Cumartesi, Kasım 22, 2025

“Zeytin, stratejik bir değer”

İzmir’in Urla ilçesinde düzenlenen Uluslararası Zeytin ve Sanat Festivali kapsamında, “Zeytin Yasası” değişikliğinin tarım ve bölgesel kalkınma üzerindeki etkileri tartışıldı. Eski Tamirhane Binası’nda gerçekleştirilen panelde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan ve Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe, yasa değişikliğinin zeytin üretimi ve yerel ekonomiye olası etkilerini değerlendirdi.

Kamuoyunda tartışılan “zeytin yasası” düzenlemesinin zeytinliklerin madencilik ve enerji faaliyetlerine açılmasına yönelik hükümler içerdiğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, teklifin özellikle zeytin üreticileri olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon aileyi yakından ilgilendirdiğine dikkat çekti. Başkan Tugay, “Yıllardır üzerinde çalışılması gereken bu mesele, bugün yeniden gündeme gelmiş durumda. Oysa zeytin, yalnızca ekonomik bir ürün değil; sağlık, kültür ve yerel yaşam açısından da stratejik bir değere sahip. Bu nedenle zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılması sadece çevresel bir tehdit değil halkın ekonomik ve sağlık güvenliğini doğrudan etkileyen bütüncül bir mesele” diye konuştu.


“Zeytin ağacının verimliliği, toprağın hafızasıyla gelişir”

Zeytin ağaçlarının taşınması ya da eşdeğer alan oluşturulması yönündeki önerilerin teknik ve bilimsel açıdan gerçekçi olmadığını belirten Tugay, zeytin ağacının toprağıyla bütün bir yapıda olduğunu ve başka bir yere taşındığında aynı verimi vermesinin mümkün olmadığını vurguladı. Zeytinliklerin korunmasının yalnızca bugünün değil, gelecek kuşakların da yararı açısından zorunlu bir adım olduğuna dikkat çeken Tugay, “Türkiye’de şu an yürürlükte olan 3573 sayılı yasa, zeytinliklerin korunmasını açıkça güvence altına alıyor fakat 24 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren 7504 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Maden Kanunu’nun geçici 45. maddesinde yapılan değişiklik, zeytinlik alanlarına yönelik hükümleri yeniden düzenleyerek yıllardır zeytinleri koruyan 3573 sayılı Kanun ile çelişir bir duruma getirdi. Bu düzenleme, uzun yıllar emek isteyen bir tarımsal yatırımın yok edilmesi, kırsal geçimin zayıflaması ve ekosistemin geri dönüşümsüz şekilde tahrip edilmesi anlamına geliyor. Gıda güvenliğini, ihracat kapasitesini ve ülke ekonomisini riske atan bir sonuç ortaya çıkıyor. En önemlisi de üreticinin geleceğe dair güveni sarsılıyor. Tarımda güven kaybolduğunda bölgesel kalkınma da ciddi şekilde zarar görüyor. Zeytin ağacının verimliliği, toprağın hafızasıyla birlikte gelişir; başka bir yere taşınarak yeniden oluşturulamaz. Bu nedenle zeytinliklerin madenciliğe açılması yalnızca çevre ile ilgili bir konu değil aynı zamanda kalkınma, ekonomi ve gıda güvenliği açısından da kritik bir mesele” dedi.


Akın: Hayatımızı zeytinin doğasına göre planlamalıyız

Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın, son torba yasayla getirilen düzenlemenin “kamu yararı” gerekçesiyle madencilik ve enerji yatırımlarına alan açmayı hedeflediğini belirterek, teklifin çeşitli maddeler içerdiğine dikkat çekti. Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun’un hâlâ yürürlükte olduğunu hatırlatan Akın,Bu yasa; imar faaliyetleri, yapılaşma ve zeytinlik sahaların korunması konusunda ciddi sınırlamalar getiriyor. Balıkesir’de zeytinliklerin bir tek dalının bile ziyan edilmesine izin vermiyoruz. Zeytin hem ekonomik hem kültürel hem manevi değeri olan bir meyve. Hem bereketin hem güzelliğin hem de bin yıllardır bu topraklarda yaşayan bir geleneğin sembolü. Zeytin ağacını taşımak çözüm değil. Taşıyarak aynı performansı, aynı verimi almak mümkün değil. Komisyon çalışmalarında bunu defalarca değerlendirdik, inceledik. Hayatımızı zeytinin doğasına göre planlamak zorundayız. Kutsaldır; Kur’an-ı Kerim’de bile adı geçer” açıklamasında bulundu.


