Çarşamba, Aralık 10, 2025

Baran ile Çondur’dan destek ve düzenleme çağrısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleriyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB Binası’nda gerçekleştirilen “TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile Deniz Ticaret Odaları Müşterek Konsey Toplantısı”na katılan Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, sektöre dair dikkat çekici açıklamalarda bulundular. ATO Başkanı Gürsel Baran, enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesinin özel sektörün güveni açısından kritik önem taşıdığını vurgularken; ATB Başkanı Fevzi Çondur ise üreticilerin ayakta kalabilmesi için pamukta en az 9,63 TL’lik prim desteğine ihtiyaç duyulduğunu belirterek tarımsal sürdürülebilirlik için destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.


Baran: Fiyat istikrarı ve finansmana erişim gündemimizde

Enerji, lojistik, hammadde ve işçilik maliyetlerindeki artışların işletmeler üzerinde baskı yarattığını kaydeden ATO Başkanı Gürsel Baran, iş dünyası olarak enflasyonla mücadele sürecini önemsediklerini ifade etti. Baran, “Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve kısa sürede sonuç alınması özel sektör açısından en önemli güven unsuru durumunda” diye konuştu.

İş dünyasının finansmana erişim sorununa da dikkat çeken Baran, “KOBİ’lerimiz başta olmak üzere, üretimin, ticaretin ve ihracatın devamlılığı açısından uygun maliyetli ve erişilebilir finansman sağlanması çok önemli. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin bu yıl ikinci kez sağladığı Nefes Kredisi çok kıymetli, ancak reel sektörümüzün daha fazla desteğe ihtiyacı var. Burada ortaya konan yaklaşımın, hükümetimizin öncülüğünde bankaların gayretiyle devam etmesi gerektiği kanaatindeyiz” dedi. 


“Konkordato ticaret zincirini kırıyor”

Konkordato müessesesinin, alacaklı firmalar açısından yarattığı sıkıntılara da dikkat çeken ATO Başkanı Baran, “Firmalar, konkordato ilan eden firmadan en az 2 yıl boyunca alacaklarını tahsil edemiyor, icra davası bile açamıyor. Alacağını tahsil edip etmeyeceği 2 yılın sonunda da belli olmuyor. Konkordato sisteminde alacaklının kendini güvencede hissedebileceği bir dayanağı maalesef yok. Sistem bir şirketi kurtarmak hedefiyle işlerken, o şirketten alacağı olan işletmelerin varlığını riske sokuyor. Bir zincir halinde işleyen ticari sistemde, alacağını tahsil edemeyen, borcunu da ödeme konusunda sıkıntı yaşıyor. Böylelikle zincir bir yerden kırıldığında, ticari sistem zarar görüyor. Konkordato müessesesinin alacaklıyı da gözetecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi. 


Çondur: Pamukta ciddi gelir kaybı ve kritik prim ihtiyacı

TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkan Yardımcısı ve Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, pamukta uygulanan yeni destekleme modelinde fiyatın bin 98 TL seviyesinde sabit tutulmasının üretici açısından sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Borsaların ve ziraat odalarının ortak çalışmasıyla gerçekleştirdiği maliyet analizlerine göre pamuğun kilogram maliyetinin 35,63 TL seviyesinde olduğunu, buna karşın üreticinin pamuğu ortalama 26 TL’ye satabildiğini belirten Çondur, bu tablo karşısında üreticinin ayakta kalabilmesi için en az 9,63 TL prim desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Çondur, destekleme mekanizmasında gerekli iyileştirmeler yapılmadığı takdirde, 2007–2008 döneminde yaşanan üretimden çekilme sürecinin yeniden yaşanabileceğini ve üreticinin pamuk ekiminden vazgeçebileceğini söyledi. Bu durumun yalnızca tarım sektörü açısından değil, tekstil ve yağ sanayi başta olmak üzere pek çok sektörü doğrudan etkileyeceğini belirterek pamuk üretiminin stratejik önemine dikkat çekti.


Kuru incirde AB’nin çifte standardı ve analiz sorunu

Konuşmasında kuru incir sektöründe yaşanan sorunlara da değinen Çondur, Aydın’ın yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük kuru incir üreticisi olduğunu dile getirdi. Ancak son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklık ve şiddetli kuraklığın, incirde doğal olarak toksin seviyelerinin artmasına yol açtığını ifade etti.


“Diplomasi girişimleri başlatılmalı”

Çondur, Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’den gönderilen incirlerde aşırı derecede sıkı analiz uyguladığını; buna karşın kendi iç pazarlarında benzer ürünlerde aynı seviyede inceleme yapılmadığını belirterek ciddi bir çifte standardın var olduğunun altını çizdi. Türkiye’den gönderilen ürünlerde kontrol sıklığının yüzde 80’lere kadar ulaştığını, ancak AB’nin kendi pazarında bu tür kontrollerin yok denilecek kadar az olduğunu ifade etti. Bu nedenle, AB Tarım Bakanlıkları nezdinde diplomatik girişimlerin başlatılması gerektiğini söyleyen Çondur, ihracattan geri dönen kuru incirlerin yeniden işlenmesi ve değerlendirilmesi konusunda ihracatçılara destek verilmesinin önemini vurguladı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM