise temel önceliklere değinen Bakan Fidan, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin muhafazası, ülkenin terör unsurlarından (PKK, DEAŞ) temizlenmesi ve kapsayıcı bir yönetimin tesisi olarak belirlendi. Diplomatik çabalar neticesinde Suriye’nin uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yolunda mesafe kat edildi. 8 Aralık 2024’ten bu yana 550 binden fazla Suriyeli ülkesine geri döndü” dedi.
Bakan Fidan, çok boyutlu dış politikanın diğer önemli ayaklarından birisinin de ABD ile ilişkiler olduğunu belirterek, “Stratejik ortaklığın olumlu gündem etrafında ilerletildiği; enerji iş birliğinin derinleştirilmesi ve savunma sanayi kısıtlamalarının kaldırılması yönündeki girişimler sürüyor” dedi.