Balkan: Bu toplantılar, zeytin hattının ortak hafızasıdır

Zeytincilik Yasası’nın bugüne kadar 11 kez Meclis gündemine geldiğini hatırlatan Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, tekliflerin kimi zaman itirazlar, kimi zaman toplumsal baskı nedeniyle geri çekildiğini söyledi. Balkan, yasanın 2003’tan 2022’ye kadar toplam 10 farklı girişimle değiştirilmek istendiğini, son düzenlemenin ise “kamu yararı” gerekçesiyle enerji ve madencilik faaliyetlerine alan açma hedefi taşıdığını ifade etti. Balkan, “Buranın kadim tarım ürünleri olan zeytin ve üzüm, bize bırakılan en değerli miras. Bu toplantılar, Ege’den Balıkesir’e, Muğla’ya kadar uzanan geniş bir zeytin hattının ortak hafızası. Çünkü biz yıllardır özellikle 2006’dan beri maden sahalarına açılmak istenen zeytinlikleri, üniversite sınırlarına kadar dayanan taş ocaklarını, kırma-eleme tesislerini ve rüzgâr enerji santrallerinin yanlış alanlara kurulmasına karşı mücadele veriyoruz. Zeytincilik Yasası bizim en büyük dayanağımız” ifadelerinde bulundu.


“Tarım arazilerimizin yüzde 55’i zeytinliklerden oluşuyor”

Balkan, bugün gelinen noktada “kamu yararı” kararıyla yasanın kapsamının genişletilmeye çalışıldığını, bu durumun zeytinlikler üzerindeki baskıyı artırdığını belirtti. Düzenlemelerde ilk hedefin çoğunlukla rüzgâr enerjisi santrallerinin kurulacağı alanlar olduğuna dikkat çekti. Bu sorun sadece zeytin ağaçlarıyla sınırlı olmadığını söyleyen Balkan, “Bu alanlara ulaşmak için açılan yol güzergâhlarında da binlerce çam ağacı kesiliyor, orman dokusu tahrip ediliyor. Bizler sürdürülebilir kullanım alanlarının sağladığı esnekliği doğru şekilde kullanarak, bu tür taleplerin karşısında duracağımızı göreve geldiğimiz günden beri söylüyoruz. Bu bölgede sosyolojik olarak kendini geliştirmiş, nitelikli göçle güçlenen bir insan kaynağı var. Sizlerin desteğiyle birlikte zeytinimizi, üzümümüzü, tarımımızı, doğamızı ve tüm ekosistemimizi korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Urla’nın yüzde 68’i Orman ve Çevre Koruma alanı. Tarım arazilerimizin ise yüzde 55’i zeytinliklerden oluşuyor” diye konuştu.


Göztepe: Zeytinciliğin adeta idam fermanı 

Bozcaada’nın küçük bir yer olduğunu ve esas olarak bağcılık kültürü ile öne çıktığını belirten Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe, adada yaklaşık 3 bin yıllık bir bağcılık geçmişi bulunduğunu söyledi. Adadaki zeytin alanlarının ise çiçeklenme döneminde etkili olan güçlü poyraz rüzgârı nedeniyle ideal durumda olmadığını ifade eden Göztepe, “Toplamda bin 700 dönüm zeytinimiz var. Bunun ortalama 250 dönümü yağlık, 300 dönümü ise sofralık türden. Biz de altıncı kez zeytin festivalimizi düzenledik. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat talimatıyla 1939’da yürürlüğe giren Zeytin Yasası, 2003 yılından bu yana sürekli değiştirilmek istendi. En son 2025 Ekim ayında yapılan madencilik ve enerji ile kamulaştırma kolaylığı sağlayan düzenleme büyük bir tehdit. Bence zeytinciliğin adeta idam fermanı. Bu süreçte belediye başkanlıkları zaten ayrı bir baskı altında. Böyle zamanlarda tek yapabileceğimiz şey, büyüğümüz ve küçüğümüzle hep beraber olmak” değerlendirmesinde bulundu.

Balkan: Urla için Kırsal Koruma Planı hazırlıyoruz

Zeytinliklerin korunmasına yönelik hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Balkan, ağaçların taşınmasının verim kaybına yol açtığını belirtti. Üst ölçekli planlarda bu alanların güvence altına alınmasının önemine dikkat çeken Balkan, “1/100.000 ölçekli planların yetkisi Bakanlığa ait olsa da 1/25.000 ölçekli planlarda bölgesel korumayı sağlamak bizim elimizde. Bu amaçla Büyükşehir Belediye Başkanlığımız ve Büyükşehir Kırsal Kalkınma Dairesi ile birlikte Urla için bir Kırsal Koruma Planı hazırlıyoruz. Bu plan; tarım alanlarını, zeytinlikleri, bağları ve tüm kırsal karakteri koruma altına alacak. Zeytincilik Yasası’nın esnetilebileceği, kamu yararı kararıyla bazı boşlukların kullanılabileceği durumlarda biz de kendi planlama gücümüzle bu bölgeyi koruyacağız. Tahminimiz, bu Kırsal Koruma Planı’nın yaklaşık bir yıl içinde tamamlanması ve hayata geçmesi yönünde. Bu plan 25 bin ölçekli yapısıyla Urla’nın geleceğini korumada en güçlü savunmamız olacak” açıklamasında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM