Pazartesi, Aralık 1, 2025

“Asgari ücret yılda en az iki kez güncellenmeli”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2026 yılı için asgari ücret taleplerini düzenlenen basın toplantısında açıkladı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı açıklamada, bu yıl asgari ücretin enflasyon karşısında 10 aylık kaybının 6 bin 322 TL’ye ulaştığını söyledi. Yüksek enflasyon koşullarında asgari ücretin yılda bir kez artırılmasının reel ücretlerde ciddi bir kayıp yarattığını aktaran Çerkezoğlu, “Bu nedenle, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret yılda en az iki kez güncellenmeli” dedi.

2025 yılı resmi enflasyonu yıl sonunda yüzde 33,8 olarak gerçekleşirse asgari ücretteki kaybın 7 bin 471 TL’ye yükseleceğini belirten Çerkezoğlu, “Asgari ücretle çalışanın 2025 yılı boyunca yaşanan kaybı ise 50 bin TL’yi aşmış olacak. Yani satın alma gücü olarak 14 bin TL’lere gerilemiş bir asgari ücret üzerinden 2026 asgari ücretini konuşuyor olacağız. 2026 asgari ücreti belirlenirken bu kayıpların giderilmesi şart” diye konuştu.

Asgari ücretin, uluslararası standartlara (ILO, BM standartlarına) uygun olarak sadece işçinin kendisi için değil, bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile birlikte geçinebileceği bir ücret olarak hesaplanması gerektiğini aktaran Çerkezoğlu, “Asgari ücret sadece enflasyona göre değil, genel ücret düzeyi ve ülke ekonomisindeki büyümeye bağlı olarak, (Kişi Başına GSYH) dikkate alınarak toplu pazarlıkla saptanmalı. Hatta somut bir öneri olarak asgari ücret, Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın belirli bir oranından (örneğin yüzde 60’ından) düşük belirlenmemeli” dedi.


“Yoksulluk sınırı dikkate alınmalı”

Asgari ücretin, geçim koşulları ve ülke ekonomisindeki büyüme dikkate alınarak saptanması gerektiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Bu çerçevede asgari ücret tartışmalarında yoksulluk sınırı da dikkate alınmalı. Asgari ücret belirlenirken bir hanede iki kişinin çalıştığı varsayımından hareketle, haneye en azından yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmeli. Öte yandan devletin kamu işçisi için belirlediği asgari ücret ile özel sektördeki asgari ücret arasındaki uçurum da kabul edilemez. Asgari ücret saptanırken, en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı da referans alınmalı. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller ve barajlar kaldırılmalı, toplu pazarlık kapsamı genişletilmeli. Toplu iş sözleşmelerinin sendikasız işyerlerine de uygulanması anlamına gelen teşmil mekanizması işletilmeli” ifadelerinde bulundu.


“SGK prim desteği işçilere de sağlanmalı”

2000 yılında ilk vergi tarife diliminin brüt asgari ücretin 21,9 katı olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Asgari ücret ve vergi tarife ilk dilimi arasındaki makas giderek kapandı ve 2014 yılında 10 katına, 2025 yılında ise 6 katına kadar geriledi. Vergideki bu adaletsizliklerin nispeten hafifletilmesi için, gelir vergisi tarife dilimleri, asgari ücret artışından az olmamak üzere artırılmalı; asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanan oran yüzde 10’a düşürülmeli; asgari ücret vergi istisnası vergiden değil matrahtan indirim yoluyla uygulanarak asgari ücretin bu istisnadan gerektiği gibi faydalanması sağlanmalı; 2008’den beri işverenlere sağlanan SGK prim desteği işçilere de sağlanmalı ve çağdışı damga vergisi kaldırılmalı” ifadelerinde bulundu.

Türkiye’de ortalama emekli aylığının 2003’te asgari ücretin yüzde 36 üzerinde iken günümüzde asgari ücretin yüzde 22 altına gerilediğine dikkat çeken Çerkezoğlu, şunları söyledi: “Bugün açlık sınırının altındaki asgari ücrete ulaşan emeklilere şanslı gözüyle bakılıyor. Bu ayıba derhal son verilmeli, asgari ücretten düşük emekli aylıkları asgari ücret düzeyine yükseltilmeli; diğer emekli aylıkları da orantılı olarak yükseltilmeli.”


“Asgari ücret bir kadın işçi sorunu”

Kadınlarda asgari ücretle çalışmanın çok daha yaygın olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Asgari ücret ve altında ücret alanların oranı genelde yüzde 46,7 iken kadınlarda bu oran yüzde 60,1’dir. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında ücret alanların oranı ise kadınlarda yüzde 63,7’dir. Kadın işçilerin yüzde 67,4’ü asgari ücretin en fazla yüzde 10’una erişebiliyor. 2023’te erkeklerin aylık ortalama maaş ve ücret gelirleri asgari ücretin 1,9 katı düzeyinde iken kadınların ortalaması asgari ücretin 1,5 katı ücret ve maaş almaktadır. Yani asgari ücret bir kadın işçi sorunu” dedi.

Önceki İçerik
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM